Yeni Jenerasyonun Umut Işığı Maral Büyüksaraç

Güncelleme Tarihi:

Yeni Jenerasyonun Umut Işığı Maral Büyüksaraç
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2017 15:40

Maral Büyüksaraç yeni nesil oyuncularımızdan. Yetenekli, akıllı, güzel, pırıl pırıl bir yetenek.

Haberin Devamı

 

Türk kadınının simgesi haline gelen Özgecan Aslan'ın dramını anlatan 'Faint Sound' filmindeki performansını konuştuk. Ama gözü daha yükseklerde...  Cannes'e gitmek istiyor.3 yaşında reklam filmleriyle başladığı oyunculuk kariyerinde hep iyi projelerde yer almış. Kısa zamanda dönemin önemli çocuk oyuncularından biri olmayı başardı. Bir yandan okuluna devam ediyor bir yandan da ülkenin önde gelen yönetmenlerin filmlerinde başrol oynuyor.

Yeni Jenerasyonun Umut Işığı Maral Büyüksaraç

 

KLASİK BİR BAŞLANGIÇ DUYMAK İSTEYENLER İÇİN BİR YILDIZ DOĞUYOR

 

Haberin Devamı

Devrimci, inatçı, başına buyruk, coşkulu, zaman zaman kırılgan, zaman zaman dağ gibi. Güzel yüzü dilden dile dolaşıyor. Maral Büyüksaraç yeni jenerasyonun oyunculuk adına bilinen kalıpları ve normları yıkacağının ilk habercisi. Henüz çok genç olmasına rağmen röportajı okurken ruhunun olgunluğuna hayret edebilirsiniz ama sanmayın ki o yaşından büyük davrananlardan.

Aksine, gençliğin masumiyetini de çılgınlığını da heyecanını da telaşını da mutluluğunu da çalkantılarını da yaşayarak büyümeye devam eden bir genç kız. Üstelik disiplinli ve çalışkan. Ekran önünde iki kere gözüküp üç kere de magazin basınına yakalanınca şımarıp ne olduğunu şaşıranlarla dolu sektörde şimdiden kendini ayrıcalıklı konuma getirmeyi başarmış biri. Dürüst ve en önemlisi de kendisiyle her konuda barışık. Malum, güzellik algılarımızla oynandığı için buhranlar geçiren, doğallığı unutup tek tip gözükmeye çalışan, farklılıklarını kusur zannederek hayattan soğuyan bir nesil yetişiyor.

Maral Büyüksaraç ise tüm dünyada zalimce ve bilinçli bir şekilde oynanan bu oyunun gayet farkında.Zamanın ruhunu taşıyor ve bir ayna gibi tüm gerçekliğiyle yansıtıyor, oyunculuğuna sirayet ederek farklılaşmasını sağlıyor. Belki de bu yüzden şan ve şöhretle değil işinin yansımalarıyla ilgileniyor. Öyle bir çağdayız ki, George Orwell’ın yazdıklarını yaşıyoruz. Meşhur olmak, tanınmak herkes için kısa süreliğine bile olsa mümkün ancak ortaya koyduğun işin iyi ya da kötü karşılığını ve geri bildirimlerini alma mertebesine herkes ulaşamıyor.

Haberin Devamı

Başarı önsözü gerekiyor. Maral Büyüksaraç da bu ayrıcalığın bilincinde, tüm eleştirilerin ışığında rafine bir çizgide yükseliyor. Kendini en çok setlerde kamera önünde özgür hissetmesi de bundan aslında çünkü cesur ve ne istediğini bilen bir ruh hep özgür kalır. Bu ismi duymuşsunuzdur Türkan Osmanoğlu,Osmanlı ailesinin son torunlarından Maral'ın da annesi.Piyano çalıyor Bir de dans etmeye bayılıyor. Maral’ın hem ışık kaynağı hem de ilham perisi, üstelik Maral'a bu güzel gözleri de bahşeden kadın. Tekrar Maral’a dönersek duyarlılığı ve hayatı algılama şekli de o kadar sade ve güzel ki; tüm naifliğiyle, ‘‘Ben hayatın bana sunduğu her güzellik karşısında çok mutlu olur ve heyecanlanırım’’ demesi unutmaya yüz tuttuğumuz hisleri hatırlatıyor. O halde, hazır sözü ona devretmişken, devamını da kendisinden dinleyelim...

 

Haberin Devamı

Erkan Can, Hatice Aslan gibi usta oyuncular var. Dev bir kadro. Ve bu yılın en çok konuşulan filmlerinden biri konusu itibariyle. Rolünü anlatsana biraz...

 

- Beni en çok etkileyen bu hikayenin gerçek olmasıydı.O güne kadar bu kadar kötü bir haberle güne uyanmamıştım.Bu olay beni psikolojik olarak çok etkilemişti.Annem yurtdışında yaşıyor.Yılın belli zamanlarında orada okulum olduğu için belli zamanlarında Türkiye'de babamla kalıyorum.Tahmin bile edemezdim böyle bir şey yaşandığını.Özgecan Aslan yasası tasarısını anlattı Erkan Can sette bize.Erkan Can ,Özgecan Aslan'ın babasını canlandırdı.Bu yüzden birlikte çok fazla zaman geçirme şansımız oldu.Bu projenin kadına şiddet konusunda önemli bir belgesel film olduğunu konuştuk.Hatice Aslan'da bu projenin Özgecan Aslan yasasını tekrar gündeme getirebileceğini söylemişti stüdyoda.

 

 

Haberin Devamı

Psikolojik olarak da altından kalkması zor bir rol bir çocuk için. En çok ne etkiledi sizi?

 

- Soruyu dinlerken bile içim acıdı!

 

Neden?

 

- Ben bu işe çocuk oyuncu olarak başladım.Bir de bizim setimizde çekimlerin başından sonuna kadar psikolog vardı.Erdem abi.Erdem Çankaya.Erkan Can çok titiz bir oyuncu.O bu özelliklere çok dikkat etti çalışırken.

Yeni Jenerasyonun Umut Işığı Maral Büyüksaraç

 

 

Sette size yardımcı olan psikologla nasıl çalıştınız?

 

- Duyguyu vermem konusunda yardımcı oldu.Ve set aralarında konu üzerine sohbet ettik.

 

Çekimler nasıl geçti? En sevdiğin ve en zorlandığın sahneler hangisiydi?

 

- En sevdiğim sahne okulda geçen sahnelerdi.En zorlandığım senaryonun son sahneleriydi.Malûm sahne.Bir ara kostüm odamızda pencere önünde öylece durduğumu hatırlıyorum.Erkan Can  yanıma geldi.Prova olduğunu söyledi.Biraz gergindim ve konuştuk."Kendimi iyi hissetmiyorum o sahneyi çekerken ",dedim."Biz oyuncuyuz.Bu da önemli bir iş.Biz işimizi yapıyoruz",dedi.

 

Haberin Devamı

 

Mükemmelsin o zaman.Zaten rol arkadaşlarında yardımcı oluyorlardır.Hepsi çok başarılı isimler.Onları senin gözünden de dinlemek isterdim.

 

- Hatice Aslan çok hassas biri.Bir de ben onlardan sürekli yeni bir şeyler öğrendim."Şu şöyle olabilir mi ,bunu böyle yapalım mı ",diye yardımcı oldular.

 

  

Hatice Aslan geçen seninle ilgili çok güzel bir yazı yazmış.Gördün mü?

 

- Gördüm.Babam okudu.

 

Yaşıtın bir çok oyuncu var.Takip ediyor musun onları?Miray Akay,Ece Hakim yeni nesilde aklıma gelenler.Ve gelecek neslin başrolleri Beren Gökyıldız gibi.Sende son yılların en çok konuşulan yeteneklerinden birisin.

 

- Anaokulundan beri hem okuyorum ,hem çalışıyorum.Okulla birlikte oyunculuğu yürütmek elbette zorlayıcı.Yıllardır farklı yapımlarda rol aldım.Setin şartları ve koşullarının ağır olduğu okula uyduramadıkları zamanlar oluyordu.Hiç uyumadan okula gittiğim zamanlarda oldu.Ama ben bu anlamda hep şanslıydım.Beni tanıyan yapımcılar okuluma ne kadar önem verdiğimi görünce buna hep özen gösterdi.

 

 

Sektörde bir çok insanda sizi sahiplenmiş.Bu kadar insanın sevgisini nasıl kazandınız?

 

- Erol Günaydın ile başlayan bir yolculuk bu .Çocuk oyuncu olarak başladım.Çocuk tiyatrosuna girdim.Müşfik Kenter ile sahneye çıktım.Tekin Akmansoy'un atölye derslerine katılmamı istedi annem.Benim yaşımda çocuklar vardı.Ay Büyürken Uyuyamam ,Yabancı Damat,Bizimkiler gibi işlerde yer aldım çocuk oyuncu olarak.Sumru Yavrucuk gibi çalıştığım bir çok insan bana çok destek oldu.Benim öyle bir huyum var sık sık arıyorum.Setlerini ziyaret ediyorum.Bazen sıkılıyorlar benden.Çok soru soruyorum.

 

 

Oyunculuğa erken yaşta başlamışsın...

 

- Eğer kameranın önündeysem insanlar bir şekilde beni takip ediyorsa onların beni izlemesini hak etmeliyim,örnek olmalıyım.Bir sanatçının entelektüel anlamda çok derin bilgi sahibi olması gerektiğine inanıyorum.

Yeni Jenerasyonun Umut Işığı Maral Büyüksaraç

 

 

TELEVİZYONUN İÇINE GİRMEK İSTERDİM

 

 

Ailenin emrivakisi olmuş biraz.Hiç kızmadın mı onlara "Neden karar veremeyeceğim bir yaşta beni beni bu işlerin içine attınız” diye?

 

 

-Hayır, hiç kızmadım. Çünkü oyunculuğu her zaman çok sevdim. Hatta büyüdükten sonra daha çok sevdim. İstemeseydim devam etmezdim zaten. Zaten daha çok küçükken anneme televizyonun içine girmek istediğimi söylermişim. Hatta arkasına bakarmışım nasıl girebilirim diye. Annem de “Oraya girilmez” dermiş. Yani daha o yaşlarda niyetimi belli etmişim zaten. 3 yaşında olmama rağmen talep benden gelmiş aslında 

 

 

Kendini anlatır mısın biraz.Kimdir Maral Büyüksaraç?

 

- Annem Almanya kökenli.Annesi Alman.Babası Türk.Babam Türk.Babamla Isviçre'de tanışmışlar.Ben Isviçre'de doğdum.3 yaşındayken Türkiye’ye gelmişiz. 20 yaşında bir ablam, 2 yaşında bir erkek kardeşim var. 

 

 

Peki, oyunculuk üzerine mi devam edecek kariyerin? Yoksa başka işler düşünüyor musun?

 

 

- Oyunculuk devam edecek ama ikinci meslek olarak balerin olmak istiyorum. Zaten bence bu iki mesleğin çok kesişen yanı var. Birbirini tamamlayabilecek, besleyebilecek meslekler. 

 

 

-Okul yönetimi de oyunculuk konusunda anlayışlı davrandı mı size?

 

 

- Elbette. Öğretmenlerim her zaman önceliğin okulun olsun derdi ama desteklerini esirgemediler. Çok büyük projelerim olduğu zaman sette olduğum çok oldu. Ödevleri zamanında teslim edemeğim de... Zaten sosyal hayatı çok destekleyen bir okul. Okulda da iki yıl tiyatro kulübünün başkanlığını yaptım.

 

Kazandığın parayı nasıl değerlendiriyorsun?

 

 

-Hiç bilmiyorum, ailem değerlendiriyor. O konulara hiç girmiyorum. 

 

 

Nasıl planladın geleceğini?

 

 

- Olursa inşallah Amerika’da hem ‘kamera önü oyunculuğu’ hem de bale okuyacağım. Aslında burada okumak istiyordum ama matematik nedenlerle Amerika’da devam edeceğim.

 

 Küçük yaşlardan itibaren bu sektörün içinde olmanın yıpratıcı taraflarının neler olduğunu düşünüyor musunuz? Tahmin ediyoruz ki, setlerde arkadaşlarınızla olduğunuzdan daha çok zaman geçirerek büyüdünüz. Bu yüzden kaçırdığınızı düşündüğünüz ya da sizin için eksik kalan bir şeyler var mı?

 

- Ben çocuk yaştan bu yana bu sektördeyim.Yabancı Damat dizisi reklam filmleri ve çocuk tiyatrosu.Yakın zamanda Ay Büyürken Uyuyamam filmi Muhteşem Yüzyıl ve son işim Faint Sound oldu. Tabii ki her ne kadar çalışma saatlerimin yaşıma uygun olmasına dikkat edilmiş olsa da, okuldan eve gitmek yerine sete gittiğim çok olmuştur. Meral Okay'ın elinden Kemal Sunal çocuk oyuncu ödülünü aldım.Sahne aralarında ders çalışırdım mesela, ödevlerimi Meral abla (Okay) kontrol ederdi. Yanlışlarımı tekrar anlatırdı. Bu kaç çocuğa nasip olur ki? Benim çalıştığım isimler benim için çok büyük lütuf olmuştur. Böyle bakınca da yaşıtlarımdan şanslı hissediyorum kendimi. 

 

Erkeklerin en hayran verici özelliklerinin ne olduğunu düşünüyorsunuz?

 

-Erkeklerin diye sınırlamayalım çünkü erkek ya da kadın zeki ve çalışkan insanlar bende hayranlık uyandırır.

 

 

Peki, hayran olduğunuz erkekleri sorsam ilk kimin ismini söylerdiniz?

 

Memduh Ün'e hayranım.Allah rahmet eylesin.Çok şanslıyım.Onunla tanıştığım için. Benim büyükbabam dizilere sponsorluk yapıyordu.Memduh Ün benim için büyükbabama onu bizim ofise getirin.Bu çocuk çok yetenekli ,demiş büyükbabama.Büyükbabam Muğla'lı ve sinemayı sanatı çok sever.Her yaz bizim Datça'ya bize gelirdi bir çok arkadaşı.Memduh Ün son derece kültürlü, bilgili, çevresindeki her şeyle ilgili biriydi.Fatma Girik'in neden başarılı olduğunu daha iyi anlıyorum.Ay Büyürken Uyuyamam filminde beni seçmeler olmadan direk yönlendirdi.Şerif Gören ile çalıştığım için bu işin yeri benim için ayrı.

 

 

Set ve okul dışında neler yapıyorsun?       

 

       

- Okuldan sete setten okula… Başka hiçbir şeye zaman kalmıyor maalesef. Arada ders çalışmaya bile fırsat 

bulamıyorum.

 

Ünlü olmak, şöhret bu yaşta size neler ifade ediyor?

 

-Ben kendimi ünlü ya da şöhretli biriymişim gibi algılamıyorum. Tanınıyor olmak diye ifade edebiliriz bunu. Tanınıyor olmanın bana sağladığı ise yaptığım işin yansımalarını alıyor olmak ki bu da o işi ne kadar doğru yapıp yapamadığımla ilgili fikir edinmemi, kendimi doğru geliştirmemi sağlıyor.

  

 

Oyunculuk yapmayı seviyor musun? Devam edecek misin ileride? 

 

-Evet, çok seviyorum ama devam edip etmemeye ileride karar vereceğim.

 

 

Hayatınızdaki rol modelleriniz kimler?

 

Annem ve Babam. Babam benim gizli kahramanımdır, ne zaman arkamı dönsem o hep oradadır.

 

Nasıl bir yaşam alanınız var? Evinizin yorgun bir set gününden sonra keyif yapmak için sabırsızlandığınız köşesi hangisi?

 

Babamla birlikte yaşıyorum.Annem ve babam ayrı.Annem Amerika'da Bir evlilik yaptı. Bir de köpeğim var. Oturduğum semti ve evimi çok severim. Evimin her köşesi bana huzur verir. Ama özellikle evde hem dans antrenmanlarımı yapabildiğim hem plak dinlediğim bir alanım var, en sevdiğim köşe burası.

 

 

Örnek aldığın “Büyüyünce onun gibi olacağım” dediğin bir oyuncu var mı?

 

- Meryl Streep.Woody Allen filmlerini seyretmeyi çok seviyorum.Inanılmaz biri o bence.Nuri Bilge Ceylan ile çalışmayı çok istiyorum.Onu da eklemeliyim.

 

  

Son dizinizle bir önceki arasında 9 sene var. Neden?

 

- O dokuz yıl okula ve tiyatroya yoğunlaşmak istedim.Çocuk tiyatrosu atölyesine girdim. 

 

 

Kimi çok yakından tanımak, sadece bir günü baştan sona o kişiyle geçirmek isterdiniz?

 

-Ben küçük yaştan beri Aborijinleri tanımak ve yaşamlarını deneyimlemek istemişimdir. Bu hakkımı bir Aborijin kabilesi için kullanmak isterim.

 

Yaşıtlarınıza ne önerirsiniz?

 

- Sadece başarılı olmak değil mesele, mutlu olmak da gerekiyor. Okul başarısı insanı keyiflendiriyor ama kendini bir sahnede izlemek, sanatsal bir faaliyette bulunmak, ders dışında bir şeyi başarmak insanı çok farklı şekilde mutlu ediyor. Bir öğrencinin de başarılı olmak için mutlu olmaya ihtiyacı var. Yaşıtım olan öğrenciler haftada 20 saati ders çalışmaya ayırabilirken, ben bunun yarısı kadar zamanı ayırabiliyordum. Hem seti hem okulu idare edebilen biri olarak herkes sevdiği bir şeye vakit ayırabilir diye düşünüyorum.

 

 

Şu anda en çok nerede ve ne yapıyor olmayı dilerdiniz?

 

-Aslında en çok olmak istediğim yerde en çok yapmak istediğim şeyi yapıyorum.Bunun için hep şükrediyorum. Bir de kısa sürede dinlenebileceğim bir tatil istiyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!