Güncelleme Tarihi:
Timur TARLIĞ/İZMİR, (DHA)- İZMİR’de tedavisi evde devam eden çocuk kitapları yazarı Muzaffer İzgü, 84 yaşında hayatını kaybetti. İzgü, hastanede yattığı dönemde, öldükten sonra kendisi için “Muzaffer İzgü doğdu, okudu, düşler kurdu, yazdı ve gitti" denilmesini istemişti. İzgü, yarın Alsancak Hocazade Camii’nde saat 13.20’de kılınacak cenaze namazının ardından Doğançay Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Servisi'ne 1 Ağustos’ta başvuran Muzaffer İzgü, kan değerlerindeki düşüklük nedeniyle hastaneye yatırılmıştı. Yapılan tetkiklerde İzgü'nün karaciğerinde kitle tespit edildiği açıklanmıştı. İzgü hastanede yaptığı açıklamada “İyi değilim, çok yorgunum. Karaciğerimde kitle var, araştırıyorlar. Güzel haber vermeyi ben de isterim ama veremiyorum. Tüm çocukları gözlerinden öpüyorum" demişti.
Tedavisine bir süredir evde devam edilen Muzaffer İzgü için ölümü seçtiği belirtilen haberler yapılmış, tanınmış yazarın bu haberlere üzüldüğünü belirten ailesi ve dostları, duruma tepki göstermişti. Gazeteci- Yazar Bekir Yurdakul, eşi Günsel İzgü’yü 2016 yılında kaybeden İzgü'nün bu kayba çok üzüldüğünü ancak, 'Hala söyleyecek sözü olduğunu' belirtmişti. Çocuk ve gençler için 154 kitap ve 200’den fazla radyo oyunu yazan, “Ben çocuklara düş kurdurmayı seviyorum" diyen yaşar Muzaffer İzgü dün saat 20.15 sıralarında, çocukları ve torunlarıyla vakit geçirdiği evinde hayatını kaybetti.
“ÇAĞIN NASRETTİN HOCASIYDI"
İzgü’nün yazar dostlarından Bekir Yurdakul, acı haber karşısında duygularını şöyle ifade etti:
“İzgü; çocuktu, gülümsemeydi, haksızlığa itirazdı, okumaydı, sevgiydi, çalışmaydı, adaletti, zamanın değerini bilmekti, topluma-halka borcunu ödemekti, okuyan, düşünen, soru soran, birey olan çocuklardı-insanlardı. Çağın Nasrettin Hocasıydı o."
İzgü’nün çocuklar için yazdığı kitaplarından 'Zıkkımın Kökü', 2013 yılında Bursa’nın Osmangazi ilçesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kaymakamlık tarafından oluşturulan bir komisyonda yasaklandı. Aynı dönem 'Şeker Portakalı', 'Fareler ve İnsanlar' kitapları da yasaklandı. Kitaplara getirilen yasaklara tepki gösteren İzgü bir söyleşide şöyle demişti:
“Ben çocuklara düş kurdurmayı seviyorum. Düş kuran insan, düşünüyor demektir. Düşünen insanın beyni çalışıyor demektir. Beyni çalışan insan soru sormaya başlar. Soru sordu mu, o kişi artık bir bireydir. Sürünün koyunu değil. Ama onlar soran, sorgulayan insan istemiyor. Başını eğsin, 'Evet' desin, hiçbir şeyi sormasın. Sorgulamadan nasıl yaşanır? Bir çocuk nasıl bilgi sahibi olur? Benim kitaplarım çocukları duygu yönünden eğitiyor. Okuldaki derslerle nasıl duygulanır bir çocuk? Matematikte beş kere beş yirmi beş eder, Seyhan ve Ceyhan nehri Akdeniz’e dökülür; bir çocuk bundan duygulanır mı? Olur mu? Bu dersler duyguyu aktarmaz ama gerekli mi; çok gerekli! Bir çocuk bunları öğrenmeli ama duyguyu nereden alacak; Kitaplardan. Okul kitaplarında bulamazsınız o duyguyu. Çocuk duyguyu güzel sanatlardan alır, resim, müzik, edebiyattan. Güzel bir müzik dinler duygulanır, bir resim çizer duygulanır, bir kitap okur duygulanır. Duygu yönünden bir çocuğa en yakın olan edebiyattır. Bir süre önce televizyondan gördüm, bir çocuk kediyi kuyruğundan sallayarak attı. Eğer o genç beş kitap okumuş olsaydı, bunu yapmazdı."
Çocuklara düş kurduran yazar Muzaffer İzgü'nün cenazesi, Pazartesi günü (yarın) İzmir Alsancak’ta bulunan Hocazade Camii’nden öğleleyin kılınacak namazı ardından toprağa verilecek. İzgü, 2016 yılında kaybettiği eşi Günsel İzgü’nün Doğançay Mezarlığı'nda bulunan kabrinin yanına defnedilecek.
FOTOĞRAFLI