Yaz geldi, panik atak başvuruları arttı

İZMİR'de görev yapan Uzman Klinik Psikolog Kayhan Gürbüz, havaların ısınmasıyla birlikte panik atak sorunu yaşayanların daha fazla yardım almaya başladığını söyledi.

Ani gelişen yoğun korku ve endişe nöbeti olarak adlandırılan panik atak, yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte artış gösterdi. Havaların ısınmasının panik atağa neden olmadığını anlatan Uzman Klinik Psikolog Kayhan Gürbüz, sorunun insanların mevsimin etkisiyle daha fazla dışarı çıkma ihtiyacı hissetmesinden kaynaklandığını dile getirdi. Panik atak yaşayan birçok danışanın toplu ulaşım araçlarına binemediğini, araç kullanamadığını, kalabalık yerlerde bulunamadığını belirten Gürbüz, dışarı çıkamadıkları için sorun yaşadıklarını söyledi. Gürbüz, "Bazı danışanlarımız dışarıda bir şey olacağı kaygısı gibi birçok farklı sebepten dışarı çıkmakta zorlanıyor. Havaların kötü olduğu mevsimlerde bu durumla evden çıkmayarak baş etmeye çalışsalar da baharın gelmesiyle bunu çözmek için bizden yardım alıyorlar" dedi.

"FİZİKSEL BELİRTİLER YAŞARLAR"

Panik atağın duygusal, fiziksel ve zihinsel bir olay olduğunu ifade eden Gürbüz, şunları söyledi: "Yoğun bir kaygıyla birlikte çarpıntı, nefes alamama, titreme, mide ağrısı gibi çeşitli fiziksel belirtiler yaşarlar. Bu sorun birkaç dakikadan birkaç saate kadar devam edebilir. Panik atak yaşayanlar gerçekte tehlikeli olmayan fiziksel belirtileri tehlikeliymiş gibi yorumlayarak kalp krizi geçirdiğini, boğulduğunu ya da öleceklerini sanırlar. Panik atak bir belirtidir, panik ataklara yeniden atak yaşamaya ilişkin beklenti endişesi ve kaçınmalar eklendiğinde panik bozukluk tanısını düşünebiliriz. Panik atakların oluşumu açısından mevsime göre bir farklılık görülmese de insanların yardım alma girişimlerine baktığımızda mevsimsel durumlar öne çıkıyor."

İLAÇ YERİNE PSİKOTERAPİ

Bu sorunun tedavisinde psikoterapi uyguladıklarını anlatan Uzman Klinik Psikolog Kayhan Gürbüz, kendilerine gelen başvurularda birçok kişinin ilaç kullanmak istemediğini ve bu yüzden psikoterapiye yöneldiğini söyledi. Psikoterapinin ilaç tedavisine göre uzun vadede daha etkili ve kalıcı bir çözüm yöntemi olduğunu belirten Gürbüz, "Psikoterapi süresince kişinin düşünce biçimi ve fiziksel belirtileri yorumlayış şekli ile çalışılıyor. Danışanların fiziksel belirtileri doğru yorumlamasını sağlayarak bunlara karşı duyarsızlaştırma çalışmaları uyguluyoruz. Panik ataklarla ilişkili olabilecek travmatik yaşantıları inceliyoruz. Çok yakın birinin kalp krizi geçirerek vefat etmesi kişinin etkilenmesine yol açabilir. Panik atakların sıklığının ve şiddetinin azalması, panik atakla ilişkili kaçınmaların giderilmesi ve kaygı yaşadığı aktiviteleri daha rahat yapıyor olmasını tedavide referans alıyoruz. Kişi kaçındığı otobüse binebiliyorsa, dışarı çıkabiliyorsa, çarpıntı hissettiğinde bu panik atağa dönüşmüyorsa başarı kazanmıştır. Psikoterapi süreci ortalama 8,10 seans sürse de genellikle ilk seanslardan itibaren durumlarında gelişmeler oluyor" diye konuştu.

Nevra UÇKAÇ / İZMİR, (DHA)

FOTOĞRAFLI