Vücudunuz için su içmeyi ihmal etmeyin
Güncelleme Tarihi:
Diyetisyen Metin Bodur, her sabah elinizi yüzünüzü yıkarken içine hiç bir şey katılmamış iki bardak su içilmesini önerdi. Bodur, “Her öğlen ve akşam yemeği öncesinde ve sonrasında bir bardak su için ve her gece yatağa gitmeden önce bir bardak daha su için. Bu kesinlikle içilmesi zorunlu olan sudur. Onun dışında aralarda bol bol su için” dedi.Diyetisyen Metin Bodur, yetişkin bir insan vücudunun yüzde 65–70’inin sudan oluştuğunu belirterek, suyun insan vücudu için çok önemli olduğunu hatırlattı.
Bodur, suyun vücut fonksiyonları hakkında şu bilgileri verdi: ◊ Böbrek: Böbrekler, vücutta sürekli olarak kanı süzer. Organizmanın yaşamsal faaliyetlerinin devamını sağlayan kimyasal reaksiyonlar neticesinde oluşan ve tamamı suda çözünen üre, ürik asit ve laktik asit gibi zararlı atıkları toplayarak idrar torbasına gönderir. Günlük su ihtiyacının uzun süre giderilmemesi durumunda böbrekler kalıcı zarar görebilir. ◊ Karaciğer: Karaciğerin insan vücudundaki en önemli fonksiyonu, depolanmış yağları enerjiye dönüştürmektir. Vücuda yeterli su alımı olmadığı takdirde vücuttan atılması gereken metabolik atıklar böbrek tarafından atılmamakta ve bu görevi karaciğer yapmaya çalışmaktadır. Bu durumda karaciğere daha fazla yük binmekte ve vücutta yağ depolanma oranı artmaktadır. ◊ Terleme: Terleme mekanizması, vücudumuzun sürekli olarak aynı sıcaklıkta kalmasını ve bu sayede hayatın devamını sağlamaktadır. Her gün yetersiz miktarda su tüketimi doğal olarak terlemeyi azaltacak ve organizmamızın sıcaklık dengesinin bozulmasına neden olabilecektir. ◊ Akciğerler ve solunum: Solunum işlevimizin düzenli devam edebilmesi için akciğerlerimizin nemlilik düzeyinin sürekli aynı kalması gerekmektedir. İnsan vücudunun akciğer solunumu yoluyla günde ortalama 1 litre su kaybettiği ve kaybedilen bu suyun tekrar içilen su vasıtasıyla ikame ettirildiği bilimsel çalışmalar sonucunda ispatlanmıştır. ◊ Beyin: Beyin dokularının yüzde 85’i sudur. Vücuda yeterli su alınmaması durumunda beyindeki enerji üretim seviyesi azalmaktadır. Bunun sonucu olarak da depresyon ve kronik yorgunluk belirtileri oldukça sık görülebilmektedir. ◊ Sindirim sistemi: Suda çözünen asit ve enzimler, midede gıdayı homojenize akışkan hale getirmekte ve sindirimin diğer aşaması olan bağırsaklara göndermektedir. Ancak, yeterli suyun bulunmaması halinde gerekli suyu bağırsaklardan alır ve kabızlık rahatsızlığı ortaya çıkar. ◊ Vücudun su toplaması: Sürekli yeni su girişi olmadığı zamanlarda vücudun kendini koruma mekanizması ortaya çıkmaktadır ve ilk alınan suyun bir kısmını belirli bölgelerde toplamaktadır. Bu da vücutta, özellikle ayaklarda, bacaklarda ve ellerde ödem denilen şişlikleri oluşturmaktadır. ◊ Susuzluk refleksi: Ağız kuruluğu, aşırı su kaybının bir sonucudur ve vücuttaki birçok oluşumun sekteye uğramaya başladığını belirten bir sinyaldir. Vücuttan su alımı olmadan yüzde 3’lük bir su kaybı ciddi sağlık problemlerine, yüzde 15’lik su kaybı ise ölüme neden olabilmektedir. Su alımının yeterli olmadığı zamanlarda vücut su ihtiyacını karşılayamaz duruma gelir ve beyin susuzluk hissini oluşturur.