Güncelleme Tarihi:
FONKSİYONEL tıp bakışıyla vitamin ve mineral desteklerinin kişiye ve ihtiyaca özel planlanması gerektiğini belirten Dr. Orhan Dostugür, bu tür ürünlerin uzman kontrolünde, bedenin ihtiyaçları değerlendirilerek amaca yönelik kullanılmaları gerektiğini açıkladı. Adı vitamin de olsa bunların birer ilaç olduğunu ve dozunun önem kazandığını ifade eden Dostugür, “Celsus’un dediği gibi ilaç ve zehir arasındaki fark dozudur” ifadelerini kullandı. Bütüncül tıp yaklaşımıyla vitamin ve mineralleri vücuttaki biyokimyasal ve fizyolojik mekanizmalar temelinde kullanıldığını kaydeden Dr. Orhan Dostugür, “Antioksidan sistemin desteklenmesi, metilasyon döngüsü, inflamasyonun azalması, onarım mekanizmalarının devreye sokulması, bağışıklık sisteminin dengeli çalışması amaçlanır. Dolayısıyla vitamin ve mineral desteği bu sistemlerdeki ihtiyaçlara göre kullanılmalıdır” diye konuştu.
EKİP HALİNDE ÇALIŞIRLAR
Vitamin ve minerallerin birlikte ekip halinde çalıştıklarını kaydeden Dr. Saime Dostugür ise vücuda fayda sağlamalarının birlikte uyum içinde kullanılmalarıyla arttığını vurguladı. Örneğin bağışıklık sistemimiz için önerilen D vitamininin emiliminin magnezyuma bağlı olduğunu dile getiren Dr. Saime Dostugür, “Yeterli bir D vitamini için yeterli magnezyum alımı şarttır. Peki bununla bitiyor mu? Hayır. Magnezyumun da etkin emilimi için sağlıklı bir mide asidine ihtiyaç vardır. Bir başka örnek, yaygın kullanılan B12 desteği için verilebilir. Burada da B vitaminleri B2 ve B6 olarak birlikte kullanıldığında ve folatla beraber etkinlikleri artmaktadır. Görüldüğü üzere sistem bir bütün olarak sağlıklı çalıştığında ve doğru destekler birlikte kullanıldığında ancak sonuç alınabilir” dedi.
VÜCUDUMUZUN DENGESİ
“Bağışıklık sistemi güçlendirilirken amaç, bağışıklık sisteminin dengeli çalışması olmalıdır” diyen Dr. Saime Dostugür, şöyle devam etti: “D vitamini immunregülatör özelliği ve inflamasyon faktörlerini azaltması ile en başta gelmektedir. Çinko, selenyum, magnezyum, B kompleks vitaminler, C vitamini duruma ve kişiye özel olarak planlanabilir. Sağlıklı bir hücre yapısı için Omega 3 desteği de eklenebilir. Önceliğimiz sağlıklı işleyen bir sindirim sistemi ve mikrobiyota olmalıdır. Beslenmenin düzenlenmesi, kaliteli bir uyku, kaygı ve endişeden uzak bir ruh hali, hareketli bir yaşam üzerine ancak destek ürünler faydalı olabilir.”