Güncelleme Tarihi:
Varikoselin infertilite, yani çocuk sahibi olamamaya neden olabilen bir erkek hastalığı olduğunu belirten İzmir Ekol Hastanesi Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Tansu Turgut, “Testislerdeki kirli kanın sağlıklı bir şekilde tahliye edilememesi, bu kirli kanın testisler civarında birikmesinden oluşan bir damar hastalığıdır. Toplar damarların içinde kirli kan birikmesiyle o bölgede atılması gereken toksinler, zararlı maddeler atılamamış olur ve bu durum testislerin sağlığına zarar verir” dedi.
KISIRLIĞA NEDEN OLABİLİR
Kısırlığın (infertilite) çok farklı nedenleri olduğunu belirten Turgut, varikoselin erkeklerde bu nedenlerin başında geldiğini söyledi. Varikoselin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu dile getiren Turgut, “Erişkin erkeklerin yaklaşık yüzde 20’sinde varikosel hastalığı görülebilmektedir. İnfertilite sebebiyle başvuran erkeklerin ise yaklaşık yüzde 35-40’ında varikosel saptanmaktadır. Sekonder infertilite yani daha önce çocuğu olmuş ancak şu anda yeniden çocuk sahibi olamayan ise varikosel oranı yüzde 60’a çıkmaktadır” şeklinde konuştu.
BÊLİRGİN BİR NEDENİ YOK
Varikoselin çok belirgin net bir nedeni olmadığını belirten Turgut, “Genellikle anatomik yapıyla ilişkilidir. Örneğin Varikosel yüzde 90 oranında sol tarafta görülür. Bazen de iki taraflı olur. Varikosel olma olasılığını arttıran bazı nedenler vardır. Kilolu olmak (obezite), karın içi basıncı artıran ağır spor yapan kişiler, kronik kabızlığı olan kişiler, ayakta çok duran kişilerde daha sık rastlanır. Örneğin; berber, polis, öğretmen gibi ayakta çok duran kişilerde görülebilir” dedi.
ŞİKAYET VERMEYEBİLİR
Hastalığın bazen herhangi bir şikayet olmadan muayene sırasında saptanabilirken, bazen de testislerde ağrı, testis civarında ele gelen şişlik, damarlarda şişlik ya da çocuk sahibi olamama gibi şikayetlerle başvurabildiklerini belirten Turgut, “Yürüme sonrası, spor sonrası ya da cinsel ilişkiden sonra testislerde ağrı yakınması olabilir. En önemli tanı yöntemi fizik muayenedir. Bunun dışında ultrason (skrotal doppler ultrason), spermogram (sperm sayımı) gibi testler uygulanır” ifadelerini kullandı.
AMELİYAT VE SONRASI
Her hastanın ameliyat olmasına gerek olmadığını dile getiren Turgut, şöyle devam etti: “Ancak hastanın beklentisine, şikayetine göre karar vererek doğru tedavi yöntemi belirlenir. Ağır ve zor bir ameliyat değildir. Ancak bir damar ameliyatı olduğu için titiz ve özellikli yapılması gereken bir ameliyattır. Aksi halde tekrar edebilir. Bu nedenle son yıllarda mikroskobik varikoselektomi yöntemi kullanılmaktadır. Anestezi eşliğinde yapıldığı için hasta ağrı duymaz. Hastalar ameliyat sonrasında 1-2 gün içinde günlük hayatlarına dönebilirler. Daha ileri derecede varikosel hastalığı olan (ikinci, üçüncü derecede), testis hacimleri normale yakınsa, kanlarında testesteron, FSH gibi hormon değerleri normalse, erken başvuran ve spermleri çok zarar görmemiş olan hastalar daha çok fayda görürler. İnfertilite hastaları çok ciddi düzeyde fayda görür. Birinci yılın içinde gebelik oranı yüzde 43’tür. İkinci yılda bu oran yüzde 60’a ulaşır.”