IHA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2015 10:54
İZMİR'İN ALİAĞA İLÇESİNDE RAMAZAN AYI KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ, ÜNLÜ OYUNCU İRFAN KANGI’NIN KONUŞMACI OLARAK KATILDIĞI SÖYLEŞİ İLE BAŞLADI.
İzmir’in Aliağa ilçesinde Ramazan ayı kültür sanat etkinlikleri, ünlü oyuncu İrfan Kangı’nın konuşmacı olarak katıldığı söyleşi ile başladı.
Aliağa Belediyesi tarafından düzenlenen Ramazan ayı etkinlikleri renkli başladı. Duayen oyuncu Atilla Arcan’nın moderatörlüğünü yaptığı söyleşiye, ünlü oyuncu İrfan Kangı konuşmacı olarak katıldı. Aliağa Belediyesi Çok Amaçlı Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirileşen söyleşiye, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ile birlikte çok sayıda vatandaş da dinleyici olarak katıldı. Söyleşide konuşan İrfan Kangı, günümüzde hızla yaygınlaşan sanal dünyanın insanlar arasındaki sosyal mesafeyi yok ettiğini ifade etti.
Kangı, "Eskiye göre şu anda hepimiz çok farklı bir dünyadayız.7’den 70’e herkes elinde olan akıllı telefonlara bakarak yaşıyor. Eskiden böyle bir şey yoktu, insanlar birbirinin gözünün içine bakarak iletişim kuruyordu, şimdi ise ekranın içinde ki insana bakmaya çalışıyoruz" dedi.
Eski Ramazan geleneklerinin güzelliklerinden bahseden Kangı, "Bir zamanlar iftar ile sahur arasında geçen zamanda insanların bir araya geldiği dost meclislerinde sohbetler edilir, meddah gösterileri yapılır, direklerarası geleneği yaşatılırmış. Bu tür Ramazan etkinlikleri insanlar arasında ki, birlik beraberlik duygusunu da pekiştirirmiş. Şimdi ise iftar sonrasın da hangi diziyi izleyeceğimizi konuşuyoruz. Ya da birçoğumuz sosyal medyada vakit geçiriyor. Neredeyse esiri olduğumuz sanal alem insanların arasına yüksek bir duvar örmüş durumda" şeklinde konuştu.
“GELİŞİM BAZI DEĞERLERİMİZİ KAYBETTİRDİ”
Türkiye’de İstanbul gibi metropollerde mahalle kültürünün de yok olduğunu da dile getiren Kangı, “Ben İstanbul’da yaşıyorum. Yaşam kalitemiz çok düşük; çünkü yan komşumun adını bile iki sene sonra öğrendim. Şehirlerde ve teknolojide olan gelişim bize bazı değerlerimizi maalesef kaybettiriyor. Özellikle İstanbul’da özenilecek bir hayat yok. Ancak yaptığım bir program vesilesiyle gezdiğim Anadolu şehirlerinde bizzat şahit oldum ki; örf, adet ve ananelerimiz halen oralarda yaşatılıyor. Büyükşehirlerin kaybettiği değerlerin, Anadolu şehirlerinin kaybetmemesini temenni ediyoruz” diye konuştu.
“7 YAŞINDA ZEKİ ALASYA VE METİN AKPINAR’I İZLERDİM”
söyleşide eski Ramazan geleneklerine dair yaptığı konuşmanın yanı sıra nasıl oyuncu olmaya karar verdiğini ve oyunculuk kariyerinin ne şekilde başladığını da anlatan Kangı, oyunculuk kariyeri hakkında şu bilgileri verdi:
“7 yaşındayken dayım elimden tuttu ve beni Zeki Alasya ile Metin Akpınar’ın oynadığı Nişantaşı Vali Konağı’ndaki Deve Kuşu kabaresine götürdü. O günden sonra sürekli olarak Zeki Alasya ve Metin Akpınar’ın oyunlarını izledim. Koca Mustafa Paşa’da Nejat Uygur’un oyunlarını da sürekli izlerdim. 7 yaşından 10 yaşına kadar bu şekilde oyunları takip ettim. Bir gün Açıkhava’da ‘Deliler’ oyununu izlerken içimden bir ses tiyatro oyuncusu olmam gerektiğini söyledi. Şunu anladım ki çocuk tiyatroyu seçmiyor, tiyatro çocuğu seçiyor. Tiyatro beni seçti ve çağırdı. Okul hayatımda başarılı bir öğrenci olmadığım halde okulda oynanan tiyatro gösterilerinde, okunması gereken şiirlerde hep ben vardım. Oğlumun bu işi yapmasını ister miydiniz sorularına ise biraz temkinli yaklaşıyorum. Çünkü tiyatro oyunculuğu her ne kadar eğlenceli bir iş olsa da çalışma koşulları açısından zor bir meslektir. Dizi de izlediğiniz sahneler veya 15-20 saniyelik reklamlar için bizler günlerce çekim yapıyoruz”