Güncelleme Tarihi:
TÜRK Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün Dilek'in açıkladığı 'İl Bazında Rekabet Endeksi' raporuna göre İzmir, İstanbul ve Ankara'dan sonra en rekabetçi üçüncü il oldu. Dilek, İzmir'de ekonomik göstergelerin son derece başarılı olduğunu belirterek, "Ege bölgesindeki illerin kalkınması, İzmir'in rekabet gücünün arttırılmasından geçiyor" dedi.
TÜRKONFED İl Bazında Rekabetçilik: İzmir başlıklı rapor Ege Genç İşadamları Derneği'nin (EGİAD) toplantı salonunda açıklandı. İzmir Rekabet Endeksi 2008 ve 2014 yılı sonuçlarını karşılaştıran rapordaki genel endekse göre İzmir, İstanbul ve Ankara'dan sonra en rekabetçi üçüncü il oldu. İzmir'in liderliğinde Ege Bölgesi'ndeki diğer illerin ortalama sıralamasının da en rekabetçi iller arasında yer aldığını ortaya koyan rapora göre, 2008'den bu yana genel endekste İzmir'in rekabetçilik gücü değişmedi. TÜRKONFED Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün, İzmir'de ekonomik göstergelerin son derece başarılı olduğunu belirtti. Dilek, "Fakat buna rağmen emek piyasasının en zayıf olduğu, işsizliğin en yüksek olduğu illerin başında İzmir geliyor. Sosyal sermaye açısından Türkiye 8'incisi olan İzmir'de alınan göç de kentin sosyal sermayesinin düşürüyor" diye konuştu. Ege Bölgesi'ndeki kalkınmasının öneminin İzmir'in rekabetçilik gücünden geçtiğini belirten Dilek, "İzmir'in rekabetçiliği bu anlamda, Türkiye'nin seviyesini belirlemek açısından da son derece önemli. İl Bazında Rekabet Endeksi raporuna göre, bileşik endeks, piyasa büyüklüğü, makroekonomik istikrar ve finansal derinlik gibi ekonomik göstergeler İzmir'in en rekabetçi olduğu alanlar. Bununla birlikte, emek piyasasının kentin yumuşak karnı olduğunu görüyoruz. İzmir'in insani sermaye, sosyal sermaye ve yaratıcı sermayedeki sıralaması ve yıllar içinde bu sıralamayı iyileştirememesi düşünülmeli ve bu konuda gerekli adımlar atılmalı" ifadelerini kullandı.
"REKABETÇİLİĞİ SÜRDÜREN İLLER GELECEĞİN KAZANANI OLACAK"
İş ve sosyal yaşamının her alanında rekabetçiliği sürdüren istikrarlı illerin geleceğin kazananları olacağını aktaran Pelin Yenigün Dilek, "Bilgi ve iletişim teknolojileri, farklı alanlarda rekabetçilik gerektiriyor. Sadece malzeme yeterli değil, malzemenin nasıl kullanılacağı konusunda vizyon, fikir, ortak akıl üretilmeli. Sanayi ve hizmetler sektörleri arasındaki çizgiler kalkarken, inovasyonun bağlantılarını ve bilginin kullanımını sağlamak için modeller geliştirmek gerekli. İzmir, Türkiye içinde bu modelleri geliştirilebilecek rekabet unsurlarına sahip birkaç ilden bir tanesi" dedi.
"EĞİTİM VE YENİLİĞE DÖNÜK STRATEJİ İZLENMELİ"
EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter ise, bölgeden bölgeye veya bir kentten diğerine değişen farklı çözümler üretilmesi gerektiğini böylece daha kısada daha etkili sonuç alınabileceğini söyledi. İzmir'in eğitime, bilgiye ve yeniliğe dayalı bir strateji izlemesi gerektiğini aktaran İlter, "Ayrıca kaynaklarımız verimli kullanılarak, çevreye daha duyarlı ve daha rekabetçi olmalıyız. Ekonomik ve sosyal uyumun sağlandığı, yüksek istihdam yaratma kapasitesine sahip bir gelişme alanı belirlenmeli. Böylelikle, İzmir'in ulusal kalkınmaya daha fazla katkı sağlayan, ekonomiye daha yüksek katma değer yaratan, yaşam kalitesi ve yaşam standartları gelişmiş bir kente dönüşmesi mümkün olacaktır" diye konuştu.
Timur TARLIĞ / İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF