Güncelleme Tarihi:
Geçen haftaki yazımda Halikarnassos, yani bugünkü Bodrum’u kurup Karya’nın başkenti yapan Mausolos’tan bahsetmiştim. Bugün ise Mausolos’un babası Hekatomnos’tan söz edeceğim. Ama önce kısaca Karya’dan bahsedeyim. Pers İmparatorluğu Anadolu’yu egemenliği altına aldıktan sonra bölgeyi satraplıklara bölerek yönetmiş. Bu satraplıklar Pers İmparatoru tarafından görevlendirilen merkezi yönetim içindeki memurlar olmuşlar. Yani satraplığı bugünkü vali gibi düşünebilirsiniz. Karya satraplığı ise Milas’ın önemli ailelerinden birinin yönetimine bırakılmış. İlk satrap bu önemli aileden Hissaldomos olmuş. Ondan sonra da yerine oğlu Hekatomnos gelmiş.
ARKEOLOJİDE YÜZYILIN KEŞFİ
Hekatomnos’un, ‘Mausolos’, ‘İdrieos’ ve ‘Piksodaros’ adlarında üç oğlu ile ‘II. Artemisia’ ve ‘Ada’ isimlerinde iki kızı varmış. Antik dünyanın 7 harikasından biri sayılan Mausolos’un anıt mezarı da Hekatomnos’un büyük oğlu Mausolos adına yaptırılan mezarın ta kendisi. Milas’ın yerlisi olan ve önemli bir sülaleden gelen Hekatomnos’un ismini ona ait anıt mezarın bulunmasıyla daha çok duymaya başladık. Bu mezar, arkeoloji dünyası için yüzyılın keşfi oldu. Hatta bu anıt mezar o kadar önemli ki, Türkiye’nin arkeolojik zenginliği ve dünyaya adını duyurması açısından Göbeklitepe’den sonra geleceğini düşünüyorum.
NEDEN Mİ BU KADAR ÖNEMLİ?
Gelin, beraber bakalım. Milas’ta üzerinde bir leylek yuva yaptığı için halk tarafından ‘Uzunyuva’ olarak adlandırılan bir Roma sütunu var. Tarihi M.Ö. 1’inci Yüzyıl’a uzanan bu sütunun çevresi antik Roma duvarları ve 19’uncu Yüzyıl Osmanlı konaklarıyla çevrili. Bu arazi özel mülkiyete ait. Zaten bir leylek yuvası da kimsenin dikkatini çekmeyecek kadar gösterişsiz duruyor. Ta ki, 2010 yılında güvenlik güçleri mermer sütunun temelinde yasa dışı bir kazı yapıldığını tespit edene kadar... Define avcılarının bu sütunun altında bir mezar odası keşfettiği, buraya girebilmek için 2 metre kalınlığındaki mermer ve taş zeminde bir delik açtıkları fark ediliyor. Hırsızlar burada fresklerle bezeli muhteşem bir mezar odası ve antik döneme ait mermer lahit bulmuş. Lahdi yerinden çıkaramamışlar ama orada buldukları paha biçilemez diğer eserleri karaborsada satmaya çalışmışlar. Bunun üzerine yetkililer harekete geçerek tüm bölgeyi kazı alanı ilan ediyor ve buluntuların çevresinde müthiş bir arkeopark hayata geçiriliyor. Anıt mezardan kaçırılan heykellerle objeler ise bulundu ve ilerleyen günlerde Hekatomnos Müzesi’nde sergilenecek.
UNESCO GEÇİCİ LİSTESİNDE
Hekatomnos Anıt Mezarı ve Kutsal Alanı ise Temenos Duvarı, Menandros Onur Sütunu, Podyum ve Mezar’dan (Taşıyıcı Oda, Mezar Odası, Lahit ve Dromos) oluşuyor. Anıt mezar ve kutsal alanı UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunuyor. Hekatomnos Anıt Mezarı antik dünyanın 7 harikasından biri sayılan Mausolos’un anıt mezarı ile aynı boyutta taban ölçüsüne sahip. Halikarnas Mozole’sinden daha erken bir dönemde yapıldığı düşünülürse bu boyutta bir anıt mezar inşa edilmesinin ne denli önemli olduğunu anlayabiliriz. Mezar odası yüzeyden yaklaşık 18 metre aşağıda bulunuyor. Burada Hekatomnos’un mermer lahdi ve duvar resimleri var. Lahdin dört yüzünde kabartmalar mevcut. Kabartmalarda ailenin betimlendiği şölen, aslan avı, Hekatomnos’a tutulan yas ve görev değişimi sahneleri görülüyor. Duvar resimlerinde doğu alınlıkta (selef) Hekatomnos, batı alınlıkta (halef) Mausolos resmedilmiş. Mezar odası sabit sıcaklık ve nem değerleriyle korunuyor. Ziyarete açık değil. Lahdin replikası Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nde sergileniyor. Ben de replikasını inceleme şansı buldum. Bir gün mezar odası açılırsa gerçeğini görmeyi de çok arzu ederim. Burası eşi emsali olmayan bir tarihi alan. Muhakkak keşfetmelisiniz.
SİVİL MİMARİDEN ÖRNEKLER
Sizlere önerim, yolunuzu muhakkak Milas’a düşürmeniz olacak. İlk olarak da Uzunyuva Anıt Mezarı ve Müze Kompleksi’ni ziyaret etmelisiniz. Bu kompleks içinde Milas Konağı (Emin Ağa Konağı), Tanıtım ve Karşılama Merkezi, Milas Halı Müzesi, Hekatomneion Kutsal Alanı ve Hekatomnos Anıt Mezarı’nı görmelisiniz. Uzunyuva Anıt Mezarı ve Müze Kompleksi gerçekten eşsiz. Milas sivil mimarisinin en güzel örneklerini görebileceğiniz konaklar ve tabii ki eşsiz tarihi değeri olan Hekatomnos Anıt Mezarı burayı çok özel kılıyor. Milas taş evlerinin örneklerinden olan ve ‘Emin Ağa Konağı’ adıyla tanınan Milas Konağı 1890’lı yıllarda inşa edilmiş. Konağın bir Rum ustaya inşa ettirildiği düşünülüyor. Konak günümüzde etnografya müzesi statüsüne sahip. Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nin tabanında Bizans Dönemi’ne ait mezarlar ve Geç Roma Dönemi’ne ait mozayik bulunmuş. Bu eserler üzerleri camla kapatılmış halde sergileniyor. Burada ayrıca Hekatomnos lahidinin replikası sergileniyor. Milas Halı Müzesi’nde 17’nci Yüzyıl sonlarından itibaren tanınan ve bölge geleneksel kültüründe önemli bir yeri olan Milas halıcılığı hakkında bilgi ediniyorsunuz.