Güncelleme Tarihi:
Aralarında 7 bin yıllık ata tohumlarının da olduğu çok sayıda yerel tohumu uygun koşullarda saklamak, üretmek ve çoğaltmak amacıyla kurulan merkezde 133 metrekarelik saklama alanı ile çimlendirme ve laboratuvar da yer alıyor. Merkezin tarla bölümünde ise Bodrum’un çeşitli yerel tohumlarından fide üretimi yapılacak, çoğaltılan bir bölümü uygun koşullarda koruma altına alınacak.
ÇOBAN ATEŞİ ALEV ALEV YAYILSIN
Bahçeyaka Muhtarı Yücel Uyar, “Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü kuruldu, tohum depolama merkezi açılıyor, ürün alma garantisi de veriliyor, bize de bundan sonra üretmek düşüyor. Üretimden yana olan tüm yarımada halkına hayırlı olsun” dedi. Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nden sorumlu Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz, “Gelecek nesillere aktaracağımız yerel tohumun her insanoğlunun hakkı olan sağlıklı gıdaya ulaşma noktasındaki hakkını geri verme noktasında kararlıyız. Tarımı bilimle, üreticiyi de eğitimle buluşturarak başka bir tarımın mümkün olduğuna inanıyor ve yaktığımız bu çoban ateşinin tüm yurtta alev alev yayılmasını diliyoruz” diye konuştu.
SALGINLA BİRLİKTE DEĞERİ HATIRLANDI
Geçmişi tarıma dayalı olan Bodrum’da uzun zamandır konuşulmayan ne varsa konuşmaya çalıştıklarını söyleyen Başkan Ahmet Aras da, “Bodrum’un kendini doğru ifade etmesi ve tarihi-kültürel değerlerine sahip çıkması gerektiğini söylüyoruz. Bodrum’un imar, deniz, gürültü kirliliği, altyapı sorunları, sel baskınları ya da deniz-kum-güneş üçlüsüyle anılmasını istemiyoruz. Bodrum çok daha kadim kültürlere sahip ve çok daha değerli hazineleri elinde barındıran bir yer. Bizler de artık bunları hep daha yüksek perdeden dile getireceğiz” ifadelerini kullandı.
Pedesa’dan Termera’ya, Aspat’tan Karaova’ya kadar Bodrum’un her köşesinde binlerce yıldır tarım medeniyetlerinin izlerinin saklı kaldığını vurgulayan Aras, turizmin tarımı unutturduğunu ancak son salgınla beraber üretimin değerinin bir kez daha anlaşıldığını kaydetti. Başkan Aras, sözlerini şöyle sürdürdü:
GELECEK NESİLLERE AKTARACAĞIZ
“Büyüklerimizden sonraki kuşaklar tarımı unuttu. Kaybolmakta olan, bizden bir önceki kuşağın o son bilgilerini, tohumlarını depolamamız ve büyük bir bellek yaratmamız lazım ki, bunu geleceğe taşıyabilelim. Bizden önceki nesillerin binlerce yıldır biriktirdiği, gözü gibi bakıp kiler köşelerinde sakladığı tohumları alacağız ve bu merkezimizde Karaova’mızın bağrında saklayarak gelecek nesillere aktaracağız.”