Güncelleme Tarihi:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılında sağlık sistemine olduğu gibi eğitim sisteminde de köklü bir değişiklik yaparak 21’inci yüzyıla damgamızı vurabiliriz” diyen Batı Anadolu Sağlık ve Eğitim Kurumları (BASEK) Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Özer Gürbüz, eğitim reformu için bazı önerilerde bulundu.
40 yıldır sağlık ve eğitim alanında faaliyet gösterdiklerini hatırlatan Op. Dr. Özer Gürbüz, “Bilgi ve tecrübelerimizden yola çıkarak sağlık reformundan sonra eğitim reformuna da katkı sağlamak, vatanımıza ve milletimize olan borcumuzdur” dedi. Tüketen eğitim modelinden üreten eğitim modeline geçilmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Özer Gürbüz, “ Tüketen eğitim modelinde hedef üniversite mezunu olmaktır. Üniversite sınavını kazanamayanlar da üniversiteyi bitirenler de işsiz kalmaktadır. Tüketen eğitim sisteminde yanlış olan mesleki teknik eğitimin yaşıdır.18 yaşından sonra üniversitelerde verilen mesleki eğitimin yararı çok sınırlıdır. Üreten eğitimde mesleki teknik eğitimin yaşı 12-18 yaş arası olmalıdır. Üreten eğitim sisteminde; 6 yaşında anaokulunda erken eğitim ile başlayan bir çocuk, 18 yaşında eksiksiz ve kesintisiz mesleki teknik eğitim enstitüsü mezunu bir tekniker olabilmekte ya da isterse sınavsız üniversiteye girerek kendi alanında akademik kariyer yapabilmektedir. Böylece üniversite yıllarında da hem çalışıp hem okuyarak üretim ekonomisinin içinde yer almış olacaklardır” dedi.
BİN YILLIK GELENEK
“Eğitim reformu için önce mevcut anlayışı değiştirmek sonra da sistemi yeniden kurmak gerekir” diyen Op. Dr. Özer Gürbüz, “Tarihimizde üreten eğitimin iki güzel uygulaması olmuştur. Bin yıllık geleneğimiz olan ahilik sistemi ve Cumhuriyetimizin ilk yıllarında kurulan köy enstitüleri. Bu iki başarılı uygulamayı modern eğitim sistemine entegre ederek tüketen eğitim modelinden yeniden üreten eğitim modeline geçmek mümkün olacaktır” şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Op. Dr. Özer Gürbüz, yeni eğitim sistemi için bazı çözüm önerilerinde bulundu: “Tüketen eğitimin sisteminde mesleki eğitim 18-24 yaş arasında üniversitelerde verilirken sınav kaygısı ile 6-17 yaş arasında yetenekler ve eğilimler ihmal edilmektedir. Üreten eğitim sisteminde 6-11 yaş aralığında yeteneklerin tespiti, eğilimlerin belirlenmesi ve geliştirilmesi, 12-18 yaş arasında mesleki teknik eğitimi verilmelidir. Ayrıca mesleki teknik eğitim ve üretim birlikte verilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki, organize sanayi bölgeleri içindeki ve dışındaki tüm mesleki teknik liseleri üreten okullara dönüştürülmeli ve üretim yapılmalıdır. Aynı şekilde büyük sanayi kuruluşlarının içinde, MEB desteğiyle kurulan mesleki teknik lise ve enstitülerle de eğiten fabrikalar olarak hem eğitim hem üretim faaliyetleri tek çatı altında verilmelidir. Mesleki eğitim eksiksiz ve kesintisiz olmalıdır. MEB bünyesinde mesleki teknik eğitim enstitüleri açılmalıdır. Üreten okul ya da eğiten fabrika modeli üreten eğitimin ana unsurlarını oluşturmalıdır. Üniversite sınavları kaldırılmalıdır. Okul bitirme derecelerine göre (her sınıfın bitiminde) merkezi seviye belirleme sınavları yapılabilir.”