Türk medyası 15 Temmuz sürecinden yüzünün akıyla çıktı

İZMİR'deki Yaşar Üniversitesi'nde, '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü' anma töreni düzenlendi. '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Bağlamında Uluslararası Kamuoyu ve Medya' başlıklı bir sunum gerçekleştiren İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ümit Atabek, "Türk medyası bu süreçten yüzünün akıyla çıkmıştır" dedi.

Selçuk Yaşar Kampüsü Senato Salonunda gerçekleştirilen anma törenine Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler ve idari personel katıldı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Dinçer, "15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimine karşı, Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkan, bu uğurda vatanı ve milleti için meydanlarda şehit olan vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, acılı ailelerine de bir kez daha başsağlığı diliyorum. Bizler geleceğin bilim insanlarını, siyasetçilerini yetiştiren eğitim kurumları olarak laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin ve toplumsal barışın her zaman yanında olacak ülkemizin geleceği olan gençlerimize her zaman sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.

BİR DARBE GİRİŞİMİ İLK KEZ NAKLEN VERİLDİ

Darbe girişiminin Türk demokrasi tarihinde olduğu kadar Türk medya tarihinde de yerini aldığını belirten Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ümit Atabek, "Darbe girişimi sırasında toplumun birçok kesiminden sivil yurttaşlar da şehit olmuştur. Şehitlerimizi, Türk reklamcılık sektörünün önde gelen isimlerinden Erol Olçok başta olmak üzere saygıyla anıyorum. 15 Temmuz 2016 günü yaşananlar medya ve kamuoyu kavramları açısından büyük önem taşımaktadır. Bir darbe girişimi ilk kez en ince ayrıntısına kadar televizyonlardan naklen verilmiştir. Özetle söylemek gerekirse, Türk medyası bu süreçten yüzünün akıyla çıkmıştır" dedi.

HEM GELENEKSEL HEM YENİ MEDYA KULLANILDI

Darbe girişiminin kırılma noktasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem yeni medyayı hem de geleneksel medyayı kullanması olduğunu belirten Prof. Dr. Atabek, "O gece, Sayın Cumhurbaşkanı hem yeni medyayı hem de geleneksel medyayı kullanarak halka çağrıda bulunmuş ve seferber etmiştir. Bu olay, darbe girişiminde önemli bir kırılma noktası olmuştur ve olayların seyrini değiştirmiştir. Öte yandan, 15 Temmuz, Fetullahçı Terör Örgütü'nün medyada nasıl bir vahim yapılanma içinde olduğunu da ortaya koymuştur. Bu bağlamda, Türk medya sisteminde daha gerçekçi ve işlevsel kamusal düzenlemeler, ulusal birlik ve demokrasi dengesinde gündeme getirilmelidir" diye konuştu.

YENİ OLUŞTURULAN İLETİŞİM BAŞKANLIĞI

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çerçevesinde yeni oluşturulan İletişim Başkanlığı'nın Türk medya ve iletişim sistemini makro düzeyde yapılandırmaya yönelik akılcı çabalar içinde olacağını öngördüğünü de dile getiren Atabek, "Mustafa Kemal Atatürk'ün Medeni Bilgiler kitabından belirttiği gibi 'Basın hürriyetinden doğacak sakıncaların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetinin kendisidir.' Türk medya ve iletişim sisteminin, bu tür travmalarla bir daha karşılaşılmayacak şekilde, demokratik, çoğulcu ve akılcı  bir yapıya evrileceğine inanıyorum" dedi.

İZMİR, (DHA)

FOTOĞRAFLI