Tıp Bayramı'nda doktorların sorunları anlatıldı

Tufan HAMARAT/İZMİR, (DHA) - İZMİR Tabip Odası ev sahipliğinde, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Fehmi Akçiçek, sağlık alanında çekilen sıkıntılara değindi. Yetkililer, hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi ve şiddet konularında uyarıldı. Acil servislerdeki yoğunluğa dikkat çekilirken katkı payı ödememek için geceleri acil servislere başvuranların sadece 6'da 1'inin gerçek acil hastası olduğu ifade edildi.
Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene, Vali Yardımcısı Nihat Kaynar, İzmir Tabip Odası Başkanı Fehmi Akçiçek, İzmir İl Sağlık ve Halk Sağlığı müdürlüklerinin temsilcileri, üniversitelerin tıp fakültelerinin dekanları, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve doktorlar katıldı. Açılış konuşmasını yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Akçiçek, sağlık alanında yaşanan sorunlara değindi. Başkan Akçiçek, şöyle konuştu:
"Ne yazık bugün ülkemizde ne geçmiş ustalarımızın belirttiği ne de bugünün otoritelerinin tanımladığı gibi bir sağlık ortamı var. Yaklaşık 15 yıldır uygulanmakta olan 'Sağlıkta dönüşüm' programı daha çok niceliğe önem veren, hekim hasta ilişkisinin niteliğini göz ardı eden bir sağlık ortamına yol açtı. Hekimler performans kaygısıyla zor ve kronik hastaları, yaşlıları tedaviyle uğraşmak yerine bu vakaları başka kurumlara sevk eder ve mesailerini daha az riskli daha az zaman isteyen hastalara ayırır hale gelmişlerdir. OECD raporlarına göre Avrupalı meslektaşları arasında en düşük maaşı alan hekimler, bu maaş üzerine eklenen sisteme kazandırdıkları para üzerinden hesaplanan performans tutarlarıyla ancak geçinebilmektedirler. Emekli olurken emekli maaşları, çıplak maaşları üzerinden hesaplandığından yoksulluk sınırı altında kalıyor. Bu nedenle derin bir mağduriyet yaşamaktadırlar. Hekimlerin özlük hakları konusunda yetkilileri bir an önce, hak ettiklerini vermeleri için çağrıda bulunuyorum."
"ŞİDDET ÖNLENMELİ"
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesini isteyen Akçiçek, Türkiye'nin hemen her yerinden meslektaşlarına yönelik şiddet haberleri geldiğini anlatırken şöyle dedi:
"Artık dayanılmaz hale gelen bu şiddet dalgasında siyasi iktidarların, sağlık sisteminde yaşanan tüm sorunların sorumlusu olarak hekimleri açık veya üstü örtülü bir şekilde hedef göstermesinin de payı bulunuyor. Sağlık sistemindeki aksamaları düzeltecek yaklaşımları yerine halkı hekimlere karşı kışkırtan bu tarz söylemler sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti meşrulaştırıyor. İzmir Tabip Odası'na 2005 yılından beri şiddet gördüğü gerekçesiyle başvuran sağlık çalışanlarının, performans uygulamaları ile arttığını görüyoruz. 2012 yılından sonra 'Beyaz kod' uygulamasıyla bir miktar şiddette hafifleme görülüyor ama asla başlangıçtaki rakamlara dönmüyor. Uygulamalar bu şekilde devam ederse, bu tür haberleri daha çok duymaya daha çok meslektaşımızın yasını tutmaya ne yazık ki devam edeceğiz. Bu nedenle siyasi iktidarların mesleğimize meslektaşlarımıza karşı daha saygılı bir dil geliştirmesini istiyoruz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ayrı bir suç tipi olarak kategorize edilmeli, yargılamalar kısa süre içinde caydırıcı cezalarla sonlanmalıdır." 
"ACİL SİSTEMİ YENİDEN DÜZENLENMELİ"
OECD raporlarına göre, doktor başına 1 hemşireyle Türkiye sıralamada sondan 3'üncü ülke konumunda olduğunu ve acil servislerdeki konuların hızla çözülmesi gerektiğini dile getiren Akçiçek, şunları söyledi:
"Acil sistemi düzenli olan ülkelerde yüzde 5-6 olan acil servislere başvuru oranı bizim ülkemizde yüzde 30'larda. Genel Sağlık Sigortası primini ödemesi gerekenlerin yüzde 60'ı bu primi ödemiyor ya da ödeyemiyor. Sağlık hizmetlerinden yararlanmak ve katkı payı ödememek için geceleri acil servislere başvuranlar gereksiz hasta kalabalığı oluşturuyor. Bu hastaların 6'da 1'i gerçek acil hastası. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre 2015 yılında acil servislere başvuran hastalarımızın sayısı ülkemizin nüfusunun yaklaşık 1,5 katına erişmiş durumda. Bu yoğunlukta hekimlerimiz hata yapabilmekte, gerçek hastalar mağdur olabilmektedir. Hekimlerimiz yorgun, tükenmiş ve endişeliler, özellikle emekli hekimlerimiz büyük bir geçim sıkıntısı içindeler. Sağlık sisteminin yeni ve radikal düzenlemelere ihtiyacı var."
Sağlık Bakanlığı'nın elinden gelen en iyi çalışmaları yaptığını kaydeden İzmir İl Sağlık Müdürü Yenal Duğral, doktorluğun bir yaşam sanatı olduğunu söyledi. Konuşmaların ardından Dr. Eren Akçiçek "Tıbbiye ve 14 Mart Tıp Bayramı" konulu bir sunum yaptı. Sonrasında da halk dansları gösterisi ve spor turnuvaları ödül töreni yapıldı.

FOTOĞRAFLI