Seher Deniz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2022 19:26
The Small, bohemle lüksü mükemmel bir şekilde harmanlayan dekorasyonu ve damaklarda unutulmaz tatlar bırakan imza kokteylleriyle sezon boyunca iddiasını ortaya koydu. Mekanın sahibi Anıl Karadan, “Yaz-kış Alaçatı’dayız. Misafirlerimizi şömine başına bekliyoruz” dedi.
Seher Deniz
MAVİ bayraklı plajları, bembeyaz kumsalları, sınırsız eğlence hayatı, dünya mutfağını Ege mutfağı ile sentezleyen restoranlarıyla Çeşme gerçek bir tatil cenneti... Çeşme’ye aşık olan ve uzun bir süredir burada yaşayan iş insanı Anıl Karadan, bölgeye kazandırdığı işletmelerle adından söz ettiriyor. Geçtiğimiz 23 Nisan’da Alaçatı’da kapılarını açan The Small, bohemle lüksü mükemmel bir şekilde harmanlayan dekorasyonu, damaklarda unutulmaz tatlar bırakan imza kokteylleriyle sezon boyunca iddiasını ortaya koydu. Adını işletmenin küçüklüğünden alan The Small’un hikayesini sahibi Karadan’dan dinledik. Küçük ama huzurlu atmosferiyle dikkat çeken The Small kış aylarında da misafirlerini ağırlamaya devam edecek. Yaz boyunca ilgiden oldukça memnun olduklarını söyleyen Anıl Karadan, “Kışın da burada olacağız. Misafirlerimize ve dostlarımıza şömine başında sıcak bir ortam sunmak için çalışıyoruz. Enfes hamburgerlerimiz ve birbirinden güzel içeceklerimizle yaz-kış iddialıyız” dedi.
* Sizi tanıyabilir miyiz?
- 1989 Sakarya doğumluyum. Bankacılık okudum. 1 yıl özel bir bankada çalıştım. Sonrasında özel bir şirkette muhasebecilik hayatım devam etti. Ardından kendi düşüncem ve çabalarımla bir girişimim oldu. Bu iş biraz kısmet, biraz birikim ve biraz vizyonla ortaya çıkıyor. İşini layıkıyla yapmanın ötesinde, azim ve hırsla dokunduğun her şey sonrasında başarılı bir olguyu ortaya çıkarıyor.
* Sektöre girişiniz nasıl oldu?
- Bir anda oldu aslında... İşe gitmediğim bir gün evde otururken babam aradı ve tatil beldelerinde dükkan baktığını söyledi, beni de buna teşvik etti. Gerçekçi olursak o yerleşik düzende pek fazla kulak asmamıştım. Akabinde bir şey canlandı gözümde ve Alaçatı’ya yıllardır gelen biri olarak bir anda burada işletme bakmaya başladığımı fark ettim. Her şey 4 gün gibi kısa bir sürede oldu. Arabamı sattım, kredi çektim. Kimseden destek almadan kendi imkanlarımla bu girişimi sağladım.
* İlk olarak başka bir isimle açmıştınız...
- ‘Limoni’ olarak açıldı. Pandemiden sonra tüm hizmet sektörleri gibi biz de zorlandık. Kâr marjlarının da oldukça düştüğünü gördük. Limoni aslında Alaçatı’ya gelen tüm tüm misafirlerimizin mutlaka uğradığı bir dondurma dükkanı olmuştu. Gerek çok fazla dondurma stantlarının artması, gerek alım gücünün düşmüş olması bizi konsept değişikliğine itti. Artık aynı yerde, aynı hizmetle ismimizi ‘The Small’ yaptık. Alaçatı’da uzun yıllardır işletmeci olan Birkan Bey’le birlikte yeni bir serüvene başladık.
* Misafirlerinizi nasıl bir konsept karşılıyor?
- The Small; salaş, rahat ve enerjisi yüksek bir yer. İngiliz pub kültürüne yakın bir yer. Bohemle lüksü mükemmel bir şekilde harmanladık. Zaten 1850 yılında yapılan tarihi bir binadayız ve bu mimarinin içinde yer almaktan dolayı da çok mutluyuz. Draft içeçeklerimiz ve
yemek menümüzle de sezon boyunca adımızdan söz ettirdiğimizi düşünüyoruz.
* Menünüzde sadece içecek mi var?
- Menümüzde snack tarzı yemekler de bulunuyor. Hamburger ve hot dog konusunda çok iddialıyız.
* Neden Çeşme?
- Aslında 13 yıldır gidip geliyordum. Tabii ülkemizde çok tatil beldelerine gittim ama Çeşme gerçekten yeryüzünde bir cennet. Burayı çok seviyorum. İkametgahım da burada zaten. Belediye Başkanımız Ekrem Oran, sizlerin de bildiği üzere bir çağrıda bulunarak, “İkametgahını Çeşme’ye al” projesi başlattı. Ben de hiç düşünmeden ikametgahımı alarak 12 ay burada yaşamaya başladım.
* Mekan yaz-kış açık olacak mı?
- Evet, olacak. 12 ay açık tutma hedefiyle yola çıktık. Çünkü burada yaşıyorum. Çeşme’nin sadece turistik amaçlı bir yer değil, yaşayan ve sürdürülebilir bir yer haline dönmesi gerekiyor. Şu an kışlık konsept için hazırlıklara başladık. Keza hemen ilk etapta dışarıya paket servise başlayarak hamburgerlerimizi özleyen misafilerimizin evlerine götürme şansımız olacak. Dükkanımızın içinde şömine bulunuyor ve onun başında sohbetler yapmak için sabırsızlanıyoruz. Fiyatlarımızı da yaz aylarında olduğu gibi kışın da minimumda tutacağız.
* Sezon nasıl geçti?
- Çok güzel bir sezon yaşadık. Nisan ayında yaza merhaba partisi ile açtık. Oldukça ilgi gördük. Esnaf arkadaşlarımız da bizi destekledi, onlara da çok teşekkür ederiz. Bu kadar yoğun ilgi görmek bizi gerçekten mutlu etti. Bu da işimizi daha yukarılara taşımak adına bizi perçinleyen ana unsur oldu.
* 12 ay sezonu desteklemek için çalışmalarınız var mı?
- En önemli unsur çalışan arkadaşlarımız. Hizmet ve aile ortamı önemli. İnsanlar bir geldiğinde tekrar geliyor. Her akşam geldiğinizde sizi güler yüzle karşılayan çalışanlarımız var. Çalışma arkadaşlarımız başından beri bizlerle. Bu da kaliteyi ve samimiyeti hep diri tutuyor. İşletmelerin çoğu bu yıl kışın da açacak. Aslında biz kışın burada olmaktan çok daha keyif alan bir kitleyiz. Misafirlerimizi yazın nasıl ağırladıysak kışın da aynı şekilde ağırlamak istiyoruz. Bu yüzden, ‘Çeşme kışın da güzel’ diyorum.
* İşletmeciliğin en zor yanı ne?
- Tabii ki insan. Herkes başka bir karakter. Dolayısıyla sizi, karşındaki insanı tanımaya iten ve geliştiren en önemli detay bence. Ayrıca enflasyonun artması ve maliyetlerin yükselmesi işletmeyi-işletmecileri zorlayan etkenler oldu.
* “Çeşme pahalı” algısına katlıyor musunuz?
- Katılmıyorum. Bence pahalı değil. Mega kentlerle aynı fiyatlara ulaştı. Alım gücüne göre değişebilir.
* Turizm alanındaki farklı yatırımlarınız neler?
- Alaçatı’da butik otelimiz de var. 8 odalı, havuzlu bir otel. Gelen dostlarımızı ağırlıyoruz. Orada olmaktan da keyif alıyorum. Ayrıca Yunanistan’da bir yer açmayı düşünüyorum. Kısa vadede değil ama ileride neden olmasın?