Tersine beyin göçü ve sağlık turizmi

İÇ Hastalıkları, Dahiliye ve Kardiyoloji Uzmanı Dr. Bayram Çivilibal, Türkiye’de tersine beyin göçünün gerçekleşmesi gerektiğini söyledi. Dr. Çivilibal, dünyanın ve ülkemizin, koronavirüs salgını nedeniyle onlarca yıl acısını ve faturasını çok ağır ödeyeceğimiz kırılgan günlerden geçtiğini belirterek, “Siyasal, ekonomik çıkmazda bocalayan, yön arayan bütün uluslar ve devletler bir çıkış arıyor. Dünyayı esir alan pandemide mRNA aşısının yaratıcısı Prof. Dr. Uğur Şahin ve ekibi, yüzakı olarak karşımızda duruyor” dedi. Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda ve diğer ülkelerde doğmuş veya öğrenimini bu ülkelerde tamamlamış yüzlerce bilim insanımızın Türkiye’de yapılacak özendirici bir yasal düzenlemeyle seve seve ülkesine hizmet etmeye hazır olacağını dile getiren Çivilibal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özelikle sağlığın öneminin daha iyi anlaşıldığı bu dönemde başta doktorlar olmak üzere bu hazır akademik kadronun ülkemize katkı koymalarını en kısa sürede sağlamak zorundayız. Ben de dahil öğreniminden sonra meslek hayatının tamamını bu ülkelerde geçirenler, elini taşın altına koymaya hazır durumda bekliyor. Yıllardır süren beyin göçünü artık tersine çevirmeliyiz. Bunu sağlamak için para gerekmiyor. Sürekli sorunu gündeme getirip konuşmak da çözüm değil.”

PEKİ NASIL?

Dünyada 100’lerce milyar dolarlar gibi büyük bir potansiyeli olan sağlık turizminin iyimser bir tahminle yüzde 1’ini ülkemize ancak çekebildiğimizi ifade eden Çivilibal, evrensel ölçülerde plan ve uygulamayla bu sektörden aldığımız payı artırabileceğimizi bildirdi. Çivilibal, “Olması gereken, bence yurt dışında uzmanlığını almış en az bir doktorun ülkede uzmanlaşmış bir doktorla birlikte sağlık turizmi ağırlıklı polikliniklerin, dal merkezlerinin ya da tıp merkezlerinin açılabilmesinin sağlanması. Gerekli ruhsat ve düzenlemelerin devlet tarafından yapılmasıyla ülkeye hasta akımı çok hızlanacaktır” ifadelerini kullandı. Çivilibal, sözlerini şöyle sürdürdü:

PEKİ NEDEN?

“Yurt dışında tıp okumuş ya da uzmanlığını yapmış hekimler, orada yaşadıkları süreçte o ülkedeki insanların gelenek ve göreneklerini öğreniyor. Bu nedenle ülkeye geldiklerinde o hastaların istek ve beklentilerini çok daha rahat anlayacaklardır. Özelikle lisan açısından hiçbir zorlukla karşılaşmayacaklardır. Son yıllarda gittikçe gelişen ve bir çok Avrupa devletinde olmayan hastanelerimizi de yut dışında anlatacak ve bir nevi lobi oluşturacaklar. Böyle bir merkezlerde çalışan yurt dışından gelen hekimlerimiz buradaki mevzuatı bilen hekim arkadaşlarıyla beraber bir sinerji oluşturacak ve ülkeye fayda sağlayacaktır.