Güncelleme Tarihi:
Sizi tanıyabilir miyiz? Çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
- Biz Deniz ve Aytaç Sertel, 5 yıl önce Bodruma yerleşip DasBodrum’u kuran çiftiz. Ben sanat yönetmeniyim, Deniz ise Amerika’dan halkla ilişkiler ve gazetecilik mezunu. Ben İstanbul’da ajanslarda çalışırken, Deniz okul sonrasında otomotiv firması Bentley’de 2 yıl çalışıp Türkiye’ye döndü. İstanbul’da yıllarca uluslararası şirketlerde reklam ve iletişim alanında çalışıp sonrasında kendi ajansımızda faaliyetlerimizi devam ettirdik. 20 yıldan fazla zamandır sadece reklam ve pazarlama alanında çalışıyoruz. Deniz buraya gelmeden Kore menşeli bir otomobil markasının Türkiye pazarlama müdürü idi. İlk başlarda sadece İstanbul’daki ajansımızı devam ettirip Bodrum’da sakin bir hayat sürmeyi düşünürken şu an Bodrum’un da en önemli markalarına grafik tasarım, sosyal medya, fotoğraf&video prodüksiyon ve en önemlisi de ihtiyaçları olan profesyonel pazarlama desteğini sunan koca bir ajans haline geldik. Ayrıca bölgeye katkı sağlayacak her projeye tüm ekibimizle destek olmaya çalışıyoruz. Bodrum çok farklı bir ortam. Çok küçük bir yer olduğu gibi çok da büyük bir yer aslında. İlk 6 ay işle ilgili hiçbir şey yapmayıp sadece gözlemledik. Mekanları, ortamları, ticaret alışkanlıklarını, insanların kullandığı iletişim dilini, buranın kültürünü inceledik. “Kim neyi doğru yapıyor?”, “Kim nerede nasıl yapmalı?” konusunda konuştuk. Bizim alanımızda çalışan birçok girişimin Bodrum’a gelip istediğini alamadan dönmüş olmasının başlarda bizi de zorlayacağını biliyorduk. Çevremizde bizi yeni tanıyanlar, bizim hikayemizin de bir macera olduğunu ve nasıl olsa İstanbul’a geri döneceğimizi düşünüyordu. Bodrum’da peş peşe birkaç önemli markayla çalışmaya başlamamız çevremizin de bize inanmasını sağladı. Bodrum’a gelince şunu öğrendik. Cumartesi yok, pazar yok, hafta sonu yok, bayram yok, doğumgünü yok, aile yok! Sadece sezon var, yaz ve kış var. Diğer tüm zamanda çalışmak ve Bodrum’a gelen ziyaretçileri memnun etmek durumu var. Bu da çok zor ve yıpratıcı bir süreç.
BODRUM RUHU ‘HAYIR’ DEDİRTTİ
Bodrum sizin için ne ifade ediyor?
- Bodrum herkes gibi bizim için de değişik bir tutkuydu... Yıllar önce herkes gibi gelip aklımızı burada bırakıp dönmüştük. Her fırsatta kendimizi buraya atıp mümkün olduğu kadar Bodrum’un tadını çıkarmaya çalışıyorduk. Her köşesinde farklı sürprizleriyle her zaman heyecanını yenileyen farklı bir kent Bodrum. Taşındığımız ilk ay, Deniz’e şu an hepimiz için vazgeçilmez olan yabancı bir dijital televizyon platformundan iş teklifi gelmişti. Ciddi bir pozisyon ve Hollanda’da yaşam vaat ediyordu. Bodrum’un gecesi, gündüzü, denizi, kumu, en önemlisi de ruhu buna ‘Hayır’ dememizi çok kolaylaştırdı. Geçmişte, yeni açılan 5 yıldızlı bir otel müşterimiz için hemen hemen her ay buraya geliyor ama hep Bodrum’un içinde küçük otellerde kalıp havasını doğasını soluyorduk. Bodrum’un kışının daha da güzel olduğunu o zamanlar keşfetmiştik.
ORTAK PROJELER DEĞER KATACAK
Bodrum ve Milas’taki mekanlar hakkındaki düşünceleriniz?
- Hem Bodrum, hem de Milas dünyada eşi benzeri olmayan coğrafyaya sahip çok özel yerler. Doğru planlama yapıldığında dünya buranın İbiza ya da Monaco’dan çok daha özel bir yer olduğunu görecektir. Türkiye’de bile insanlar bu bölgenin sadece deniz, kum ve gece hayatından ibaret olduğunu düşünüyor. İlerleyen zamanlarda Bodrum’a ve Milas’a katkı sağlayacak kalitede ziyaretçiyi çekmek için tüm dünyanın yaptığı gibi gerekli tanıtım kurumlarının destinasyon pazarlama yöntemlerine biraz daha önem vereceğini düşünüyoruz. Bu Bodrum’a gelen yatırımcıyı yalnız bırakmayacak, çabuk pes etmesini önleyecek ve birçok önemli yatırımın devamlı el değiştirmesinin etkisini de azaltarak hem Bodrum, hem Milas markalarına güç katacak. Tarihi eserleriyle dev bir açık hava müzesi olan Milas, Bodrum’dan farklı bir yaşam tarzına ve ticari hayata sahip. Son yıllarda iki ilçenin kardeş ilan edilmesi ve beraber projeler yapması bence çok büyük değer katacak.
BU SÜREÇTE DE GÜÇLENDİK
Pandeminin hayatınıza ve işinize etkilerinden söz eder misiniz?
- Pandemi tabii ki herkes gibi bizim de hayatımızı etkiledi. Yıllarca işimiz gereği kriz yönetimi tecrübemizle ‘Ne yapmamız gerekir?’ diye toplantılarımızda önce kendimize, sonra her müşterimize ayrı stratejiler oluşturduk. Ekibimize de rakiplerimizden farklı olarak, ‘Küçültmeyi düşünmeden hep beraber nasıl aşabiliriz?’ konusunda konuşarak moralimizi de yüksek tutmaya çalıştık. Bu zorlu süreçte hizmet verdiğimiz bütün markaların da iletişimini devam ettirerek, ihtiyaçlarını da karşılamayı sürdürdük. Bu süreçten hem güçlenerek, hem de alnımızın akıyla çıkmaktan da çok mutluyuz.
BİRKAÇ MEKANA SIĞDIRMAK ZOR
Sizden Bodrum ve Milas programı alabilir miyiz? Neler yapılabilir? Favori mekanlarınızı paylaşabilir misiniz?
- Zaman zaman Milas tarafına kaçıp Bafa Gölü kıyısındaki restoranlarda servis edilen göl balıklarını ve doğal lezzetleri tadabilir ve o görkemli Beşparmak Dağı’nın yansıması eşliğinde sakin gölün ruhunuza vereceği dinginliği hissedebilirsiniz. Sonrasında da Milas’ta sevdiğimiz bir Yunan Meyhanesi olan ‘Paparaki’ye uğramadan geçmeyin. Bodrum’da ise Bitez’de oturmamıza rağmen en çok Yalıçiftlik tarafının denizini ve mekanlarının sakin ve salaşlığını seviyoruz. Ünü Bodrum’u aşıp bir marka olmayı başaran semtimizin ‘Bitez Dondurması’ doğal ürünleriyle kızımızla beraber favorilerimizden. Kumbahçe’de öğleden sonra kurduğumuz masamızı, güneşin Bodrum Kalesi üstüne muhteşem ışık oyunlarıyla batımına kadar kaldırmıyoruz. Bodrum Çarşı da her zaman değişik tatlar ve eğlenceli zaman için yeni sürprizlere açık ve kesinlikle vazgeçilmez. Yalıkavak’ta Belçika usulü midye yapan ‘Midye 7’nin müdavimiyiz diyebiliriz. Kış aylarında azalan nüfusla beraber Gümüşlük bizim için popüler bir yer oluyor. Kişi sayısına düşen en fazla restoran sanıyorum Bodrum’da var. Ve biz de mümkün olduğunca yeni yerleri denemeye çalışıyoruz. Türkbükü’nden Yalıkavak Marina’ya, Güvercinlik’ten Turgutreis’e kadar her yerinde birbirinden güzel mekanlarla dolu muhteşem bir beldede favorilerimizi birkaç mekana sığdırmak çok zor maalesef.