Güncelleme Tarihi:
Dünya piyasalarında 1200 adedin üzerinde Unicorn olduğunu ve 1000 adedin üzerinde son 3 yılda Unicorn olan girişim oluştuğunu dile getiren Şenkardeş sözlerine şöyle devam etti: “2023 yılını girişimcilik bağlamında sadece yatırım adedi ya da tutarı üzerinden değerlendirmek çok da doğru bir yaklaşım olmayabilir. Her ne kadar yatırımlar azaldı ise de küresel olarak girişimcilere ve hatta yatırımcılara verilen teşviklerle ilgili hayata geçirilen bir çok düzenleme var. Özellikle kurulan fon sayısındaki artış ve milyar dolar seviyesindeki fon büyüklükleri girişimcilik ekosisteminin önümüzdeki yıllarda büyüyeceğinin sinyallerini veriyor.
Bence 2023 yılı ile ilgili en çok akıllarda kalacak gelişme AI- Yapay Zekâ teknolojisi tabanlı girişimlerin 50 Milyar Amerikan Doları yatırım almış olması. ChatGPT ile başlayan farkındalık ve startupların büyüme hızının gösterdiği gerçeklik, bu alandaki yatırımcı iştahını da artırmışa benziyor. Saas ve Oyun girişimleri başta olmak üzere Fintek, perakende ve e ticaret dikeyleri de ciddi yatırımlar alan alanlar. Bu sene en fazla yatırım alan dikeyler arasında yer almayan Sağlık Teknolojileri de bence yapay zekâ tarafındaki gelişmelerle paralel önümüzdeki sene listeye eklenecek. Girişimcilik merkezleri olarak addedilen şehir ve bölgeler ile ilgili de Startup Genome tarafından yayınlanan The Global Startup Ecosystem Report 2023 verilerine göre yine Silikon Vadisi, New York ve Londra önde gelenler oldu ve Singapur’da ilk defa top 10 listesine eklendi.
Bu listede yer alamasa da, İstanbul girişimcilik ekosisteminde gururumuz ve bu sene gelişmekte olan ekosistemler endeksinde İstanbul 16. sırada idi. Mucize beklememek lazım çünkü girişimcilik kültür ile de ilişkilidir Türkiye girişimcilik ekosistemi oldukça iyi gelişmelerle bu zor yılı kapatıyor. 2023 yılında genel startup finansmanındaki daralma ülkemizde de belirgindi. Küresel zorlukların yanı sıra oldukça zor bir deprem sürecinden de geçtik. Tüm koşullara rağmen ülkemizde Startsup Watch’un raporuna göre 2023 yılında, tohum, erken ve daha sonraki VC aşamalarında 325 yatırım süreci tamamlandı ve Türk girişimlere 722 milyon Amerikan Doları yatırım yapıldı. 2023 yılı rakamlarına göre ülkemiz yatırım adetlerine bakıldığında Avrupa'da 5'inci, MENA bölgesinde ise 1'inci sırada yer alıyor. Tohum aşaması yatırım adedinde Avrupa’da 4. sıradayız. Özellikle İstanbul gözde girişimcilik bölgeleri arasında yer alıyor artık. İstanbul’da hemen her hafta girişimcilik ekosistemini ilgilendiren etkinlik görmek mümkün, Teknopark, TEKMER kuruluşları ve birçok Girişim Sermayesi Yatırım şirketi mevcut. Kamu tarafı da ülkemizde son yıllarda girişimcilik konusunda çok önem veriyor ve önem vermekle kalmayıp destekler de veriyor. 11. Kalkınma planında çok önemi stratejiler ve aksiyonlar belirtilmişti, 12. Kalkınma planında da benzer gelişmelere yer verilmiş. TÜBİTAK BİGG Fonu oldukça aktif yönetiliyor ve 2024 yılında ilk çeyrek sonunda önemli bir rakam açıklamaları bekleniyor. Ülkemizde son yıllarda konuşulan ve daha önemlisi alan açılan bir ekosistem girişimcilik ekosistemi. Bu da oldukça normal.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde devraldığımız kültürümüzde girişimcilik ya da ticaret yok. Bizim kökenimizde ulemalık, askerlik, devlet, bürokrasi işleri, zanaatkarlık, tarım ve hayvancılık ile meşgul olmak var. Osmanlı Dönemi öncesinde aslında ticaret ile uğraşan kökenlerimiz için girişimcilik bu dönemde bir duraklama dönemine girmiştir. Ticareti Osmanlı İmparatorluğu’nda Rum, Yahudi ve Ermeniler üstlenmiş ve Türk toplumu yedi,sekiz nesli kapsayan çok uzun yıllar ticaretin dışında kalmıştır. Hem ekonomik hem de sosyo-kültürel açıdan. Ancak İttihat ve Terakki Dönemi’nde bu konuda önemli gayretlere girişilmiş ve yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde ekonomik alandaki başlıca stratejilerinden birini oluşturmuştur. Hatta cumhuriyet ilan edilmeden önce, 1923 yılında İzmir’de toplanan İktisat Kongresi’nde alınan ilke kararlarından biri de, “Türk ve Müslüman ahaliden tüccar ve is insanı oluşturma” konusundadır. 1960’lı yıllarda girişimciliğin geliştirilmesi amacıyla bir dizi kanun çıkarılmış ve iktisadi devlet teşekkülleri kurulmuştur. 1960-1970’li yıllar, Türkiye’de özel girişimciliğin gelişme gösterdiği dönem olmuştur. 1980’li yıllar ise, piyasa ekonomisine geçiş ve dünya ekonomisiyle eş güdümün sağlanması amacıyla birçok yeni düzenlemelerin yapıldığı bir dönem olmuştur. Nispeten yatırımların yönlendiği süper ligdeki ülkelere kıyasla geç başlayan girişimcilik kültürü ve girişimcilik endüstrisinin teşvikine rağmen oldukça gelişmiş bir ekonomi olma yolunda ülkemizde girişimcilik. Ekim 2023 itibarı ile Türkiye’de 101 adet Teknopark ve 21 adet TEKMER mevcut. Bunların çoğu İstanbul’da bulunuyor. Bizim de İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde TEKMER’imiz mevcut. 2023 yılında kurulan TEKMER’de hem teknoloji geliştirme hem de girişimcilere mentörlük ve çok çeşitli eğitimler sunuyoruz
. Beylikdüzü’nde yer alan TEKMER tesisimize ilave santralistanbul Kampüsü’nde de TEKMER e bağlı girişimcilerin çalışabileceği ortak alanımız mevcut. Bu da tam anlamı ile inovasyon ve üniversite-sanayi işbirliğini ve girişimcileri insan kaynağı ve bilgi anlamında desteklemeyi mümkün kılıyor. Kampüs içerisinde direkt erişim ile hem akademisyenlerimiz hem de öğrencilerimizle ihtiyaçları olan farklı konularda destek almak ve bilgi alışverişinde bulunmak için imkân buluyorlar. Girişimcilik alanında üniversitemizin TEKMER’in yanı sıra birçok da programı mevcut. Birçok girişimcinin görüşü ve bilimsel araştırmalar inovasyonun geliştirilebilen, girişimciiğin ise öğrenilen ve öğretilebilen bir şey olduğuna işaret ediyor Üniversitemizde “Teknolojide Girişimcilik ve İnovasyon” adlı tezsiz yüksek lisans programımız var. Programda girişimini kurmak isteyen ya da halihazırda kurucu olan girişimciler için, bu yolculukta ihtiyaçları olacak bilgiler ve gelişim alanlarına uygun içerikler sunuyoruz. Yani girişimciler için hukuk ve finanstan teknoloji girişimciliğinde yeri trendlere, growth, strateji planlama derslerine ve hatta hikâye anlatıcılığına kadar çeşitli derslerimiz var.
Bu derslerde akademisyenlerimizin yanı sıra çok sık girişimciler ve yatırımcılar konuk olarak seminerler veriyorlar. Çalışmalarımız sadece yüksek lisans seviyesinde değil. Lisans hatta ön lisans programlarımızda da girişimcilik dikeyinde derslerimiz mevcut. Şu noktayı özellikle belirtmek istiyorum, Teknoloji Girişimciliği girişimciliğin akademik literatür ya da pratik uygulamasında bir alt segment değildir. Ticari ya da sosyal veyahut kurum içi girişimcilikte spesifik bir alan olarak gördüğümüz teknoloji girişimciliği artık tüm girişimcilik sınıflarında kendisini gösteriyor ve yatırım anlamında en büyük paya sahip dikey. Bunu daha net anlamak için belki inovasyon meselesine odaklanmak iyi olabilir.
Yani yeni bir işletme açmak, var olan işlerin benzeri bir işi yapmaya başlamak ya da işini dijitale taşımanın çok ötesindedir Schumpeteryan yaklaşımla inovatif girişimcilik. Teknoloji tabanlı yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirilen girişimcilere odaklanan teknoloji girişimciliği bugün dünyada girişim sermayesi ve melek yatırımcıların büyük miktarda yatırım yaptığı alan ve dünyanın geçirmekte olduğu yeni dönüşümü tetikleyen alan. Biz de inovasyonun teknoloji dikeyinde multidisipliner yaklaşımla başarılı ticari ürüne dönüşebileceğine inanıyoruz. Bu sebeple eğitim içeriklerimizi farklı disiplinlerden ve fakültelerden olan öğrencilere ya da girişimcilere uygun tasarlıyoruz. Teknoloji Girişimciliği Yüksek Lisans Programı’mızda kadın-erkek öğrenci oranımız neredeyse yarı yarıya. Ama maalesef girişimcilik ekosisteminde durum bu şekilde değil.
Startup Genome raporuna göre dünya genelinde %15 kadın founder mevcut teknoloji startuplarında. Statista’nın raporuna göre en az 1 kadın kurucu ortağı olan startup oranı %20. Startsup Watch’un 2023 raporuna göre ülkemizde bu oran %17. 2023 yılında yatırım alan 325 startupın 70 tanesinde kadın kurucu/kurucu ortak mevcut. Kadın kurucusu olan startuplar ülkemizde en fazla biotech alanında. En düşük kadın kurucu oranı ise oyun girişimlerinde. Dünya genelinde en fazla kadın founder Amerika Birleşik Devletleri’nde, ardından Çin ve Avrupa geliyor. Suudi Arabistan’da da kendi işinin sahibi kadın oranı %30. Dünya genelinde genel kadın girişimcilere baktığımızda başarılı startupların kadın kurucularının %62’si 40 yaş ve üzerinde. İstatistiksel veri olmasa da gençlerin, 30 yaş altı, kurucu olduğu startupların oranının hızla yükseleceğini düşünüyorum özellikle teknoloji alanında. Akademi bu odakla üretim az da olsa yapıyor kadın girişimcilerin yaşadıkları sorunlardan artması yolundaki çözüm önerilerine, kamuda farkındalık var, yıllık planlarda yer alıyor bu konu, etkinlikler cinsiyetten bağımsız herkese açık. Sivil toplum ciddi çalışmalar yapıyor. Küresel birçok kâr amacı gütmeyen ve hem etkinlik hem farkındalık hem de ampirik veri odaklı çalışan oluşum var. Ülkemizde de hem özel sektör hem de ARYA, KAGİDER ve birçok farklı oluşum girişimci kadınları desteklemek için aksiyonlar alıyor.
Dünyadaki kültürel ön yargının geriye kalan tek bariyer olduğunu ve bunun da uzun zaman alacak olsa da dönüşeceğine inancının tam olduğunu söyleyen Şenkardeş “Bu sene ocak ayında Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu’nda genç girişimciler sahnedeydi. 15 adede yakın çok iyi girişimcilerin yer aldığı oturum vardı. Kültürel dönüşümler hızlı ve kolay olmuyor, ama yeni nesil ile birlikte kadın kurucuların oranının artacağına inanıyorum” diye konuştu.