Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da başlayıp Amerika’da devam eden kariyerine ‘rüyalarını süsleyen’ yer olarak ifade ettiği Bodrum’da devam eden Çölok, “Amerika’da yaşarken eşim iş teklifi aldı ve koşa koşa geldik” diyor. Bodrum’da süreçte Bernie’s Kitchen’ı açan Birnur Çölok, bugün pandemi nedeniyle restoranını kapattığını ama okuldan arkadaşı Melike Hoşgelen Çetin ile birlikte özel şeflik hizmeti verdiğini paylaştı. Ömrünün en güzel dönemlerinin Bodrum’la başladığını söyleyen Çölok, sorularımızı yanıtladı.
Sizi tanıyabilir miyiz? Çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
- 1989 İstanbul doğumluyum. Okul maceram FMV Ayazağa Işık’la başladı. Bir süre İTÜ Devlet Konservatuvarı’nda okudum. Ardından da Beykent Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü’nden mezun oldum. Ama içimdeki sesi daha fazla susturamadım ve MSA Profesyonel Aşçılık Programı ile kalbimdeki asıl mesleğe gerçek anlamda ilk adımı attım. İstanbul’da çeşitli restoranlarda bir süre çalıştıktan sonra, ‘Çok gezen bilir’ diyerek, mesleğimi icra etmek üzere Amerika’ya taşındım. Mutfak sanatları dendiğinde ABD’nin kalbi sayılabilecek Şikago’da Michelin yıldızlı ve The Bib Gourmand ödüllü Alinea, Wood Chicago, Salero ve Momotaro gibi fine dining, modern Amerikan, Japon, Meksika, İspanyol ve Peru mutfaklarında uzun süre çalışma fırsatı buldum. Birlikte çalışma şerefine eriştiğim Grant Achatz ve Ashlee Aubin gibi önemli şeflerin yanında edindiğim tecrübe kariyerimin şekillenmesine çok büyük katkıda bulundu. Daha sonra, çok uzun zamandır rüyalarımı süsleyen Bodrum’a taşındım. The Edition Hotel’in açılışında Jr. Sous Chef olarak şef Diego Munoz’un yanında görev aldım. Kısa bir süre sonra da hep hayalim olan kendi restoranım Bernie’s Kitchen’ı açtım. Çok başarılı bir yaz ve kış sezonunun ardından, pandemi sürecinde sektörün geçirdiği evrimi en faydalı ve sağlıklı şekilde değerlendirmek adına, sevgili Melike’nin Bodrum’a taşınmasıyla iki eski okul arkadaşı olarak omuz omuza Rent A Chef’i kurduk. İkimiz de çok heyecanlı, motivasyon dolu ve umutluyuz.
ÖMRÜMÜN EN GÜZEL DÖNEMİ
Peki neden Bodrum’u seçtiniz?
- Benim ve eşimin en büyük hayalimizdi Bodrum. Tüm çalışmalarımızın, adımlarımızın ve tecrübelerimizin bizi bir gün buraya getireceğini biliyorduk. Amerika’da yaşarken eşim buradan bir iş teklifi aldı ve koşa koşa geldik. Herhalde ömrümün en güzel dönemleri Bodrum’la başladı diyebilirim.
EN BÜYÜK SORUN SÜREKİLİK
Bodrum’daki favori mekanınızı paylaşabilir misiniz?
- Bodrum’da gitmeyi sevdiğim yerler var elbette. Ama genel olarak gözlemlediğim sıkıntı, sürekliliğin olmaması. Birkaç defa keyifle yiyip içtiğiniz mekanlarda bir sonraki ziyaretinizde aynı özveriyi, devamlılığı ve hatta misafirperverliği bulamıyorsunuz. Her gittiğimde aynı özeni ve lezzeti bulabildiklerim ise ‘Alaf’, ‘Aman da bravo’, ‘Novikov’, ‘Dereköy Lokantası’ ve ‘Cafe Chives’.
RESTORANLARA DESTEK OLUN
Hafta sonu Bodrum programı alabilir miyiz? Neler yapılabilir?
- Hafta sonu malum evden çıkamıyoruz ama hafta içi deniz kenarında yapılan piknikler en cazip aktivite oldu. Bu konuda elden gelindiğince açık restoran ve kafelere yardımlarımızı esirgememek gerekiyor. Paket servisi yapan mekanları desteklememiz lazım.
EVRİME ADAPTE OLDULAR
Pandeminin hayatınıza ve işinize etkilerinden söz eder misiniz? Sektörünüze yansımaları ne yönde oldu?
- Sabit işletme sahiplerinin maalesef bu dönemi atlatmakta zorlandığını görüyorum. Elden geldiğince birbirimize destek olmamız gereken bir zaman. Ben de bu nedenle restoranımı geçici olarak kapattım. Onun yerine iki ortak olarak özel şeflik hizmeti verdiğimiz bir oluşumu başlattık. Çok doğru bir karar oldu, iki kadın girişimci ve şef olarak sektörün geçirdiği evrime adapte olmaya çabalıyoruz.