Güncelleme Tarihi:
SAFRA taşı oluşumu başladıktan sonra taşların sayısı ve büyüklüğü artarken genellikle herhangi bir yakınmaya yol açmadıklarını belirten Özel Egeumut Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Emre Telciler, büyük çoğunluğu sessiz seyreden safra kesesi taşlarının, acil haller dışında bazı tetkikler yapılırken ya da kimi ameliyatlarda tesadüfen fark edilebildiğini söyledi. Ancak safra kesesi içinde bulunan ve yerçekiminin etkisiyle hareket eden taşların, safra kesesinin çıkışını tıkayıp olağan boşalmasını engellediği zaman belirti vermeye başladığını kaydeden Telciler, safra taşı hastalığının seyri esnasında taşın ana safra kanalına düşmesi durumunda çok daha sorunlu bir sürece girilebildiğini bildirdi.
CERRAHİ GİRİŞİMLER
Safra kesesi taşlarının, safra kesesinin iltihaplanması, safra kanalına taşın düşmesiyle gelişen tıkanma sarılığı, tüm safra kanallarının ve pankreasın iltihaplanması gibi çok ciddi birçok hastalığa neden olabildiğini vurgulayan Telciler, “Hastalığın ve komplikasyonlarının tedavilerinde sık kullanılan yöntem, laparoskopik ameliyatlardır. Safra kesesi ameliyatlarının yüzde 5’ten daha azı açık ameliyatla gerçekleşmektedir. Safra kesesi taşlarının yol açtığı şikayetlerin bir kısmında kısa süreli tedaviyi takiben iyileşme sağlanabiliyor. Ancak bazen klinik seyir giderek ağırlaşarak acil ameliyat gerektirebiliyor. Özellikle diyabet ve benzeri sorunları bulunan hastalarda ataklar ağır seyrettiği için hemen bir cerrahi girişim kaçınılmaz hala gelebiliyor” dedi.
AVANTAJLARI FAZLA
Telciler, tek delikten ameliyatı ise şu sözlerle anlattı: “Kapalı safra kesesi ameliyatlarında normalde karın duvarına kalem çapı büyüklüğünde 3-4 delik açılmaktaydı. Ancak dünyada ilk kez 2007 yılının mayıs ayında uygulanan ve SILS (tek kesi ile laparoskopik cerrahi) adı verilen yöntemde, göbek deliğinden yapılan yaklaşık 1.5-2 santimlik tek bir kesiyle ameliyat gerçekleştirilmektedir. Bu tek delikten karın içine uç kısımlarının kıvrılma özelliği olan açılı özel aletler gönderilmektedir. Aletler, karın içine girildiğinde birbirinden ayrılarak rahat kullanıma imkan vermektedirler. Göbek deliğinden girildiği için sadece göbeğin içinde, anlaşılmayacak kadar küçük estetik bir dikiş izi olmaktadır. Bu nedenle yöntem, kozmetik açıdan da tercih nedeni olmaktadır. Bu tekniğin güvenilirliğinin ve uygulanabilirliğinin yanı sıra daha az ameliyat sonrası ağrı ve daha erken günlük hayata dönüş gibi avantajları da olabilmektedir.”