Güncelleme Tarihi:
Geçmiş yıllarda Bodrum’un ana geçim kaynağının tarım olduğunu hatırlatan Başkan Ahmet Aras, “1970’den, 80’lerden sonraki turizm hareketleri ile birlikte Bodrum’un tanınması insanları yavaş yavaş tarımsal üretimden uzaklaştırdı. Bu topraklar, binlerce yıldır ekilen biçilen topraklar. Pandemi döneminde gördük ki, gıda çok önemli, özellikle sağlıklı gıdaya ulaşmak çok önemli. Bodrum’un ihtiyacı olan, halkın ihtiyacı olan ürünleri belirledik. Onlarla ilgili üretim yaptırmak için köylerimizde çalışmalara başladık. Çömlekçi, Bahçeyakası, Kemer köylerinin tam ortasında bulunan geniş ve sulak arazi inanılmaz bir üretim merkezi olabilecek bir yer. Buralarda sadece buğday ve mısır ekiliyor ama bunu katma değeri çok yüksek ürünlerle değiştirebiliriz. Bodrum’un ihtiyacı olan taze yaş sebze ve meyveyi burada üretebileceğimizi düşünüyoruz. Biz şimdi pilot bölge olarak seçtiğimiz bu bölgede bunu başarmaya çalışıyoruz” dedi.
TURİZMLE ENTEGRE
Projenin turizme de katkısı olması için çalışmaların o yönde yürütüldüğünü dile getiren Aras, şöyle devam etti: “Turizmi sadece deniz, kum, güneş olarak göremeyiz. Aynı zamanda kültür turizmi, gastronomi turizmi ile bu toprakların da turistler tarafından gezilmesi, bilinmesi, insanların öğrenmesi, neler yapıldığını görmeleri lazım. 3-4 aya sıkışan turizm ticaretimizi daha da artırabilelim, bütün kışa yayabilelim. Bodrum çok değerli bir yer. Bütün dünyada bu kabul ediliyor ve biz bunun altını doldurmak zorundayız. Diğer taraftan da çiftçiyi, üreticiyi destekleyerek emeğinin boşa gitmemesini sağlamak zorundayız. Bu sayede o toprakları muhafaza eder, betona teslim etmeyiz. Çiftçimizin yerinde kazanmasını sağlamak ve kontrollü üretim için kooperatifleşmenin şart olduğunun bilincindeyiz. Tarım, balıkçılık ve hayvancılıkta kooperatifleşmeyi destekliyoruz. Üreticimizle garantili satışlar için protokol imzalayarak, alım garantili ve sözleşmeli üretimi teşvik ediyoruz.”