Güncelleme Tarihi:
İZMİR'in Alsancak semtinde bulunan Tarihi Elektrik Fabrikası, arazisi ile birlikte Özelleştirme İdaresi tarafından satılmak üzere ihaleye çıkarıldı. İlki 22 Mart'ta yapılan ihaleye, teklif veren olmadı. Bunun üzerine ihale 3 Mayıs'a ertelendi. 3 Mayıs Perşembe günü yapılan ihaleye de katılım sağlanmadı. İzmir'de fabrikanın satışına dair tepkiler sürerken, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş'tan öneri geldi. Pekdaş, bu alanın milli kütüphaneye tahsis edilmesi gerektiğini belirterek, "Konaklıların ödediği emlak vergilerinden fona aktarılan parayla bu bina restore edilir. Kamuya ait bir mülk kamunun verdiği parayla kamuya kazandırılır. Milli kütüphane de değerli bir bina kazanmış olur" diye konuştu.
Mülkiyeti Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye (ADÜAŞ) ait olan İzmir Tarihi Elektrik Fabrikası’nın satışı için gerçekleştirilen ihaleye, bir kez daha teklif veren olmadı. Konak Umurbey Mahallesi’ndeki 10 bin 720 metrekare yüzölçümlü taşınmazın satışının iptal edilmesini isteyen Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, satışa çıkarılan Elektrik Fabrikası'nın kamu malı olarak yeniden işlevselleştirilerek kente kazandırılması gerektiğini söyledi. Alana dair önerisini de açıklayan Pekdaş, "Burası, milli kütüphane olabilir. Çünkü milli kütüphane İzmir'in simge yapılarından biri. Cumhuriyet öncesinden bu yana ulus olmanın temeli olan milli kütüphane ne yazık ki İzmir'deki ihtiyaca yetmiyor. Bütün şehirlerde milli kütüphane binaları yenilendi ve büyüdü ama İzmir'deki bir türlü yenilenmedi. İzmir'de sürekli bir yer tartışması vardı. Elektrik Fabrikası için en iyi kültürel fonksiyonlardan biri milli kütüphane. Milli kütüphane için bu kadar acil bir yer aranıyorken ve elimizde kamuya ait bir mülk de varken, bu ihtiyacı buradan karşılayabiliriz, diyerek bu öneride bulunuyoruz. Kentin merkezindeki bu simgesel yapıyı, doğru bir kültür fonksiyonu ile tanımlanmış olacağız. Bu yer restore edilerek milli kütüphane için tahsis edilmelidir" diye konuştu.
"KAMUSAL MEKANA İHTİYACIMIZ VAR"
Tüm dünyanın artık her şeyin kar olmadığını fark ettiğini söyleyen Pekdaş, insanın öneminin ortaya çıktığını, insan odaklı bir yerde insanların o yerin bütün haklarından, bütün imkanlarından yararlanması gerektiği gerçeğiyle yüzleştiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Planları açtık baktık, planlarda bu yer kültürel fonksiyonla tanımlanmış. 2011 ve 2012 den beri bu böyle. Ayrıca Koruma Kurulu da bu tanımlı alanda sadece plan kararlarına uygun bir uygulama yapılacağının vurgusunu yapmış. Biz de plan kararları gereği bu alanda sadece kültür fonksiyonu hayata geçecekse o zaman doğrusu ne olmalıdır diye düşündük. Özelleştirilip, özel sektörün kültürel faaliyetleri mi açılmalı yoksa kamunun tümünün yaralandığı bir kültür fonksiyonu mu yerine getirilmeli diye sorduk. Kamunun tüm ihtiyaçlarının karşılanacağı yer olması gerekiyor. Çünkü İzmir'de biz kamusal alan fakiri bir ilçeyiz."
"RESTORASYON PARASI HAZIR"
İzmir'in bir ihtiyacını kamusal bir alanla karşılayarak kamusal bir fayda sağlamak için çalıştıklarını ifade eden Başkan Pekdaş, Özelleştirme İdaresi'ne, "Burayı satmaktan vazgeçin" çağrısında bulundu. Her şeyin para olmadığını kaydeden Pekdaş, fabrikanın restorasyonu için paranın da hazır olduğunu vurguladı. Pekdaş, şunları söyledi:
"Bütün belediyeler tahsil ettiklerini emlak vergilerinin belirli payını kültür varlıklarının korunması için Valilikteki fona gönderirler. Biz Konak Belediyesi olarak Konaklı hemşehrilerimizden topladığımız emlak vergilerinden payı her sene bu fona aktarıyoruz. Benim görevde olduğum dört yıl boyunca yaklaşık 26 milyon lira parayı fona aktardık. Bizim fondan aldığımız para ise bu sürede 3 milyon lira bile değil. İzmirli hemşehirlerimizi geçtim Konaklıların ödediği emlak vergilerinden fona aktarılan parayla bu bina restore edilir. Kamuya ait bir mülk kamunun verdiği parayla kamuya kazandırılır. Milli Kütüphane de değerli bir binayı kazanmış olur. Çocuklar, gençler, akademisyenler İzmir'in merkezi yerinde tarihi bir binada; elektrik üreten bir yerde bu kez kültür üretilen bir yerde hizmet almaya devam eder. Kaldı ki burasını satın alacaklar da mutlaka kültür fonksiyonuyla işlevselleştirmek zorunda ama bu kültür faaliyetlerinden sadece parası olanlar faydalanmasın, kamu da yararlansın. Derdimiz bu."
Umut KARAKOYUN/ İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI