Güncelleme Tarihi:
Milletvekillerinin olaya ilişkin önergelerini de göz önünde bulunduran Başbakanlık ile Bakanlığa, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı bilgi aktardı. Yapılan tüm yazışma ve bilgi aktarımları da UYAP üzerinden dava dosyasına konuldu.
Bornova'nın Kızılay Mahallesi'nde geçen 29 Temmuz akşamı meydana geldiği belirtilen olayda, ilkokul öğrencisi Yağmur Kaldıran, babasından izin alıp komşularının kızıyla balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine tek kalan Yağmur Kaldıran'ın yanına gelen arkadaşının dedesi T.Ç., iddiaya göre bebek alacağı vaadiyle küçük kızı torununun odasına götürdü. Hem bu odada, hem de evin salonunda T.Ç.'nin tacizine uğradığı öne sürülen Yağmur Kaldıran, daha sonra karşıdaki evlerine gitti.
Yaşadıklarını annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu. Gözaltına alınan T.Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık soruşturmasından sonra da T.Ç. hakkında İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'çocuğa cinsel istismarda bulunmak' suçundan dava açıldı.
KÜÇÜK KIZ TRAVAMAYI ATLATAMADI
Yağmur Kaldıran, yaşadığı travmanın ve büyük korkunun etkisinden kurtulamayınca, okula gitmedi, psikolojik tedavi gördü, tek başına kalamayıp, altını ıslatmaya başladı. Ailesinin sürekli yanında bulunduğu Kaldıran, davanın geçen Kasım ayındaki ilk duruşması öncesinde büyük stres yaşadı. Duruşma günü pedagog eşliğinde ifade vermesi beklenen Yağmur, bunun neden olduğu stres ve tacizcisiyle karşılaşacak olmanın yarattığı korkuyu yaşamaya başladı. Yaşadığı strese minik kalbi dayanamadığı öne sürülen Yağmur, duruşmadan iki gün önce 21 Kasım'da evinde fenalaştı. Kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Gözyaşlarıyla toprağa verilen Yağmur Kaldıran'ın tacizden sonra ve duruşma gününün yaklaşması nedeniyle yaşadığı ağır stres ortamından dolayı kalp krizi geçirdiği ileri sürüldü.
23 Kasım günü yapılan duruşmada ilk kez hakim karşısına çıkan T.Ç.'nin yargılaması, ertelendi.
BAŞBAKANLIK DA BAKANLIK DA BİLGİ İSTEDİ
Olayın ortaya çıkmasından sonra hem Başbakanlık, hem de Adalet Bakanlığı ile HSYK, yargılama süreciyle yakından ilgilendi. Ayrıca, TBMM'deki partilere bağlı milletvekillerinin de, yazılı önergelerle bilgi istemesi üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bilgi istendi. Bunun üzerine 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyaya ilişkin, süreçle ilgili ayrıntılı bilgi hazırlanarak ilgili birimlere gönderildi. Ayrıca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da yargılamaya müdahil olacağı belirtildi. Davaya ilişkin bu gelişmelere ait yazışmalar da yargılama dosyasına UYAP üzerinden konuldu.