Güncelleme Tarihi:
Covid-19 Pandemisi süreci ve sonrasında, eğitimde teknoloji kullanımı hızla yaygınlaştı. Öğretmenler bu dönemde eğitim hizmetinin aksamaması için dijital yetkinliklerini hızla geliştirerek daha etkili öğretim ortamları tasarlama konusunda ustalaştı. Öğrenciler ise eğitim amaçlı teknoloji kullanımıyla daha yakından tanıştı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Başkan Yardımcısı ve Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Müdürü Bahar Baran, “Eğitim sisteminde teknoloji entegrasyonundan söz ederken, teknolojiyi sadece sınıflardaki fiziksel cihazlar olarak görmemeliyiz. Teknoloji fiziksel ve yöntemsel özellikleriyle, öğrencilerin yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini destekleyerek, başkalarıyla (akran, öğretmen, veli) uyum içinde çalışmalarına olanak sağlamalıdır. Örneğin; usta bir terzi dikiş dikerken saten bir kumaşa iğne izi bırakmak istemez. Benzer şekilde, öğretmenler de sınıfta teknolojiyi öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun olarak, öğrenme ve öğretme süreçlerinde pürüzsüz bir şekilde kullanabilmelidir. Bu dönüşüm sürecinin başarılı olması, eğitim ortamlarında etkili bir teknoloji entegrasyonu ile mümkündür” dedi.
Baran, eğitim ortamları ve teknoloji entegrasyonunu aşağıdaki 7 maddede inceledi:
1. Başkalarıyla uyum içerisinde çalışma
Öğrencilerin tek başına çalışarak erişebileceği bilgi ile başkalarından öğrenerek veya başkaları ile birlikte öğrenerek erişebileceği bilgi farklıdır. Sınıfta kullanılabilecek bulut teknolojileri (Google Drive, OneDrive, vb.) öğrencilerin hikayeleştirilmiş gerçek dünya sorunu üzerine eş zamanlı çalışarak çözüm üretmelerini sağlayabilir. Ulusal ya da uluslararası öğrenme ağları (Linkedin, Reddit, vb.) öğrencilerin merak ettikleri bir bilim konusu üzerine aynı konuyu merak eden kişilerle tanışma ve tartışma imkanı sunabilir. Eğitmenlerin teknoloji destekli verdikleri ödevler sayesinde öğrenciler ilgi alanlarında uzman yeni kişilerle tanışabilir ve onlardan veya onlarla öğrenebilir.
2.Farklı içerik türlerinin etkili öğretimi
Öğretilecek içerikler birbirinden çok farklı olabilir; sözel bilgiler, kavram öğretimi, problem çözme, yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, tutum öğretimi, vb. Bir branş öğretmeninin farklı içerik alanlarını öğretmesi gerekebilir. Teknoloji bu bilgilerin öğretilmesinde kolaylaştırıcı bir role sahiptir. Örneğin; bir öğrenci matematikte öğrendiği simetri, örüntü, vb. kavramlar ile yaratıcı düşünme becerisini ölçecek bir probleme çözüm getirebilir. Öğretmen, öğrencilerin bir kavram ve alt kavramlar ile ilişkili bilgilerini görmek için dijital kavram haritalarını kullanabilir (bubbl.us, vb). Problem çözmeye yönelik kodlama yazılımları (Scratch, Code.org, vb) kullanılabilir.
3. Bireysel öğrenme fırsatı sunar
Aynı seviyedeki öğrenciler birbirlerinden ön bilgiler, bilişsel stratejiler, motivasyon, vb. konularda farklılaşır. Teknoloji, öğrenme sürecini etkileyecek bu farklılıkları en aza indirerek her öğrenciye uygun öğrenme fırsatı sunulabilir. Dijital not alma yazılımları (Evernote, Google Keep, Google Docs, vb) ile öğretmen derste etkili bir şekilde sözel bilgi öğretimi gerçekleştirebilir. Bu yazılımlar kullanılarak bilgiyi seçme, özetleme, anahtar kelimeleri çıkarma gibi bilişsel stratejiler ile daha kalıcı öğrenme ortamları oluşturulabilir.
4. Fırsat eşitliği sağlama
Öğretmenler kültürel yetkinliğe sahip olmalı ve öğrencilerinin farklılıklarını eğitim sürecinde dikkate almalıdır. Teknoloji eğitim ortamlarında hayalini kurduğumuz öğrenme fırsatlarına eşit erişimi sağlayabilir. Sağlık, bir işte çalışma, özel gereksinimler veya ekonomik sebepler nedeniyle derse devam edemeyen öğrencilere dersten geri kalmamaları için fırsat sunabilir. Örneğin; canlı ders araçlarıyla (Zoom, Skype, Google Meet, vb) hibrit eğitim seçeneği sunmak, yüz yüze ders kaynaklarını dijital olarak paylaşmak veya farklı dijital kütüphanelerden/veritabanlarından kaynaklar sunmak eğitimde fırsat eşitliğini artırabilir.
5. Öğretmen, öğrenci ve içerik arasındaki etkileşimi artırma
Bir eğitim ortamında öğretmen, öğrenci ve içerik etkileşiminin iyi yapılandırılmış olması, o ortamdaki pedagojik uzaklığı azaltarak, öğretim sürecinin daha etkili olmasını sağlar. Kahoot, Mentimeter, Plickers, vb. eş zamanlı değerlendirme araçları öğrencileri bireysel olarak aktif tutar ve düşüncelerini paylaşma fırsatı sağlar. Geleceğin teknolojisi olarak görülen yapay zekalı destek sistemleri ile (ChatGPT, vb) öğrenciler eş zamanlı olarak sorunlarına çözüm bulabilir.
6. Beceri gelişimine katkı sağlar
Her eğitim ortamında öğrencilerin tamamlaması gereken görevler için tarih ve saatler vardır. Teknoloji öğrencilere bireysel olarak görev ve sorumluluklarını düzenleme fırsatı sunar. Örneğin; Google Takvim yada öğrenme yönetim sistemlerinde (Sakai, Moodle, vb.) yer alan duyurular, takvimler, hatırlatmalar öğrencileri tamamlamaları gereken görevler konusunda uyarır.
7. Somut yaşantılar oluşturma fırsatı sunar
Öğretmenlerin birçoğu daha kalıcı olacağı için öğrencilerin birden çok duyu organını kullanacağı somut yaşantılar ile öğretim gerçekleştirmek ister. Ancak sınıf ortamları öğrencilerin gerçek hayat deneyimi elde etmelerini sınırlandırır. Gelişen teknoloji ise öğretmenlere üç boyutlu sarmalayan ortamlarda eğitim verme fırsatı sunar. Örneğin; sanal gerçeklik yazılımları ortaokul öğrencilerine sosyal bilgiler müfredatında yer alan Göbeklitepe, Efes, vb. tarihi mekanları gerçekten oradaymış hissiyle ziyaret etme fırsatı sunulabilir.