Güncelleme Tarihi:
Erkan İYİGÜNGÖR
ALAÇATI Turizm Derneği Başkanı Kerem Ünsal, öğretmen bir ailenin çocuğu olarak tayinler nedeniyle sık sık şehir değiştirmiş. Üniversite sonrası Çanakkale’de ticari yaşamına başlamış. Orada bulunduğu süre zarfında Montenegro’da geri dönüşümle alakalı, yeşil atıkların elektrik enerjisine dönüşümüyle ilgili bir şirket açmış. Ardından pandemi döneminin hemen öncesinde Alaçatı’ya bir kahve içmeye gelmiş ve hayatı adeta değişmiş. Bir kahve içmek için geldiği Alaçatı’ya aşık olan Ünsal hızlı bir kararla otel almış. Meslek hayatı boyunca sivil toplum örgütleriyle içli dışlı olan Kerem Ünsal, Çeşme’de de bu özelliğini devam ettirmiş. Ünsal, burada önce Alaçatı Turizm Derneği’nde başkan yardımcılığı görevine gelmiş. Geçen sene ekim ayı itibariyle de derneğin başkanı olan Kerem Ünsal, aynı zamanda Çeşme Turistik Otelciler Birliği’nde yönetim kurulu üyesi, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklama Birliği’nde de genel sekreterlik görevini yürütüyor.
ÇOK ÖZEL BİR YER
Alaçatı’nın dünyada çok özel bir yere sahip olduğunu ifade eden Ünsal, “Herkes bulunduğu yeri beğenir ama objektif olarak söylüyorum, Alaçatı hem kendi özelinde hem de çevresinin barındırdığı imkanlarla müthiş bir yer. Yaptığımız çalışmaları da yarımada bölgesi özelinde sürdürüyoruz. Bazen şu yanlışa düşüyoruz. Urla’dakiler Urla, Çeşme’dekiler Çeşme milliyetçiliği yapıyor. Ama biz buraya bütün olarak bakıyoruz. Urla, Karaburun, Ildır, Sakız Adası gibi müthiş yerlere yakınız. Alaçatı çok çeşitli ürünler barındırıyor bünyesinde. Rüzgar sörfü var burada. Böyle bir merkez hiçbir yerde yok. Mimari olarak da çok özel bir yer. Her biri ayrı güzelliğe sahip Rum evleri bulunuyor. Alaçatı’da yaşayan çok sayıda kıymetli insan var. O insanların varlığı özellikle dernek faaliyetlerinde birçok işin daha kolay yürümesini sağlıyor” diyor.
KÜÇÜK KÜÇÜK YAPACAĞIZ
BİREBİR kaliteli hizmetle misafirlerini ağırladıklarını ifade eden Kerem Ünsal, Çeşme turizmiyle ilgili objektif ve çarpıcı tespitler yapıyor. Ünsal, şöyle devam ediyor: “İnsanlar bana kızabilir ama Çeşme dünya markası değil henüz. Aslında bu bir avantaj. Dünyada bilinip de kötü tecrübe edilmiş bir nokta olsaydı tanıtım anlamında zorlanırdık. Buranın kaderini birden değiştireceğiz demiyoruz ama kaderini mutlaka değiştireceğiz. Bunu küçük küçük yapacağız. Burada bizimle hareket eden, gerçekten turizme gönül veren, Alaçatı’nın değerlerinin korunmasına özen gösteren işletmeler var. Onlarla örnek model ortaya koyacağız ve bunu yurt dışı pazarda anlatacağız. Şeffaf bir şekilde yüksek hizmet standardı sunduğumuzu onlara anlatacağız. İçecekleri sudan, kalacakları otele kadar her şeyin fiyatını bilecekler. Garanti ettiğimizden farklı bir durum olursa tamamen ücretlerini iade edebileceğimiz bir model ortaya koyacağız. Biz bunu yapınca eminim ki diğer oteller de nasıl yaptığımızı merak edecek ve bize dahil olmak isteyecek. O zaman biz de onlara ‘oda standartlarını yükseltin, fiyatları düzenleyin, hizmet kalitenizi artırın’ diyeceğiz.” Yapacakları projelerde hedeflerinin yüksek sezon dışında da Alaçatı’ya gelen misafir sayısının artırılması olduğunun altını çizen Ünsal, “Böylece o zaman dilimini daha kaliteli hale getireceğiz. Buna bağlı olarak sezondaki kaliteyi de artıracağız. 10 yıl önce buranın en seçkin otelleri bahsettiğimiz şekilde yapıp, İngiltere’de birtakım projeler yapmış. Oradaki ileri gelen gazetelerde çalışan basın mensuplarıyla görüşmüşler, burada misafir etmişler. Çok da güzel geri dönüşler olmuş. Sörf de çok önemli bir faktör. Ünlü sörfçü Çağla Kubat, aynı zamanda derneğimizin de genel sekreteridir. O diyor ki: Fransa’ya antrenmanlara gidiyoruz. Ve bu antrenmanlar 45 gün 60 gün sürüyor. Diyelim bir çocuk ailesiyle oraya. İster istemez bir turistik faaliyet oluyor. Sporla alakalı bir ekonomi oluşuyor. Burada bu tür şeylerin olmasını istiyoruz” diye konuşuyor.
İKİ BÜYÜK ETKİNLİK
ULUSLARARASI etkinliklerin yaz sezonu dışında bölgeye büyük hareketlilik kattığını dile getiren Ünsal şunları söylüyor: “Sezon başlamadan önce iki büyük etkinliğimiz oldu. Bunlardan bir tanesi Bir Deniz İki Yaka Kol Kola projesiydi. 200’ün üzerinde dansçı geldi. Dansçılar burada konakladı, yemek yedi. Biz onları ücretsiz çağırmadık. Paralarını ödediler. Bu Yunanistan’da da çok güzel bir etki yarattı. Sezon sonu bunu uluslararası anlamda düzenleyeceğiz. Öte yandan bu kadar önemli bir yerin hiçbir kurumda fotoğraf arşivi olmadığını gördük. Varsa da küçük küçük vardı. Bir foto maraton düzenleme kararı aldık. Polisan sponsorluğunda çok önemli fotoğraf sanatçılarının jüri üyeliğinde Çeşme Belediyesi’nin katkılarıyla büyük bir organizasyona imza attık. Hedefimiz hem ödüllü bir yarışma gerçekleştirmek hem katılımcılarla birlikte bölgenin tamamını fotoğraflamaktı. Amacımıza ulaştık. Katılım yüksekti, görsel etkisi muhteşem oldu, ekonomik anlamda da faydalarını gördük. Bunun uluslararası olanını da planlıyoruz. Bu tür işlerde deneyim sağlayarak, yapılan işleri genişletmeyi planlıyoruz.”
BURASININ KADERİ OLMUŞ
HER sezon basında sıkça yer alan ‘Alaçatı pahalı’ söylemine karşı da açıklama yapan Ünsal, “Alaçatı’da pahalı yerler var ancak burası Türkiye’nin en pahalı yerlerinden biri diyemeyiz. Ama demiyorum ki burası en ucuz yer… Zaten böyle bir iddiamız da yok. Burada birçok işletme var haliyle farklı fiyat seçenekleri var. Buraya gelenlere gönül rahatlığıyla şunu diyebilirim. Herkesin bütçesine hitap edecek seçenekler burada mevcut. Konaklama ücretlerinde sıkıntı yok zaten. Konaklama bu işin en garibanı. Alaçatı’daki otel fiyatları sezon öncesinde Basmane’nin altındadır. En çok plajlar ve yeme-içme mekanları konu oluyor” diyor.
MALİYETİ YANSITIYORLAR
“PAHALILIĞIN altında kısa sezon yatıyor. İşletmeler 12 aylık maliyetini sezona sıkıştırıyor” diyen Ünsal sözlerine şöyle devam ediyor: “Burada kendimizi sorgulamamız gerekiyor. O nedenle sezonu uzatmaya çalışıyoruz. Örneğin 2 aylık aldığınız bir personel kalan diğer 10 ayda geçineceği bir rakam kazanmaya çalışıyor. Bu otomatikman maliyetleri yükseltiyor. Hammadde, kiralar hepsini eklediğinizde ortaya ülke ortalamasının üzerinde bir maliyet çıkıyor. İşletmeci de bunu fiyatlara yansıtıyor. İşletmeler de elini vicdanına koymalı. Bu durumu el ele vererek, sezonu 12 aya çıkararak aşabileceğimize inanıyorum.”
TEHLİKE DEĞİL AVANTAJ
SAKIZ Adası’na olan ilgiyle ilgili de konuşan Ünsal konuya farklı bir açıdan bakıyor: “İki tane aynı ürünü karşılaştırmak lazım. Çeşme ile Rodos, Mykonos karşılaştırılabilir. Oradaki restoranların hizmet kalitesi, otellerin fiziki koşulları Çeşme’nin yakınından geçemez. Fiyat olarak avantajları var ancak bunların bir kısmı iki ülkenin özellikle içkiyle olan kısmında farklı vergilendirmesiyle alakalı. Restoran fiyatları karşılaştırılıyor ama bir Yunan adasına gitmenin de bir maliyeti var. Kapıda vize ve feribot ücretini toplarsanız daha fazla maliyetle tatil yapıyorsunuz.”
Sakız’a geçerken Çeşme’nin durak olarak kullanıldığını ve bunun avantaj olduğunu ifade eden Ünsal, şöyle devam ediyor: “Erken saatteki feribota yetişmek için burada konaklıyorlar. Dönüşte burada yemek yiyorlar. Diğer taraftan yurt dışı tanıtım için 4-7 ve 10 günlük paketler yapacağız. Turist gelsin Alaçatı’da konaklasın. 1 gün Urla’ya gitsin. 1 gün Ildır’da balık tutturalım. 1 gün de Sakız’a götürelim. Sakız’daki turizmi müdürlüğü de her türlü iş birliğine sıcak bakan insanlar. Birlikte sinerji yaratarak çok daha büyük işlere imza atabiliriz.”
GÜRÜLTÜ ŞİKAYETLERİ AZALDI
ALAÇATI’da bu yıl gürültü şikayetlerinin azaldığını dile getiren Ünsal, “Çok kıymetli bir kaymakamımız var. Mehmet Maraşlı Kapadokya Bölgesi’nden gelen, turizmi iyi bilen birisi. Kendisi çok fazla fikir sahibi ve bizi yönlendiriyor ve tam destek veriyor. Öte yandan Belediye Başkanı Lal Deniz ve ekibi de genç, ulaşılabilir insanlar… Yapılan tüm etkinlikler kamu kuruluşlarının desteğiyle düzenlenebiliyor. Birlikte el birliğiyle etkinlik sayısını artıracağız” diyor.