Şimdi balık zamanı

Güncelleme Tarihi:

Şimdi balık zamanı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2016 10:57

Şimdi balık zamanı

Haberin Devamı

İZMİR, (DHA)- YAŞAR Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Dr. Ezgi Eylem Fadıloğlu, sağlıklı bir yaşam için haftada en az iki kere balık tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Dr. Ezgi Eylem Fadıloğlu, balığın sağlıklı ve dengeli beslenmede önemli bir yere sahip olduğunu, yararlarının saymakla bitmemesine karşın Türkiye'de tüketiminin azlığına dikkat çekti. Dr. Fadıloğlu, Birleşmiş Milletler'in Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre, ABD'nin, İspanya, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde kişi başına yılda 20 kilogramdan fazla balık düştüğünü hatırlattı. Dr. Fadıloğlu, "Dünya ortalaması yıllık 16 kilogramken İzlanda'da tüketilen balık miktarı kişi başına 90, Japonya'da 75, Avrupa Birliği ülkelerinde 26, Suudi Arabistan'da 10 kilogram. Türkiye ise 8 kilogram ile balık tüketiminde son sıralarda yer alıyor" diye konuştu.
"ZEKA GELİŞİMİNE KATKISI BÜYÜK"
Balığın az oranda yağa sahip yüksek değerli bir protein kaynağı olduğunu belirten Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, şöyle dedi:
"Balık eti yüzde 15-25 değerleri arasında protein içerir. Bu proteinler, vücuttaki dokuların korunması ve gelişmesi için gerekli olan bütün esansiyel aminoasitleri içerirler. Düşük yağ içeriği nedeniyle zayıflama diyetlerinin vazgeçilmezlerinden biridir ve kilonun sağlıklı düzeylerde tutulmasına yardımcı olur. Balık; fosfor, iyot, demir, kalsiyum gibi madensel tuzlar ve A, D, K, B grubu vitaminler bakımından da iyi bir kaynaktır. İyot, çocukların zeka gelişiminde önemli bir rol oynarken A vitamini bağışıklık sisteminin ve gözlerin görme özelliğinin güçlenmesine, hastalıklara karşı direncin artmasına, D vitamini kemiğin gelişmesine, içerdiği demir kan yapımına, fosfor dokuların iyileşmesine, cildin parlak, saçların canlı olmasına yardımcı olur."
Özellikle güneşten yararlanmanın az olduğu kış mevsiminde kemik ve diş sağlığında önemli yeri olan D vitamininin karşılanmasında balık tüketiminin önemine dikkat çeken Fadıloğlu, "Sardalye, hamsi gibi küçük balıklar kılçıklarıyla birlikte yenildiğinde süt ürünleri gibi kalsiyum almanıza da yardımcı olur ve kemik gelişiminde fayda sağlar. Balıkta, diğer hayvansal kaynaklı besinlerin aksine doymuş yağ yerine, doymamış yağ asitleri mevcuttur. Omega-3 vücudun üretemediği ve en fazla balıkta bulunan son derece faydalı bir yağ asididir. Omega- 3 yağ asitleri kötü kolesterolü düşürürken, iyi kolesterolü yükseltir. Kalbi koruyan omega-3 yağ asidi, kalp damar hastalıklarına karşı da koruma sağlar" diye konuştu.
Balığın kızartılmasının kanserojen maddelerin oluşumuna ve besin değerinde azalmaya neden olduğunu ifade eden Dr. Fadıloğlu, "Mümkün olduğunca ızgara, buğulama ve haşlama yöntemleri tercih edilmeli. Çiğ ya da az pişmiş deniz ürünleri mikrobiyal açıdan risk taşıdıklarından tercih edilmemeli. Hamilelik ve emzirme döneminde bebeğin normal gelişimi ve annenin sağlığı açısından haftada en az 3-4 kez tüketilmesi gerekir" dedi.
SAKLARKEN, PİŞİRİRKEN DİKKAT EDİN
Balık satın alma, saklama, hazırlama ve pişirme kurallarına dikkat edilmediğinde kolaylıkla bozularak sağlık açısından riskli sonuçlara neden olabileceğini hatırlatan Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Dr. Fadıloğlu, şunları ekledi:
"Mümkün olduğunca her balık bol bulunduğu mevsimde tüketilmeli. Taze balıklar oda ısısında fazla bekletilmemeli, pulları ve içi temizlendikten sonra buzdolabına konulmalı. Bu şekilde buzdolabında 1-2 gün bekletilebilir. Dondurucuda ise 3-6 ay kadar saklanabilir. Taze balık kokusuzdur, bayatladıkça asidik koku yayılır. Balığın pullarına elinizi sürdüğünüzde kolayca elinize gelmemesi, dökülmemesi gerekir. Taze balığın gözleri parlak ve dışa bombeli olur. Tazeliğini yitirdikçe gözler buğulanmaya başlar ve içeri çöker. Solungaçları canlı kırmızıdır. Balığın derisi gergin olmalı, balığa parmakla dokununca meydana gelen çukurluk anında düzelmelidir. Bayat balıkta bu iz kalır."

FOTOĞRAFLI



 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!