Güncelleme Tarihi:
DOKUZ Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay, kalp damar hastalıkları nedeniyle dünyada her yıl 17.5 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 200 bin kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Sağlıklı kişilerin bile etkilenebildiği mevsim geçişlerinde özellikle kalp ve damar hastalığı olanların çok dikkatli olmaları gerektiğini ifade eden Karabay, son yıllarda belirgin olarak hissedilen küresel iklim değişiklikleriyle birlikte yaz aylarının artık deniz, güneş ve tatil gibi güzelliklerle anılmaktan öte, genel vücut sağlığının hassasiyetle korunması gereken bir dönem olarak tanımlandığını kaydetti. Karabay, “Bazı durumlarda can kaybına dahi neden olabilen sıcak havalarda çok dikkatli olunması gerekmektedir. 65 yaş üzeri kişilerde hava sıcaklığının 20 derece üzerine çıktığı her 1 derece artış, ölüm oranında yüzde 2 artışa neden olmaktadır. Erkek cinsiyetin havanın ısınmasından kadınlara göre daha fazla etkilendiği de araştırmalarda gösterilmiştir. Sıcaklık artışları daha çok erkeklerde 60-64 yaş arası hastaları, kadınlarda ise 70 yaş ve üzerindekileri ciddi bir şekilde etkilemektedir” dedi. Sıcak havaların özellikle kalp hastalığı olan veya kalp hastalığı riski taşıyanlarda kalp krizi, çarpıntı, ritim bozukluğu ve tansiyon dengesizliklerini artırdığını belirten Karabay, “Kalbimizin verimli çalışabilmesi için damarlardaki kan miktarı ve muhtevasının uygun olması gerekir. Sıcak havalar da vücut ısısının ayarlanması için derimizi besleyen damarlarda aşırı terleme oluşur. Terleme ile vücudumuz su ve tuz kaybeder. Kaybettiğimiz su ve tuzları yeterince alamazsak veya zamanında alamazsak, olumsuzluklar ortaya çıkar” diye konuştu.
SAĞLIKLI BESLENME
Sağlıklı beslenmenin kalbi düzene koyduğunu belirten Prof. Dr. Karabay, vücudumuzdaki fazla kiloların kalbin dolaştırdığı kan miktarının artması yani kalbin üzerine düşen iş yükünün fazlalaşması anlamına geldiğini vurguladı. Bu durumun ayrıca vücutta insülin direncine neden olduğunu ifade eden Karabay, kilomuzu koruyan sağlıklı beslenme, düzenli yapılan bilinçli spor ve meditasyonun kalp atım sayısını azalttığını ve bu aktivitelerin kalbin atımını düzene sokarak kalp sağlığımızı koruduğunu da dile getirdi.
SİGARAYA DİKKAT
Yüksek tansiyon, sigara içilmesi veya kolesterol yüksekliği faktörlerinden herhangi birisinin varlığında hastalık riski iki kat artıyorsa, tansiyonu yüksek olan bir kişinin sigara içmesi durumunda risk artışının dört kattan daha yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Karabay, günde 25 ve daha çok sayıda sigara içenlerin kalp damar hastalığına maruz kalma riskinin normal sigara içmeyen bireylere göre yaklaşık beş kat arttığı uyarısında bulundu. Karabay, kalp damar hastalıklarından korunmak için sigaranın bırakılması gerektiğini belirterek, “Sigaranın bırakılmasından sonraki 3 yıl içinde kalp krizi geçirme riskinin yarıya düştüğü, 6 yılın sonunda da riskin sigara içmeyen kişilerin düzeyine indiği klinik araştırmalarla ortaya konmuştur. Sigaranın bırakılmasından sonra kalp hastalığı riskinde önemli azalma olmakta ve sigarasız geçen zaman arttıkça, kalp damar hastalığı riskinde azalma daha fazla olur” şeklinde konuştu.
SPOR YAPALIM
Koroner kalp hastalığı veya kalp damar hastalıklarından korunmanın önemli maddelerinden birinin de düzenli egzersiz olduğunu kaydeden Karabay, şöyle devam etti: “Düzenli egzersiz ve spor, koroner kalp hastalığında değiştirilebilir risk faktörlerinden birinin ortadan kaldırılması anlamına gelir. Kilo kaybını sağlaması, kan basıncı kontrolünü kolaylaştırması, diyabette kan şekeri kontrolünü iyileştirmesi, kan lipitlerini olumlu olarak etkilemesi, kalp-damar sağlığı açısından yararlı etkilerdir. Bunun en iyi delili ise kalp krizi sonrası izlemeye alınan hastalarda egzersizin ölüm riskinde yüzde 31 azalma sağlamasıdır.”
YAZ AYLARINDA
BUNLARI YAPIN
1- Yağlı, bol kalorili yiyeceklerden kaçınılmalı,
taze sebze ve meyve tüketilmeye çalışılmalıdır.
2- Alkol, özellikle sıcak havalarda tüketilmemelidir. Güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde, açık havada alkol tüketilmemelidir.
3- Sıcak havalarda günde 2-2.5 litre su tüketilmelidir. Bu miktarda sadece tüketilmesi
gerekli olan su olup soda, kola, çay, kahve gibi
sıvıları içermemektedir.
4- Sıcak havalarda açık renkli, hafif, pamuklu,
rahat ve bol, terleme ile vücut sıcaklığının
dengelenmesine yardımcı giysiler kullanılmalıdır.
5- Güneşin en tepede olduğu saatlerde açıkta
dolaşılmamalıdır.
6- Sodalı, kolalı içecekler ile maden suyunun aşırı
tüketimine dikkat edilmeli ve bu içeceklerin
kan basıncını artırabileceği akılda tutulmalıdır.
7- Denize, sabah ve akşam saatlerinde, mümkünse güneşin en eğik olduğu saatlerde
girilmesi, kumda güneş banyosunun özellikle
kalp hastaları için uygun olmadığı, kalp hastalarının açıkta yüzmemesinin daha uygun
olduğu akılda tutulmalıdır.
8- Sıcak havalara girilmeden önce kalp muayenesinin yapılarak, mevcut kalp durumunun
değerlendirilmesi ve ilaçların doz ve kullanım
şekillerinin yeniden ayarlanmasının uygun
olacağı akılda tutulmalıdır.