Güncelleme Tarihi:
SHOEXPO - 44. İzmir Ayakkabı ve Çanta Fuarı Tasarımcı Platformu'nda imalatçılarla buluşan Dokuz Eylül Üniversitesi Ayakkabı ve Çanta Tasarımı Bölümü öğrencileri, kendi tasarımları olan çanta ve ayakkabı modellerini üretti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Shoexpo 44. İzmir Ayakkabı ve Çanta Fuarı, ayakkabı sektöründe tasarımdan üreticiye ve son tüketiciye kadar herkesi buluşturdu. Ticari potansiyelinin yanı sıra tasarıma da önem verilen fuarda bu yıl ilk kez Tasarımcı Platformu oluşturuldu. Ayakkabı ve deri sektörünün geleceği genç tasarımcılar, imalatın her aşamasının yer aldığı atölye çalışmalarında bugüne kadar eskiz aşamasında kalan tasarımlarını kullanılabilir birer ürüne dönüştürme olanağı elde etti. Atölye çalışmaları için Işıkkent'ten özel olarak ayakkabı imalatçısı ve deri ustaları getirildi. Ayakkabı atölyesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Aksesuar Tasarımı Anasanat Dalı'nın sektörde başarılı mezunu Yiğit İldeş ve eğitimci Dr. Öğr. Üyesi Öznur Enes, deri atölyesinde ise aynı ana sanat dalından mezun deri ürün çalışmaları ile tanınan Bahadır Köse ve eğitimci Dr. Öğr. Üyesi Neşem Ertan Ayata mentörlüğünde gerçekleşti. Fuarın ilk gününden itibaren yoğun bir tempoyla çalışan usta, eğitmen ve öğrencilerin tasarımları, fuarın son gününde ise görücüye çıktı.
Hammaddeden bitiş ürüne kadar tasarımın her aşamasının büyük bir özen gerektirdiğini belirten deri ürün tasarımcısı Bahadır Köse, "Tasarımcı dediğimiz kişi kesinlikle düşünüp kağıda çizdiği noktada kalmamalı. Tasarladığı şeyin amaca hizmet ettiğini, üretilebilir olduğunu bilmesi gerek. Ürettikten sonra da kullanıcının verimli bir şekilde o ürünü kullanabilmesi için detaylara, üretim teknikleri ve metotlarına hakim olması gerekiyor. Malzemesini tanımalı ve üretim süreçlerini çok iyi bilmeli. Burası küçük de olsa bir tecrübe ve heyecan ortamı oldu" dedi. Köse tasarımın hayatın her alanında önemli olduğunu, yeterli ekipmanla tasarım yaparak iyi bir ürün çıkartmanın zor olmadığını söyledi. Yeni bakış açıları ve farklı teknikler geliştirerek tasarımda inovasyon yapmak gerektiğini belikten Köse, "Türkiye olarak dünyaya, pazara ve esnafa yakınlığımız birer avantaj. Daha esnek davranıp çözüm üretebiliyoruz. İhtiyacımız olan şey marka disiplini yaratmak. Zirvede kalıp sürekli kendimizi geliştirebilmek adına tasarımda markalaşmamız gerekiyor" diye konuştu.
ÜRETİM AŞAMASINDA İHTİYAÇ DUYULAN HERKES ORADAYDI
Ayakkabı tasarım atölyesinin oluşumunu anlatan Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Aksesuar Tasarımı Anasanat Dalı Dr. Öğr. Üyesi Öznur Enes atölyenin hazırlık aşamasında öncelikle bir tema belirlediklerini söyledi. Enes, "Bunların renkleri, malzemeleri ve ne gibi dokuları olduğuna yönelik araştırmalar yaptık. Işıkkent'ten ilgili her türlü ana ve yan malzemeleri belirledik. Bu öğrencilere o malzemeleri atölye ortamında sunduk. İlk önce eskiz çalışmaları gerçekleştirdiler. İki gün üretim aşamaları yapıldı. Usta, kalfa, kesimcilerle ilgili teknik ekip de buradaydı. Var olan tasarımlar kalıplara çıkarılarak sırayla kesilip tabanla birleştirildi. Fuar'da sergilendi" dedi.
"TASARIM EĞİTİMLERİNE ARTIK ÖZENEREK BAKMIYORUZ"
Dr. Öğr. Üyesi Enes, normal koşullarda tasarım yanında teknik eğitimin de verildiğini söyledi. Ancak okul koşullarında sadece derste teorik olarak alınan bilginin yeterli olmadığını belirten Enes, "Tasarımı yapabilmek üretimi de bilmekten geçiyor. Üretilmezse eğer yalnızca kağıtta kalan çizimler ortaya çıkıyor. Ayakkabı sektöründe bilinç değişmeye başladı. Biz artık farklı kültürlerdeki tasarım eğitimlerine özenerek bakmıyoruz. Çünkü bunların eş değeri hatta daha fazlası bizim ülkemizde de veriliyor. Hayatımızın içinde artık tasarım var. Eğer bunu göz ardı edersek kesinlikle ne ihracat yapabiliriz ne başka bir şey. İzmir'in tasarım şehri olması yönünde çok fazla girişim var. Tasarımda markalaşacağız. Üniversiteler de bence bu konuyla ilgili gereken her şeyi yapıyor. Öğrencilerimizi tasarım alanında çok yetenekliler. Bu ülkede kalıp üretim yapmaları için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu.
GENÇLER SEKTÖRÜ İLERİYE TAŞIYACAK
1978'den beri ayakkabıcı olan ve çıraklıktan firma yöneticiliğine kadar sektörde bulunmuş özel tasarım ürünler yapan Numan Kayıksız ise atölye çalışmasına ayakkabı ustası olarak katıldı. Gençlerin hayal gücünün ileri olduğunu belirten Kayıksız, "Eskiden bir model bulur ve 5-6 sene kullanılırdı. Şu anda gençler akademik eğitim alıyorlar. Hayal güçlerini modele ve kalıba dökebiliyorlar. Bu bizi ileriye taşıyacak. Sadece üretim bilgileri biraz eksik. Örneğin deri kesmek hassas bir konudur. Derinin esneme yönleri vardır. Bu okulda öğretilmiyormuş. Biz bunu biliyoruz ve kendilerine seve seve aktarmak istiyoruz. Bu tarz atölye çalışmalarında daha sık bir araya gelmek, onların da bize tasarım öğretmesini istiyoruz. Üreticilerin nefes aldığı bu fuarda böyle bir etkinlik düzenlemek gerçekten çok anlamlı oldu" dedi.
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI