Serbest Dalışta bir İzmir markası "Sado Sualtı Sporları Kulübü"

Denizin büyüsünü iliklerinize kadar hissettiğiniz bu spora ilgi her yaştan her kesimden ilgi gün geçtikçe artıyor. Ülkemizde uzun yıllardır "Sado Sualtı Sporları Kulübü" adında bu işin içinde olan Sadettin Alper Erzeybek, serbest dalış hakkında bilinmeyenleri ve merak edilenleri yanıtladı. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF), PADI Master Freediver Instructor ve Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu (CMAS) 2. Kademe serbest dalış antrenörü olan Erzeybek, bu sporun beyin ve vücut koordinasyonunun en güzel örneklerinden biri olduğunu belirtti. Bilinenin aksine bu sporun eğitim dahilinde tehlikeli olmadığını ve herkesin çalışma ve gayretle zevkli bir hobiye sahip olabileceğini belirten Erzeybek, şöyle devam etti:

İLK VE EN ÖNEMLİ DERS: MALZEME TANIMI

"Serbest dalışa başlamak isteyen kişileri teorik ve görsel bir takım eğitimlere tabi tutuyoruz. Eğitimlerimizin ilki, belki de en önemlisi "Malzeme tanımı". İlk başta çok önemli görünmese de su altındayken malzemenin kişiye olan uyumu, kişinin başarısı için çok önemli bir faktör. Tüplü dalışlarda bedeninize uygun elbiseyi giyer dalarsınız sorunsuzca ama serbest dalışta hidrodinamik ve diğer fiziki faktörler devreye girdiği için malzeme seçimi çok önemli. Ayağınızı sıkan bir palet ya da dalış sırasında bollaşan bir elbise, yüze tam oturmayan bir maske konsantrasyonunuzu önemli ölçüde azaltacaktır. Bu sporun yüzde 80'i konsantrasyon olduğu için hiç istenmeyen bir durum. Bu yüzden ilk dersimiz malzemelerin teorik-görsel tanımı ve kişiye özel elbisenin önemini anlatmakla geçiyor. Serbest dalışa başlayanlara, vücut şekillerine göre elbise ve diğer giyim malzemelerinin temininden önce bu bilinci aşılamamız lazım. Kursiyerlerimizin geriye dönüşü olmayan bir hata yapmalarını istemeyiz. 

NEFES ÇALIŞMALARI BAŞLIYOR

Malzeme eğitiminden sonraki hafta ilk pratik dersimize başlıyoruz. Nefes teknikleri. Kabaca nefesi verimli kullanma ve nefes tutma çalışmaları diyebiliriz. Tüplü dalışın aksine serbest dalışta nefes teknikleri hayati önem taşır. Çünkü tek nefesle dalma işlemini gerçekleştiriyoruz. Nefes eğitimlerimiz 3 dersten oluşuyor ve seviyelere göre alt yapı egzersizlerini ve nefes tutma tekniklerini kursiyere benimsetiyoruz. Bu aşamada bireyin tek engeli kendi iradesi oluyor. 30 saniye nefes tutamayan kişiler etkili olarak nefes tutmayı öğreniyorlar. İnsan vücudu çok güçlü ve hemen adapte olabiliyor. Bu aşamada kursiyerin evde yapacağı 15-20 dakikalık diyafram ve nefes çalışmaları çok önemli. Mutlaka düzenli olarak yapılması gerekiyor. Bizim sistemimizin adı APNEA, yani nefes tutma sanatı ve APNEA, yoganın ayrılmaz bir parçası. Dolayısıyla bizim uyguladığımız teknikleri karadaki yaşam alanlarında öğretmeye çalışan nefes koçları var. Ayrıca bu teknik, bazı akciğer rahatsızlıklarının çözümü olarak da gösteriliyor. Bu arada astım hastası olan kişiler problemsiz şekilde alabilirler. Birçok astım hastası kursiyerim oldu.

İLK SIĞ SU ÇALIŞMASI

Nefes eğitiminden sonra artık suya girme vakti. Bu aşamada malzemelerin ve kursiyerin deniz dinamiklerine olan adaptasyonu sağlanıyor. Kursiyer aynı zamanda hocasına güven duymayı öğreniyor. Yani öğrenciyle eğiten arasındaki bağ bu aşamada kuruluyor. Bu aşamayı başarıyla tamamlayan öğrencilerimiz açık su dalışlarına hazır hale geliyor.

ŞİMDİ GERÇEKTEN DALIŞ ZAMANI

Açık su dalışlarımızı bu aşamada gerçekleştiriyoruz. Artık nefesimizi kontrol etmeyi öğrendik ve dalışlarda edindiğimiz refleksleri uygulamaya başlıyoruz. 3. deniz çalışmamızda artık maksimum performansı istiyoruz. Kursiyerimiz tüm bu eğitimlerde başarılı olursa "Serbest Dalış Sertifikası"nı almayı hak ediyor. 

HAYATI DÜZENE SOKUYOR

Serbest dalış sporunun en güzel getirilerinden biri de hayat standardının dolaylı şekilde artması olduğunu belirten Erzeynek, "Düşünün ki beslenmenize dikkat ediyorsunuz. Uykunuzu almaya çalışıyorsunuz, konsantrasyon için stresten uzak duruyorsunuz, evdeki yapmanız gereken çalışmalarınızla disiplin kazanıyorsunuz... Kötü alışkanlıklardan uzak duruyoruz. Bu spor çok zevkli bir uğraş olmasının yanı sıra hayatınızı da önemli ölçüde düzene koyuyor ve kalitesini artırıyor. Kendinizle yarışıyorsunuz ve başarı duygusunu güçlü şekilde yaşıyorsunuz. Bir de psikolojik getirisi var ki ondan söz etmeye bile gerek yok. Uçsuz bucaksız denizler, altında yabancısı olduğumuz çok dinamikli bir hayat ve suda hafifleme hissi... 

BALIKTAN KORKUYORDU ŞİMDİ ÇOK DERİNLERE DALIYOR

35 senedir serbest dalış yapan Sadettin Alper Erzeybek, kişiliği ve verdiği disiplinli ve etkili eğitimle öğrencileri arasında çok sevilen bir şahsiyet. Şimdiye kadar birçok kişiye deniz ve dalış sevgisi aşılayan ve bu spora kazandıran Erzeybek, "Erkeklerin egemen olduğu düşünülen bu sporda kadın öğrencilerimiz gün geçtikçe artıyor. Serbest dalışa ilgi duyan ve bunu öğrenmek için gelen kadın kursiyerlerimizi oldukça başarılı buluyorum. Aldıkları teorik eğitimi muntazam bir şekilde pratiğe dökmelerini görmek benim açımdan sevindirici. Akvaryumdaki balıktan korkan öğrencim şu an çok iyi bir serbest dalışçı. Daha önceden dediğim gibi bu spor bize kendimizle yarışmayı öğretiyor ve ilerleme kaydettiğimizi görünce de serbest dalış artık bir tutku haline geliyor" dedi.

ÜLKEMİZDE ORAN YÜZDE 10

Her yanı denizlerle çevrilmiş ve muhteşem sualtı güzelliklerini barındıran ülkemizde bu spora olan ilgi son yıllarda artmış olsa da hala olması gerekenden düşük olduğunu vurgulayan eğitimci, "Avrupa'ya göre oranımız maalesef yüzde 10. Bu oran muhteşem denizlerle çevrili olan ülkenizde olukça düşük. Bunun nedenlerinden biri kayıt dışı yapılan serbest dalışlar. Oldukça riskli ve tehlikeli olan kayıt dışı dalışlar çok yaygın. Herhangi bir eğitim almadan yapılan derin dalışlar hayati tehlike arz ediyor. Kişi ne kadar deneyimli olsa da mutlaka pratik ve teorik eğitimin alınması gerekiyor. 

ÜNİVERSİTELERDE EĞİTİM VERİYOR

Sado Sualtı Sporları Kulübü'nün yanı sura İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji üniversitelerinin sualtı kulüplerinde eğitim verdiğini belirten Erzeybek, Ülkemizin bu konuda oldukça katkılarının olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Sualtı sporlarına başlama yaşı 14 olarak belirlenmiş. Bunu belirleyen kurum dünyada bu araştırmayı yapan ilk kurum olma özelliğini taşıyor. Bu kurumun adı İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Sualtı Anabilimdalı'dır... Bir de bazı aileler evlatları kursa başlarken korkularını ve ön yargılarını dile getiriyorlar. Ben de onlara tek bir soru soruyorum; "Evladınız 18 yaşına geldiği zaman araç ehliyeti aldıracak mısınız? Onlar da tabii ki diyorlar. Ben de her gün trafik kazası olduğunu hatırlatarak bu sporun bilinçli yapıldığı takdirde korkulacak bir şey olmadığını anlatıyorum.

https://www.facebook.com/sadosacademy

https://www.instagram.com/sados_academy/

sado_erzeybek@hotmail.com