Şehir hayatına biraz ara vermek için geldi 25 yıl oldu kopamadı

Güncelleme Tarihi:

Şehir hayatına biraz ara vermek için geldi 25 yıl oldu kopamadı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2020 21:46

BİRÇOK isim gibi o da büyük şehir hayatına biraz ara vermek adına Bodrum’un yolunu tutmuş. Ama gökyüzünün mavisini, grisini, güneşin şahlanarak yükselişini, yapayalnız batışını vs. görebilmek için Bodrumlu olmuş. 1994’ten beri Bodrum’da yaşayan, Türk edebiyatının önemli şairlerinden Özdemir Asaf’ın kızı Seda Arun’a, kitaplarından pandemi döneminde yaşadıklarına, favori mekanlarından hafta sonu planlarına kadar beş soruya yanıt aradık.

Haberin Devamı

Şehir hayatına biraz ara vermek için geldi 25 yıl oldu kopamadı

BABAMDAN ANNEME MEKTUPLAR

 

Sizi tanıyabilir miyiz? 

 

Adım Seda Arun. 27 Haziran 1947 tarihinde  İstanbul’da doğdum. İlkokulu Kadıköy Kız Koleji’nde, ortaokulu Özel Marmara Koleji’nde, liseyi Üsküdar Özel Türk Koleji’nde okudum. Sonrasında İstanbul İktisadi İlimler Akademisi ile İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Yüksek Matematik Bölümü’ne devam ettim. Güzel Sanatlar Akademisi’ne gitmek için Nusret Suman Heykel Atölyesi’nde bir yıl misafir öğrenci oldum ama sonra sınavlara girmedim. Üç çocuğum, üç torunum var. 1994’ten beri Bodrum’da yaşıyorum. Babam Özdemir Asaf’ın, annem Sabahat Selma’ya yazdığı mektupları 1998’de derledim. Bu çalışma 2010’a kadar sürdü. Aynı yıl Doğan Kitap’tan ‘Sana Mektuplar’ adıyla yayımlandı. Kitabın ismi, babamın anneme yazdığı bir mektubun içinde geçiyordu. 2004’te, ‘Ben de Ben’ isimli öykü kitabı kaleme aldım. Aynı yıl arkadaşım Hülya Üstün’ün projesi olan ‘Kıyılara Kaçan Kadınlar’ı 25 arkadaşımla birlikte hazırladık. İki eser de Bileşim’den çıktı. Yayınevinin kapandığı için bu kitaplar tekrar basılamadı. Babamın arşivinin düzenlemesini yaparken, Fransız’dan çevirdiği çokça şiir olduğunu gördüm. Bunları derleyip 2011’de ‘HİDİM’ adlı kitapta topladım. Aynı yıl, ‘Özdemir Asaf’ın Kaleminden Oscar Wilde ve Reading Zindanı Balladı’nı hazırladım.

 

Haberin Devamı

KOVİD’DE YENİ KİTAP YOLDA

Kovid-19 sizi ve mesleğiniz itibariyle çevrenizi nasıl etkiledi? 

Bu yılın başında yeni bir kitap hazırlamak için çalışmaya başlamıştım ki, Kovid-19 salgını başladı. Koronavirüs sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı şaşkına çevirdi. Kısa sürede geçmesini bekliyorduk ki, salgın hız kesmeden etkisini sürdürdü. Hepimiz bekleme dönemine girdik. Yayınevlerindeki arkadaşlarımız çalışmalarına evlerinde devam etmeye başladı. Kitap basımları durdu. “Evde nasıl bir çalışmaya yapabilirim?” düşüncesi içindeyken yeni bir kitap derlemesi yapmam istendi. Ben de evde çalışmayı sürdürdüm. Yeni evli bir çiftin yedi yıl boyunca birbirlerine yazdıkları mektupları kitap haline getiriyorum. O kadar çok yazışmışlar ki, martta başladığım bu eserin sadece bilgisayara kaydedilmesi bile yılın sonunu bulacak sanıyorum.

Haberin Devamı

Şehir hayatına biraz ara vermek için geldi 25 yıl oldu kopamadı

 

BODRUM’A NEDEN Mİ GELDİM?

Neden Bodrum?  

Ben büyük bir bahçede, aile büyüklerimin büyük sevgisiyle, çok büyük bir çocukluk yaşadım. Açık havada dolaşmayı, yürüyüş yapmayı, denize girmeyi, doğayla iç içe yaşamayı sevdiğimden şehir hayatına biraz ara vermek için İstanbul’dan ayrıldım. “Biraz ara vermek” diye düşünmüştüm ama sürekli oldu. Gökyüzünün mavisini, grisini, açık ya da puslu olmasını, güneşin doğuşunun solgunluğunu, şahlanarak yükselişini, yapayalnız batışını, yeni ayın ilk çıkışında narinliğini, büyürken asaletini, dolunayda dağların arkasındaki karanlıklar içinden yeni bir güneş doğuyormuşcasına aldığı kızıl rengin şahaneliğini, sonra da gün be gün küçülerek yarattığı hüznü görebilmek için Bodrum’dayım.

Haberin Devamı

Şehir hayatına biraz ara vermek için geldi 25 yıl oldu kopamadı

 

MAHMUT KAPTAN’IN YERİ AYRI

Bodrum ve Milas’tan beş favori mekanınızı  paylaşabilir misiniz? 

Zamanımın çoğunu Bodrum Yarımadası’nda geçirdiğim için Milas’a seyrek gidip gelmişliğim var. Bu nedenle bu konuda söz hakkını kendimde görmüyorum. Bodrum’da sadece yazın açanlar ne yazık ki müşterileri gel-geç olarak düşündükleri için benim tercihim yaz-kış açık olanlar. Ama bu kuralın dışında bir tek mekan var: Mahmut Kaptan. Bu genel kuralın dışında kendi kuralını yaratmış. Çünkü Kaptan yazın kapar, kışın açar. Zaten ona gelenlere müşteri değil, müdavim denir. Gerek yemek kalitesi, gerek servise çıkanlar, gerek Mahmut Kaptan’ın müdavimlerle samimi sohbeti gelenlerde ciddi bağımlılık yapar. Bu nedenle seçeceğim yerler içindeki sıralamaya koymuyorum Mahmut Kaptan’ı. Orası tek başına bir mekan. Çünkü, nev-i şahsına münhasır. Favori mekanlara gelince, “Sekiz mekan paylaşabilir misiniz?” diye soruyu değiştirirsem eğer, sıralamayı önem sırasına göre değil, alfabetik olarak yazıyorum. Büber Edirne Ciğer Restoran (Bitez), Gemibaşı Restoran (Marina), Hasan Motel Restoran (Yalıçiftlik), İşimidye Restoran (Konacık), Körfez Restoran (Bodrum), Meat Burger Steak House (Bodrum), Musto-Marina ve Palmiye Restoran (Bodrum).

Haberin Devamı

Şehir hayatına biraz ara vermek için geldi 25 yıl oldu kopamadı

 

İLK FIRSATTA YİNE GELİRSİNİZ

Sizden hafta sonu bir Bodrum-Milas programı alabilir miyiz? 

Ben yine Bodrum tatilini yazayım. Cuma akşamı BAÇ Pansiyon’a gelin. Odanıza çıkın. Balkon kapısını açıp da eşsiz Bodrum Kalesi manzarasını görünce içinizde daha önceleri çok az yaşadığınızı sandığınız bir huzur bulacaksınız. Yerleştikten sonra sahil boyunca yürüyün. Acıktığınızı fark ettiğinizde zaten Adliye Camisi’ne yaklaşmış olacaksınız. Körfez Restoran’da bir masaya oturun. Yiyeceğiniz deniz balığının tadını uzun süre unutamayacaksınız. Uçarcasına döndüğünüz pansiyonunuzun balkon kapısını kapatmadan, deniz havasını içinize çekerek huzur içinde uykuya dalacaksınız. Sabah oldu, sokağa çıktınız. Hemen karşınızdaki vitrinde, hepsini yiyebileceğinizi sandığınız börek-çöreklerle dolu Yunuslar Fırın’ı göreceksiniz. O nefis kahvaltınızı yaptıktan sonra sıra kahve içmeye gelir. O zaman Mahfel Kafe’de sade bir Türk kahvesi için. Canınız denize de girmek isteyecektir. Hemen Yelken Kulüp’e gidin. Yüzmekten yorulduktan sonra masanıza oturduğunuzda yan masadakilerin harika bir Ayvalık tostu yediklerini göreceksiniz. Hemen siz de isteyin. Yemek sonrası denizle güneşin verdiği rehavetle hafif bir şekerleme zamanı. Gözlerinizi açtığınızda güneş yavaş yavaş batmaya çalışıyor olacak. Pansiyon, duş, sonra yemek saati gelecek. Marinaya doğru yürürken Palmiye Restoran’da yemek yiyenlerin sofralarına takılacak gözleriniz. Bir tabakta kalamar tava, diğerinde tereyağlı karides... Bu nefis akşamın keyfine de doyamayacaksınız. Sabah telefonunuzun sesiyle uyandığınızda arayan kişinin ismini görünce keyfiniz kaçar. Şirketten arayan kişi, “Patron pazartesi günü yapacağımız toplantıyı acil olarak bu pazara aldı. Saat 13.00’te toplantı odasında olun lütfen” der. Bence bu güzel tatil böyle bitmemeliydi. Tadı damağınızda kaldığı için ilk fırsatta tekrar gelmek isteyeceksiniz.

Haberin Devamı

Şehir hayatına biraz ara vermek için geldi 25 yıl oldu kopamadı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!