Güncelleme Tarihi:
Bu haftaki muhabbetimize samimi, vefakâr, sadık, sevimli mi sevimli can dostlarımızı dahil etmek istiyorum.
Bu dünyada herkes kadar yaşama hakkına sahip olan can dostlarımıza kimimiz evimizde, kimimiz bahçemizde, kimimiz sokakta,
kimimiz barınaklarda bakıyoruz.
Benim mükemmel bir can yoldaşım var: Tequila...
Öyle güzel, öyle derin ki!
Onunla aramızdaki kopmaz bağları ancak bu duyguları yaşayanlar anlayabilir.
Sizinle mutlu olup sizinle üzülürler, sizinle aç kalıp sizinle yorulurlar.
Siz nereye giderseniz, oraya giderler.
Hatta hiçbir yere gidemeyip sizin gelmenizi beklerler.
Akşam eve gittiğimde hasretle kucağıma sarılışı var ya, işte beni beklediğinin en büyük göstergesi!
Değerli okuyucularım, maalesef diğerleri benim can dostum kadar şanslı olmayabiliyor.
Benim içimi sızlatan ve sizlere özellikle anlatmak istediğim konu terk edilen can dostlarımız.
Turistik bölgelerin çoğunda tatile gelirken bir hevesle sahiplenilen dostlarımızın tatil dönüşü terk edilmesi eminim hepinizin içini sızlatıyordur.
Evine, sıcak yatağına, sahibine alışan dostlarımız birkaç ay sonra sokakta kalınca turistik bölgeler bakıma muhtaç hayvanlarla dolup taşıyor.
Yanlış anlaşılmasın sakın!
Çeşme, hayvan sever mekanlarla dolu elbette...
Neredeyse her mekânın önünde bir kap su ve yemek görebilirsiniz.
Sevgisini ve şefkatini esirgemeyen Çeşmelilerimize bunun için minnettarım.
Ayrıca Çeşme Belediyesi can dostları hiçbir zaman unutmadı.
Hayvan barınağını iyileştirdi, yaklaşık 500’e yakın can dostumuza ev sahipliği yapıyor.
İsmail Ekmekçioğlu Sokak Hayvanları Kliniği sayesinde hayvanlarımıza ücretsiz bakım imkânı sağlıyor.
Canlı dostlarımızın yaşam hakkı gözetiliyor.
Açıldığı günden bu yana 20 bin hayvanımız tedavi edildi ve edilmeye de devam ediyor.
Kentin kalabalığı içinde can dostlarını gezdirebilecek yer bulmakta zorlanan hayvanseverlerimiz için Alaçatı’da Pati Park açıldı ki 5 Pati Park daha çok yakında hizmete giriyor.
Biz elbette can dostlarımız için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz, ama yeter mi?
Sizce de yeterli değil, biliyorum.
Onlar, sıkılınca sokağa bırakabileceğimiz oyuncağımız değil.
Hani deriz ya, “Bir dili olsa da konuşsa!”
Bir dilleri var tabi ama bizimkiyle aynı değil!
Onları anlayalım, görelim, duyalım ve en önemlisi sevelim.
E ne diyeyim, muhabbetiniz bol olsun o zaman...