Güncelleme Tarihi:
Mehmet GÜNEY/İZMİR, (DHA)- İZMİR'de müzik okulu sahibi Muharrem Dayanç, savaştan kaçan ve İzmir'e yerleşen Suriyeli ve Afgan ailelerin 8-14 yaşlarındaki çocuklarına gitar ve piyano çalmayı öğretti, 30 kişilik koro kurdu. Göçmen çocuklar, dün gece konserlerinde barış şarkılarıyla dünyaya mesaj verdi.
Bodrum'da kıyıya vuran Aylan bebek ve İzmir'de bir esnafın şiddetine uğrayan Suriyeli Hasan Hantumani'nin görüntülerinden etkilenen müzik eğitmeni Muharrem Dayanç, çoğu Suriye ve Afganistan'dan gelerek İzmir'in Gültepe, Kadifekale ve Toros semtlerine yerleşen ailelerin 8-14 yaşlarındaki çocuklarından oluşan koro kurdu. Kemeraltı'nda bir esnafın dövdüğü Suriyeli Hasan Hantumani'yi evinde buldu ona gitar çalmayı öğretti. 30 kişilik koro, ekim ayından bu yana her cumartesi çalışma yaptı. Çocuklara gitarın yanı sıra piyano eğitimi de verildi. Projeye Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfa Savaş da destek verdi. O bölgeden de çok sayıda göçmen çocuk eğitim gördü. Müziğin en etkili silah olduğu çocukların Atatürk Kültür Merkezi'nde verdiği konserde bir kez daha ortaya çıktı. Çocuklar, Arapça şarkıların yanı sıra 'Orada bir köy var uzakta', 'Bir dünya bırakın' ve 'Hiroşima'nın da aralmarında olduğu 10 şarkı söyledi. Konseri, CHP Genel Başkan Yardımcıları; Selin Sayek Böke, Zeynep Altıok, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce ve yüzlerce kişi izledi.
CNN Türk Ana Haber Spikeri NevÅŸin Mengü'nün sunuculuÄŸunu yaptığı gecede Dayanç saz çaldı, Akpınar da 'Memik oÄŸlan' ÅŸarkısını söyledi. Piyanist Gülsin Onay, Rengin Gökmen yönetimindeki Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası ile konser verdi.Â
Müzik Öğretmeni Muharrem Dayanç, şöyle konuÅŸtu:Â
"Müziğin evrensel ve birleştirici dilini çocukların sosyalleşmelerinde, özgüven kazanmalarında ve kişisel gelişimlerinde nasıl bir etkili silah olduğunu ben yedi yıldır çok yakından gözlemleme fırsatı buldum. Bu çocuklarla çok ciddi bir duygusal bağ kurdum. Her Cumartesi ben bu çocukları Gültepe, Kadifekale, Toros, Gediz, Karabağlar, Balçova, Narlidere ve Konak'ın değişik mahallelerindeki evlerinden haftada ikişer saat eğitim vermek için gidip aldım. 6 ayın sonunda ben şunu gördüm, çocukların davranışlarında inanılmaz bir değişim vardı. Hepsi savaş mağduru, istemedikleri bir ülkede hiç bilmedikleri bir dili konuşmak zorundalar ve çok ciddi travmalar yaşıyorlar. Önce sanata müziğe çok önyargıyla yaklaşan çocukların eminim bugün o performanslarını gördüğünüzde gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Ben onlardan ayrılacağım diye hepsi içerde ağlıyor. 'Muharrem Hocam bizi bırakma' diyorlar. Karınca kararınca elimi taşın altına koydum koymaya çalıştım, takdiri İzmir halkına bırakıyorum."
FOTOÄžRAFLI
Â