Güncelleme Tarihi:
Medikal ozon ve akupunktur başta olmak üzere vücudun ihtiyaçlarına yönelik tedaviler sunan Dr. Güneş Terzi, vücut enerjisi ve yaşam gücünü dengeleyerek sağlık, gençlik ve güzellik bulmaya yardımcı oluyor.
PANDEMİ sürecinde, bağışıklığı güçlendirmesinden dolayı ozon tedavisine olan ilgi de artmış durumda. Medikal ozon uygulamasıyla bağışıklık sistemini güçlendirerek, birçok rahatsızlığa karşı iyileşme, gençlik ve güzellik sağlamak mümkün. Ozon tedavisinin pek çok rahatsızlığın tedavisinde faydalı olduğunu belirten Dr. Güneş Terzi, “Hastadan alınan kanın içine, tıbbi ozon jeneratöründe, önceden belirlenmiş dozda üretilen ozon karıştırılır. Ozon gazı, kan hücreleriyle reaksiyona girdikten sonra bu kan hastaya geri verilir. Böylece kan hücreleri vücutta tekrar dolaşıma katıldığında, bağışıklık ve antioksidan sistemi harekete geçer. Ozon tedavisi, aslında biyolojik bir tedavi yöntemi. Yani uygulamada asıl görevi kişinin kendi kanı yapar ve böylece hücreleri korur, dokulardaki oksijeni artırır, bağışıklık sistemini güçlendirir, zararlı mikroorganizmaları öldürerek, ağrı kesici etki sağlar” dedi.
OZONUN ETKİLERİ NELERDİR?
Kovid-19 salgınında Dünya Ozon Terapi Federasyonu’nun (WFOT) ozon tedavisi için tedavi protokolü oluşturduğunu ifade eden Terzi, “Ozon tedavisiyle, hemoglobinin oksijen afinitesini azaltarak doku ve organlara daha fazla oksijen salınmasına, alyuvarların elastikiyetinin artmasına, dolayısıyla kılcal damarlara kadar oksijenin gitmesini sağlar. Bağışıklık sisteminde akyuvarları aktif hale getirir. Trombositlerden büyüme faktörlerinin salınımını artırarak bağışıklık sistemini düzenler. Lipid oksidasyon ürünlerini aktivasyonu ile damar iç yüzeyinde nitrik oksit üreten aktif maddeleri uyarır. Böylece nitrik oksit atardamarları gevşeterek dolaşımımızın hızlanmasını, oksijenin dokulara daha rahat girişini sağlar. Ozon, antioksidan sistemi uyarır” diye konuştu.
KORONAVİRÜSTE
OZON NASIL İŞ GÖRÜR?
- Bakteri ve virüsleri öldürür. Virüsün lipid yapıdaki hücre duvarını parçalar, virüsün ölmesini sağlar.
- Oksijeni artırarak vücudu oksijen yetmezliği de diyebileceğimiz hipoksiden korur.
- Bağışıklık sistemi düzenler, uyarır. Sitokin fırtınasının önlenmesi ve tersine çevrilmesi için bağışıklık sistemini düzenler. Özellikle IL6 ve CRP de düzelme sağlar.
HANGİ DURUMLARDA
UYGULANABİLİR?
- Yorgunluk vücuttaki güçlü ağrı kesici etkiyi uyandırarak, fibromiyalji, nevralji, migren, romatizmal ağrı tedavilerinde.
- Gözde yaşa bağlı makuler dejenerasyonda.
- Fistül, apse, enfekte yaralar ve kronik ülserlerde.
- Ameliyat alanında (enfeksiyon, emboli gibi risklerin önlenmesinde ve iyileşme için).
- Tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonlarında.
- Hepatit B ve C enfeksiyonlarında.
- Vajinal mantarlarda.
- AIDS, kronik enfeksiyon gibi bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda.
- HPV virüsünde.
- Bağırsaklarda kandida gibi mantar enfeksiyonlarında.
- Crohn hastalığı ve ülseratif kolit tedavisinde.
- Kanser tedavilerinde destek amaçlı.
- KOAH gibi akciğer hastalıklarında.
- MS gibi otoimmün hastalıklarda.
- Koroner arter ve varis hastalıklarında.
- Alerjik hastalıklarda.
- Enerji artışı ve yaşlanmaya karşıtı etkisi için.
Vücut enerjisini dengede
tutmanın yolu: Akupunktur
DÜNYA Sağlık Örgütü tarafından 80 farklı rahatsızlıkta tedavi yöntemi olarak kabul edilen akupunktur ile pek çok hastalığın tedavisi yapılabiliyor. Binlerce yıldır geleneksel Çin tıbbında kullanılan bu yöntem, bugün modern Batı tıbbında da bağışıklık sistemini harekete geçiren bir yöntem olarak kabul görüyor. Akupunktur mucize vaat etmiyor ama son derece köklü ve fizyolojik olarak temellendirilebilen bir tedavi yöntemi.
Dr. Güneş Terzi, akupunkturun bağışıklık sistemi uyararak kan dolaşımının artırdığını, yara iyileşmesinin ve ağrıların azalmasına yardımcı olduğunu belirterek, “Akupunktur, geleneksel Çin tıbbında, vücutta belirli meridyenlerden aktığına inanılan ve ‘çi’ olarak bilinen enerji ve yaşam gücü akışının dengelenmesi tekniğidir. Batı tıbbında ise akupunktur noktaları sinirleri, kasları ve bağ dokusunu uyaran yerlerdir. Dokuları, organları ve vücudun çeşitli işlevlerini etkilemek için, cilt yüzeyinin sinir açısından zengin bölgeleri uyarılır. Her akupunktur iğnesi, küçük bir yaralanma yaratır ve bu yaralanma herhangi bir rahatsızlığa yol açmasa da vücudun yanıt vermesini sağlayacak bir sinyal göndererek, iyileşme sağlanır” dedi.
EN ÇOK BEL AĞRILARINDA
Akupunkturun en çok bel ağrılarında tercih edildiğini ifade eden Terzi, bu tedavinin bel bölgesinde oldukça olumlu sonuçlar verdiğini, akupunktur iğneleri sayesinde bel bölgesinde kan dolaşımının hızlanması sağlanarak, kasların rahatladığını ve ağrıda ciddi bir azalma olduğunu dile getirdi. Hastalık ve şikayetlere göre tedavi süresi değişebilmekle beraber, her bir tedavi kürünün ortalama 10-12 seans sürdüğünü ve genellikle haftada 2 seans şeklinde uygulandığını ifade eden Terzi, “Akupunkturun etkileri ortalama 3 gün sürer, bu nedenle etkiler tükenmeden ikinci bir güçlendirici uygulamayla en iyi tedavi edici, denge sağlayıcı etki sağlanmış olur. Vücudunuzun dengesi daha iyi olduğunda da haftada bir seansa düşülebilir” diye konuştu.
AKUPUNKTURUN ŞİFA
VERDİĞİ RAHATSIZLIKLAR
ALERJİ, anksiyete, depresyon, osteoartrit, diş ağrısı, migren dahil baş ağrıları, genellikle boyun, sırt, dizdeki kronik ağrılar, hipertansiyon, adet krampları ve adet öncesi ağrı, burkulma, hafif kas, iskelet ve yumuşak doku travmaları, inme, gebelik, kemoterapi ve ameliyat sonrası bulantı, kusma (sabah rahatsızlığı), akne, karın ağrısı, uykusuzluk, kısırlık tedavisine destek, diyabet komplikasyonlarının önlenmesi ve kan şekeri dengeleme, şişmanlık, alkol ve sigara bağımlılığı.
ZAYIFLAMADA YARDIMCI
Akupunkturun zayıflamaya da yardımcı olduğuna dikkati çeken Terzi, geleneksel anlamda akupunkturun kendi başına şişmanlığı tedavi etmediğini, ancak aşırı kiloya neden olabilecek altta yatan rahatsızlıkları ortadan kaldırdığını vurguladı. Fazla miktarda, bol kalorili ve katkılı yiyecek tüketmekten, hormonal, nörolojik, davranış bozukluklarına kadar altta yatan pek çok faktörün kilo sorununda etkili olduğunu belirten Terzi, şöyle devam etti:
“Geleneksel Çin tıbbı, kilo sorunu için bütünsel bir yaklaşımı benimser, bir çeşit kısa süreli, göstermelik tedavi yöntemi değildir. Çok şekerli, yağlı ve bol katkı maddesi içeren işlenmiş yiyecekler tükettiğimizde, başta karaciğer ve dalak olmak üzere tüm vücut hasar görür. Vücudumuz atık sıvıları ve gıdaları taşımakta ve dönüştürmekte başarısız olduğunda, bu fazla atıklar birikerek yağlanma ve ödeme neden olacaktır. Akupunktur ile vücudun dengesi geri geldiğinde ise metabolizma yiyecekleri düzgün bir şekilde işleyecektir. Ancak tedaviye hastanın katılımı şarttır. Eş zamanlı olarak, doğru miktarda ve doğru yiyecekler yendiği sürece fazla kilo sorununu çözebilmek mümkün.”
SİGARAYI BIRAKABİLİRSİNİZ
AKUPUNKTUR, pek çok tedavide kullanıldığı gibi sigara bırakmada da kullanılıyor. Sigarayı bırakmak, sadece tütün bağımlılığı nedeniyle değil, aynı zamanda bırakmayla karşılaşıldığında ortaya çıkan sosyal ve davranışsal etkiler nedeniyle de zor. Dr. Güneş Terzi, bu konuda kişinin çok kararlı olması ve tedaviye katılması gerektiğini belirterek, akupunkturla vücudun beyin kimyasını dengeleyerek sigara ve nikotin isteğini ayarlamaya, yoksunluğa bağlı sinirlilik, uykusuzluk, depresyon, iştah problemi gibi şikayetleri azaltmaya çalıştıklarını söyledi. Akupunktur aynı zamanda, sigara içmenin neden olduğu hasarın iyileşmesinde de yardımcı oluyor.
VÜCUT ENERJİSİ BU
CİHAZLA ÖLÇÜLÜYOR
DR. Güneş Terzi, hastalarını öncelikle akugraf cihazıyla tarıyor. Çin tıbbına göre yaşam enerjisi olan ‘çi’nin üzerinde aktığına inanılan meridyenlerin, meridyenler üzerindeki akupunktur noktalarının ve bu meridyenlerin ilişkili olduğu organların enerji seviyelerini ölçerek bilgisayar ortamında değerlendiren akugraf, meridyenlerdeki enerji seviyelerini tespit ediyor ve objektif veriler veriyor. Yapılacak tedavilerin de daha etkili olmasını sağlıyor.
SAÇ TELİNDEN GELEN MUCİZE
CELL WELLBEING ANALİZİ
Saçımız, sağlık durumumuz hakkında bilgi sağlayabiliyor. Cell wellbeing cihazı ve bilgisayar programı sayesinde vücudumuzdaki toksinler, besinler, vitaminler, mineraller ve daha birçok konu hakkında anında 800’den fazla sağlık göstergesi haritalanıyor, kapsamlı bir rapor ve 90 günlük plana şekil verecek olan çizelgeler ve tablolar oluşturmak için kullanılıyor. Kliniğinde bu analiz hizmetini veren Dr. Güneş Terzi, şunları söyledi: “3 santim uzunluğundaki tek bir saç teli, 3-4 aylık birikmiş bilgi taşır. Saç teli, kişiye özgü besin duyarlılığı ve besin ihtiyaçlarımızı belirlemeye yönelik kişisel biyolojik bilgiler içerir. Biyorezonans teknolojisiyle uyumlu bilgisayar sistemleri, gönderilen bilgileri analiz ederek vücudumuzun yaşamsal dengeleri için gerekli verileri elde eder. İşlem tamamlanınca yarım saat gibi kısa bir sürede kişisel biyolojik haritaya ait rapor otomatik olarak geri gönderilir.”
MYERS KOKTEYLİ İLE
CANLANMAK MÜMKÜN
GENELDE sağlıklı olunduğunda bile bağışıklık sisteminde veya enerji seviyelerinde desteğe ihtiyaç duyulduğunda, rahatsızlıklar için tamamlayıcı bir tedavi arandığında Myers kokteyli iyi bir seçenek olabiliyor. Myers kokteylinin, 30 yılı aşkın bir süredir çok çeşitli sağlık sorunları için tedavi görenlerin yanı sıra genel sağlıklarını ve performanslarını artırmak isteyenler tarafından da tamamlayıcı bir terapi olarak kullanıldığını dile getiren Dr. Güneş Terzi, “İçeriğinde B2, B5, B1, B3, B12, B6 vitamini, magnezyum, C vitamini, folik asit ve kişiye özel takviyeler yer alan bu takviyeler, yalnızca bir doktor tarafından uygulanması gereken reçeteli ilaçları içerir. Muayene ve gerekli görüldüğü takdirde yapılacak tetkiklerden sonra uygulanmalıdır” diye konuştu.
DR. GÜNEŞ TERZİ KİMDİR?
İZMİR’de doğdu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ihtisas eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’nda aldı. 2003-2019 yılları arasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı olarak çalıştı. İstanbul Yeditepe Üniversitesi’nde Sağlık Bakanlığı onaylı akupunktur tedavisi uygulama eğitimi, İstanbul Medipol Üniversitesi’nde ise ozon tedavisi eğitimi aldı. İzmir Tabip Odası, Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği, Resüsistasyon Derneği üyesidir. Halen Alsancak’ta bulunan özel muayenehanesinde akupunktur ve ozon tedavisi hizmeti veriyor.