Güncelleme Tarihi:
SEKTÖRÜNÜN güçlü aktörlerinden Laber Kimya, yaklaşık 15 yıldır sertifikalı organik kozmetik ürünleri üreterek fark yaratıyor. “Bu alanla ilgili insanların bir farkındalığa sahip olması için de çabalıyoruz” diyen firmanın kurucusu Levent Kahrıman, organik kozmetikle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Her ürünü organik olarak değerlendirmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Kahrıman, öncelikle bunu vurgulanması gerektiğini ifade etti, şöyle dedi:
Y VE Z KUŞAĞI ÖN PLANDA
“Temel olarak organik kozmetiklerde kullanılan bitkisel kökenli içeriklerin organik tarımdan elde edilmiş ve bunun da sertifikalandırılmış olması zorunlulu. Yani ‘organik kozmetik’ dediğimizde, içeriğindeki bileşenlerin genetiği değiştirilmiş organizmalar, herbisitler, sentetik gübrelerden arı olması esası söz konusu. Günümüzde insanlar gıdadan kozmetiğe neyi tükettiklerinin bilincinde olma gayretinde. Kendi sağlıklarını, çevreyi tehdit edecek üretim sonucu ortaya çıkmış ürünlerden uzak kalma yönünde bir yaklaşım sergilemeye başladı. Yani günümüz kozmetik tüketicileri, ‘sürdürülebilirliğe önem veren, ürün içeriklerinde zararlı kimyasal bileşenler kullanmayan, ambalajdan sunuma, çevre konularına duyarlı ürün ve firmaları tercih ediyorlar’ diyebiliriz. Bu eğilimler bilhassa Y ve Z kuşaklarında ön plana çıkıyor.”
BİTKİSEL ÇÖZÜMLERE ATIF
Organik kozmetiği bitkilerden soyutlayarak düşünmenin mümkün olmadığını vurgulayan Levent Kahrıman, “Bitkiler, doğanın bize sunduğu adeta eşsiz bir hazinedir. Bitki özleri insanlığın ortaya çıkışından bu yana hastalıkların tedavisinden güzelliğe birçok ihtiyacın karşılanmasında önemli rol oynadı. Dünya Sağlık Örgütü dahi sağlıklı güzellik için doğal yöntemlerle elde edilmiş bitkisel çözümlere atıflar yapıyor. Bitkilerin anılan alanlarda kullanımı aslında kadim bilgilerin nesilden nesile aktarımıyla mümkün olmuş, bu bilgiler insanlığın ortak mirasına dönüştü. Zira doğanın içinde, kırsalda yaşayan insanoğlu günümüzde halen bu bilgileri kullanılıyor ve uygulanıyor.”
YENİ BİR KAVRAM: ETNO KOZMETİK
KAVRAMSALLAŞTIRMAK üzerine çalıştıkları ‘etno-kozmetik’le ilgili de değerlendirmelerde bulunan Levent Kahrıman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güzellik toplumdan topluma, kültürden kültüre farklılık gösteriyor. Kimi toplumlarda beyaz ten makbulken, kimi toplumlarda esmer olmak güzelliğin bir göstergesi oldu. Toplumların ve onların ait oldukları kültürün güzellikle olan ilişkisini ‘etno-kozmetik’le tanımlayabiliriz. İnsanların bulundukları coğrafyanın, hatta mikro coğrafyanın kendilerine sunmuş olduğu kaynaklarla kendilerine güzellik sağlamaya yönelik çabalarını da etno-kozmetik kapsamında değerlendirmemiz doğru olacak. Katıldığımız birçok uluslararası fuarda, uluslararası kozmetik etkinliklerinde bunun giderek önem kazanmaya başladığı, insanların birbirlerinden daha çok haberdar olduğu bu iletişim çağında, birbirlerinin güzellik sırlarını da temelde bu yaklaşım dahilinde keşfetmeye başladıklarını söyleyebiliriz. Herkes giderek kendi değerlerini başka kültürlerle ve toplumlarla tanıştırma gayretinde. Bizler kozmetik sektörünün temsilcileri olarak kadim topraklarımızın asırlardır bizlere sunduğu eşsiz, bereket dolu bu zenginliklerini dünyayla tanıştırmak sorumluluğunu taşıyoruz.”