Güncelleme Tarihi:
İZMİR Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi, seçime katılan siyasi partiler ile cumhurbaşkanı adaylarına, sağlık alanındaki taleplerini aktarmak için ortak basın toplantısı düzenledi. Sağlıkçılar, OHAL ile birlikte anayasa ve uluslararası sözleşmelerden gelen ve hiçbir koşulda vazgeçilmemesi gereken temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığını savunarak, herkesi oy kullanmaya ve oyuna sahip çıkmaya davet etti.
İzmir Tabip Odası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Sürenkök, seçime katılan siyasi partiler ile cumhurbaşkanı adaylarından, sağlık alanına dair beklentilerini açıkladı. Sağlıkta dönüşüm programı uygulamaya konulduktan sonra Türkiye'de sağlık ortamının olumsuz şekilde etkilendiğini savunan Fatih Sürenkök, bu uygulamanın birçok yeni soruna yol açtığını ileri sürdü. Sürenkök, "20 Temmuz 2016 tarihinde ilen OHAL ile birlikte, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden gelen ve hiçbir koşulda vazgeçilmemesi gereken temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, ülkemizin kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) yönetildiği bir döneme girildi. Sağlığın tanımında sadece bedenen iyilik hali değil ruhsal, sosyal ve toplumsal olarak iyilik halinin de olması gerektiğini düşünürsek OHAL ve KHK'lerin varlığının toplumun sağlığını bozduğunu ve bu koşullarda seçim yapmanın da sağlıklı olmadığını söyleyebiliriz" dedi.
Sağlık alanında çalışanlar olarak seçilecek yöneticilerden beklentilerini de sıralayan Sürenkök, "Özgür, demokratik bir ortamda ve barış içinde yaşayan bir toplum için derhal OHAL kaldırılmalı, etkin ve adil soruşturma ile gerçek suçlular cezalandırılmalı ve KHK'lar ile haksız hukuksuz ihraç edilen ve açığa alınanlar işine dönmelidir. Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemi terkedilmelidir. Finansmanı prim ödenerek değil, genel bütçeden karşılanan bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulmalıdır. Sağlık hizmetleri tamamen ücretsiz olmalıdır" diye konuştu.
ŞEHİR HASTANELERİNİ ELEŞTİRDİ
Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastaneleri giderlerinin merkezi bütçeden finanse edilmesi gerektiğini söyleyen Sürenkök, sağlık alanında performans sistemi ve döner sermaye uygulamalarının kaldırılması gerektiğini vurguladı. Güvenceli, emekliliğe yansıyan ücret talep ettiklerini de açıklayan Sürenkök, şöyle devam etti:
"Emekli hekim maaşı en az yoksulluk sınırı kadar, hekim maaşı en az yoksulluk sınırının iki misli kadar olmalı. Torunlarımızı bile borç batağına sokan şehir hastaneleri modelinden vazgeçilmelidir. Bunun yerine kamunun kaynaklarını kullanarak toplumun sağlık ihtiyacının karşılanmasını temel alan, halkın kolay erişebildiği, tedavi hizmetlerinin etkin ve bütünlüklü olarak sunulabildiği hastaneler açılmalıdır. Koruyucu hekimlik önem kazanmalı, halkın sağlıklı bir çevre ve ortamda yaşama hakkı gözetilmelidir."
Sağlık çalışanlarına yönelik olarak gerçekleştirilen şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve önleyicilik açısından, şiddet yasası teklifinin yasalaştırılmasını isteyen Sürenkök, açıklamasında toplumun sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalıklarda bakanlıkça belirlenen aşıları yaptırmanın zorunlu tutulması ve bu aşıların yapılmasında kişinin kendisinin ya da vasisinin rızasının aranmamasının sağlanması gerektiğini kaydetti. Sürenkök, "Toplumun zorunlu aşıya olan güvenini sarsacak davranışlarda bulunanlar için iki aydan bir yıla kadar hapis cezası verilmesini içeren yasal düzenleme yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı'nın son yıllarda uygulamaya soktuğu bilimselliği kanıtlanmamış bilinmeyen geleneksel, alternatif ve tamamlayıcı sağlık uygulamalarının desteklenmesine son verilmeli, bilim dışı sağlık uygulamaları denetim altına alınmalıdır" dedi.
SAĞLIKÇILARDAN SANDIK ÇAĞRISI
Belirttikleri taleplerin çok az bir kısmının partilerin seçim bildirgelerinde yer aldığını üzülerek gördüklerini söyleyen Fatih Sürenkök, açıklamasını 24 Haziran'da yapılacak olan seçimlere yönelik mesaj ile sonlandırdı. Sürenkök, herkesin sandığa giderek bilinçli bir şekilde oy kullanmasını ve oyuna sahip çıkmasını isteyerek, "Sağlık çalışanları ve halkımızdan isteğimiz siyasi partilerin bu konudaki vaatlerini dikkate alarak oy kullanmalarıdır. Bizler İzmir Tabip Odası ve SES olarak seçimden sonra da taleplerimizin takipçisi olacağımızı, her koşulda halkın sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının özlük hakları için mücadele edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz. Çocuklarımıza bırakacağımız aydınlık, özgür ve daha yaşanası bir Türkiye bizim elimizde" dedi.
Umut KARAKOYUN / İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI