Güncelleme Tarihi:
İLERİ TEKNOLOJİ KULLANILIYOR
Dünyada gelişmiş sağlık merkezlerinin saç ekiminde kullandıkları teknikleri hastanelerinde de kullandıklarını ve gelişen teknolojiyi yakından takip ederek hastalarıyla buluşturduklarını belirten Op. Dr Mustafa Öksüz, “Sadece dökülen alanı tedavi etmenin yanında mevcut saçları da koruma altına alabilmek adına destek tedaviler uyguluyoruz. Ekim yapıldıktan sonra mevcut saçlarda seyrelme olabilme ihtimali var. Bu seyrelme hoş görünmediği için PRP ve mezoterapi gibi yöntemlerle saçlarda oluşabilecek seyrelmeyi geciktirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
SAKAL EKİMİ DE İLGİ GÖRÜYOR
Saçın dışında sakal ve kaş ekiminin de mümkün olduğunu belirten Op. Dr. Mustafa Öksüz, şöyle devam etti:
“Sakal ekimi de hastalarımız tarafından büyük ilgi görüyor. Özellikle daha erkeksi görüntüye sahip olma düşüncesiyle hastalar bize başvurmaktadırlar. Sakal dökülmesinin çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Alerjik hastalıklar, cilt rahatsızlıkları, hormonal dengesizlikler gibi. Sakal ekimi köselik, seyrek veya dağınık sakal durumlarında da uygulanmaktadır. Sakal ekimi 21-22 yaşlarından itibaren uygulanabilir. Sakal ekimlerinde her zaman hedefimiz doğal ve estetik sakallara hastalarımızın kavuşmasıdır. Sakal ekimi yöntem olarak saç ekiminden hiçbir farkı yoktur. FUE tekniğinde olduğu gibi micro motor uçlarıyla kişinin genetik olarak en az dökülen kulak arasındaki bölgeden veya ense bölgesinden alınan saç kökleriyle uygulanmaktadır. Ekilen sakallar genellikle 3’üncü aydan itibaren çıkmaya başlar 8-12 ay arasında ise tamamı çıkmış olur.”