Güncelleme Tarihi:
İZMİR Dokuz Eylül Rotary Kulübü Derneği'nin düzenlediği 'İzmir ve Geleceği' konulu toplantıda konuşan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Ulaşım ve özellikle limanlar konusundaki eksikliklerin giderilmesi sonrası, coğrafi avantajının etkisi ile İzmir, Türkiye'nin lojistik üssü olabilir" dedi.
İzmir Dokuz Eylül Rotary Kulübü Derneği tarafından İZTO ev sahipliğinde 'İzmir ve geleceği' konulu bir toplantı düzenlendi. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir'in Doğu Akdeniz Havzası ile Avrupa ve Asya kıtaları arasındaki jeostratejik konumu, bu konumdan doğan güçlü ulaşım, lojistik ve ticaret potansiyeli ile 9 bin yıl boyunca yerleşim görmüş bir kent olduğunu belirtti. Deniz ticareti için merkezi konumu ile korunaklı limanı bulunan İzmir'in yılda üç kez ürün veren bereketli ovalara sahip olduğunu söyleyen Özgener, ticaretin birleştirici ve uzlaştırıcı zemininde çok tanrılı dinlerden, Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi tek tanrılı dinlere kadar pek çok inancın mabetlerine ev sahipliği yaptığını dile getirdi. Cumhuriyet tarihinde İzmir'in Türkiye'nin ilk uluslararası fuarının kurulduğu, ilk iktisat kongresinin gerçekleştirildiği, sanayileşmenin ilk adımlarının atıldığı, İstiklal Savaşı'nda ilk kurşunun atıldığı, hatta ilk futbol kulübünün kurulduğu kent olduğunu vurgulayan Özgener, şunları söyledi:
"İzmir'i İzmir yapan sahip olduğumuz bu değerler ve kıymetli miras. Böylesine kıymetli mirasa ve bunun bilincine sahip bir kent, geleceği yaratır. İZTO'yu kentin tüm kurum ve kuruluşları ile barışık, birlikte iş yapma kültürünü benimseyen, birlikte üreten ve birlikte çoğaltan bir kurum haline getirme hedefimizi ortaya koyduk. Bu noktadan hareketle merkezi hükümetle, yerel yönetimle, diğer oda ve borsalar ile sivil toplum kuruluşları ile diyalog ve işbirliği kanallarını açmak için bir araya geliyoruz."
İZTO olarak eğitim ve sanayi alanında yaptıkları yatırımları ve öncülük ettikleri projeleri sıralayan Özgener, kent merkezinde ticaret, turizm ve kültürel faaliyetler ağırlık kazanırken, ilçeler bazında yörelerin potansiyeline göre sanayi, turizm, tarım ve hizmetler sektörlerinin öne çıktığını ifade etti. İzmir'in Doğu Akdeniz'in ve Batı Anadolu'nun ticaret ve kültür merkezi olabileceğine dikkat çeken Özgener, 12 ay turizmin gerçekleşebileceği İzmir'in fuarlar ve kongreler kenti olabileceğini söyledi. Özgener şöyle dedi:
"Yükseköğretim, bilişim ve Ar-Ge kentte geliştirilebilir, teknoparklar kurulabilir, ileri teknoloji ürünler üretilebilir. OSB, Serbest Bölge ve sanayi alanlarında endüstriyel gelişme sağlanabilir. Katma değeri yüksek tarımsal ürünler, organik tarım, tarıma dayalı sanayi geliştirilebilir. Jeotermal, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirebilir. İzmir'e değer katacak 12 proje belirledik. İnovasyon Üssü, Yerel Lezzetler İçin Gurme Köyü, KOBİ'lere Atölye Kent, Veri Bankaları, Festivaller Kenti İzmir, Spor Ekonomisinden Daha Fazla Pay Alan Kent İzmir, Uluslararası İş birliği Projeleri, Dünya ile Entegrasyonun Geliştirilmesi, AB fonlarından daha fazla yararlanma, KOBİ'lere finans, ihracat ve eğitim desteği, yaratıcı endüstriler ve gençlere girişimcilik desteği. Bu projeleri birer birer hayata geçirecek çalışmaları yürütüyoruz. "
GAYRİMENKUL YATIRIMLARINDA ARTIŞ
İzmir'in gelişimine katkı sağlayacak kamu projelerinin de hızla devam ettiğini söyleyen Mahmut Özgener, Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olan İzmir-İstanbul Otoyolu'nun ise bitmek üzere olduğunu anlattı. Bu ulaşım projesinin etkilerinin daha tamamlanmadan hissedilmeye başlandığını ifade eden Özgener,"Büyük şirketler merkezini İzmir'e taşımaya başladı. Yeni kent merkezinde gayrimenkul yatırımları arttı. Emlak piyasası çok hızlı gelişiyor. Knight Frank global gayrimenkul danışmanlık firmasının 2017 yılı 4. çeyrek araştırmasına göre İzmir, dünyada konut fiyatlarının en çok arttığı ikinci şehir oldu. Bununla birlikte bu hızlı gelişim şehir içi ulaşım, trafik, yol, kanalizasyon gibi altyapı ve okul, hastane, rekreasyon alanları üstyapı ihtiyaçlarını ve sorunlarını beraberinde getiriyor. Bu sorunlara ve ihtiyaçlara karşı da hazırlıklı olmalıyız" dedi.
'ORGANİK TARIMIN PARLAYAN YILDIZI İZMİR'
2014 yılı Gayri Safi Katma Değer bakımından İzmir'in Türkiye ekonomisinden yüzde 6.23 pay aldığını belirten Özgener, kişi başına gayri safi yurtiçi hasılanın ise 14.257 dolar olduğunu açıkladı. İzmir'in ödediği vergiler ile de ön plana çıktığını söyleyen Özgener, ülke vergi gelirinin yüzde 11.9'unu karşıladıklarını belirterek "İzmir'in kent misyonu içinde fuarların önemli bir yeri var. Ulaşım ve özellikle limanlar konusundaki eksikliklerin giderilmesi sonrası, coğrafi avantajının etkisi ile Türkiye'nin lojistik üssü olabilir. Türkiye'ye tıpkı ihracat gibi organik tarımı da İzmir öğretti. Topraklarımız ve iklimimiz organik tarıma son derece müsait, organik tarımın parlayan yıldızı İzmir olabilir. Doğal ve yenilebilir enerji kaynaklarının önemi giderek artıyor ve İzmir bu hususta bir cennet. Jeotermal, güneş, rüzgar enerjisinin merkezi. Elbette İzmir'in potansiyelleri söz konusu olduğunda sayılabilecekler bunlarla sınırlı değil. Bu şehre karşı sorumluluklarımız ve vefa borcumuz var. Biz İzmir Ticaret Odası gibi 133 yıllık köklü bir kurumun yönetimine bu nedenle talip olduk. İzmir'i hak ettiği yere getirmek, yaşam kalitesi yüksek bir şehir yapmak ve geleceğe güçlü bir şekilde taşımak için her birimize pek çok görevler düşüyor. Şehrimiz için atılan her bir adımı önemsediğimizi ve birlikte başaracağımıza olan inancımı tekrar belirtmek istiyorum" diye konuştu.
Nevra UÇKAÇ / İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI