Güncelleme Tarihi:
Reeder Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Uygar Saral, 2010 yılında kurulan şirketin emin adımlarla yoluna devam ettiğini ifade etti. Şirketin kuruluş öyküsünü anlatan Saral, “İki Türk girişimci olarak Reeder Teknoloji’yi, dijitalleşen dünyada bu topraklardan çıkan ve onu en iyi şekilde temsil etmeyi kendine görev edinen yeni nesil teknoloji ürünlerini üretmek amacıyla 2010 yılında kurduk. Bilgiyi herkes için erişilebilir kılma misyonuyla çıktığımız bu yolda, Türkiye’yi ilk kez “e-kitap okuyucu” ile tanıştıran marka olduk. 2015’te lansmanını gerçekleştirdiğimiz akıllı telefon ile Türkiye’de en çok satılan 25 model arasına girerek, 2016 yılında Endeavor Türkiye’nin seçilmiş girişimler listesinde yerimizi aldık. 2019 yılında ilk ihracatımızı gerçekleştirmeye başladık ve 2020 yılında ise giyilebilir teknolojiler kategorisinde akıllı çocuk saati ve pandemi döneminde kullanım alanı genişleyen kızılötesi temassız ateş ölçer ürünlerinin Türkiye’de ilk kez yerli üretimini gerçekleştirmeye başladık. 2020 yılından itibaren de yaptığımız toplam sabit kıymet yatırımımız yaklaşık 147 milyon TL”
“KAPASİTEMİZ ÜÇ KAT ARTACAK”
İstihdama yönelik hamlelerinin devam edeceğine dikkat çeken Saral, “Şu anda toplam 388 çalışanımız bulunuyor fakat kapasite artışımızla birlikte Ekim ayının sonuna doğru bu sayının 650 civarlarına çıkacağını ön görüyoruz. Kapasite artışımızı büyüttüğümüzde şu an yüzde 60 oranında kadın çalışan oranımızı da korumayı önceliklerimiz arasında görüyoruz. Yıllık üretim kapasitemiz telefon bazında şu anda yaklaşık olarak 1 milyon adet, diğer teknoloji ürünlerimiz de yaklaşım 2 milyon adet civarındadır. Samsun Üniversitesi’nde kiraladığımız alanlar ve yeni Ar-Ge Yazılım Merkezi’mizin yaratacağı know-how’ın da oluşturacağı etkiyle birlikte kapasitemizi en az üç kat artırmayı hedefleyip ilk etapta yıllık 9 milyon adet üretim kapasitesine yükselmeyi amaçlıyoruz”
“ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ ARTIYOR”
Saral, ihracat ve ürün çeşitliliğinin de arttığına vurgu yaparak, “Kıbrıs, İngiltere Ukrayna ve Romanya’ya ihracat yapıyoruz. Bunun ciro içindeki oranı düşük çünkü üretimimiz şu anlık sadece Türkiye’deki talebi karşılayacak durumda. Kapasite artışımızı genişlettikten sonra ihraç pazarlarımızı genişletmeyi planlıyoruz. Telefon, tablet, e-kitap okuyucu, akıllı TV, akıllı süpürge, akıllı saat, akıllı bileklik, bluetooth hoparlör, bluetooth kulaklık, temassız kızılötesi ateş ölçer, pcba, anakart ve adaptör gibi geniş bir ürün gamına sahibiz. Bu noktada tek bir ürün üzerinde odaklı değiliz. Ayrıca elektrikli motor temelli ürünlerle de yakından ilgileniyoruz”
YIL SONU HEDEFİ 100 MAĞAZA
Şirketin hedefleri ve sektörde yaşanan zorluklara dair değerlendirmelerde bulunan Saral, “Günümüz itibariyle 34 şehirde 48 adet mağazamız bulunuyor. Devam eden projelerimiz tamamlandığında ise 43 şehirde 66 mağazamız olacak. Hedefimiz yıl sonuna 100 mağazaya ulaşmak. Ayrıca konsept mağazalarımız dışında Hepsiburada aracılığıyla online satışımız ve KVK, GENPA, Teknosa, Fiks, Öz İlke, A101 de diğer güçlü satış kanallarımız arasında bulunuyor. Küresel çaptaki tüm gelişmeler Türkiye pazarına da net olarak yansıyor. Teknolojinin sınır tanımadığı bu günlerde tedarik zincirinde devam eden aksaklıklar, tüm dünyada yükselen enflasyon Türkiye’de de sektör üzerinde önemli bir oranda belirleyici rol üstleniyor. Yaşanan gelişmeler dolayısıyla akıllı telefon satışlarında bir düşüş söz konusu. 2013 yılından sonra ikinci kez 100 milyon satışın altına düşüldü fakat yerli ve niş markalar, global markalar kadar bu durumdan etkilenmiyor. Sektörün dinamiği teknoloji ve teknolojik gelişmeler olunca ülke çaplı bir ayrım yapmak oldukça zor. Teknoloji sınır tanımadığı için küresel çaptaki tüm gelişmeler bire bir Türkiye pazarına da yansıyor. Tedarik zincirinde devam eden aksaklıklar, tüm dünyada olduğu gibi yükselen enflasyon Türkiye’de de sektör üzerinde önemli oranda belirleyici rol üstlenmiş durumda”
“AR-GE YAZILIM MERKEZİ’MİZİ TAMAMLADIK”
Saral, gelecek projelere dair şu ifadelere yer verdi: “Pandemi yerelin önemini artırdı. Bu sadece global anlamda değil, Türkiye özelinde de bu şekilde. Bu sayede işlerimizi artırdık ve son 2 yılda 2 kattan fazla büyüme gerçekleştirdik. Üretimimizi, Samsun Üniversitesi’nden kiralanan kapalı 6.000 m2 açık alanla toplam 16.000 m2 metrekarelik 6 hangara taşıdık. Eskiden tütün hangarı olarak kullanılan bu alanı, teknoloji üretim merkezi haline getirmenin gururunu yaşıyoruz. Bu gelişmeyle birlikte Ar-Ge Yazılım Merkezi’mizi tamamladık. Geri dönüşüm oranlarımızdaki dönüşü azaltmak için yaptığımız çalışmaları fazlasıyla önemsiyoruz. Lüks marka algısının yerini tasarruflu ve kaliteli ürüne bıraktığı bu süreçte imalatımızı çeşitlendirmeye yönelik çalışmalarımıza da devam ediyoruz.”