Güncelleme Tarihi:
İki farklı tipte polip olabileceğini dile getiren Op. Dr. Çiğdem Karas, “İlki saplı olan poliplerdir. Üzüm salkımı gibidirler. Bunlara pedinküllü polipler denir. İkincisi ise yassıdır. Etrafındaki dokudan direkt olarak büyür. Bunlara sapsız polipler denir. Poliplerin çoğu iyi huyludur. Nadiren kansere dönüşebilir. Kadın genital yollarındaki polipler ise iki farklı yerde olabilir: Rahim ağzındaki (servikal) polipler ve Rahim içi (uterin) polipler” diye konuştu.
RAHİM AĞZI POLİPLERİ
Rahim ağzı (servikal) polipleri hakkında bilgiler veren Op. Dr. Çiğdem Karas, şunları söyledi: “Serviks, rahmin vajinaya açıldığı boyun bölgesidir. Polipler, serviksin yüzeyinden veya servikal kanalın içinden köken alırlar. Genellikle saplıdırlar ve kolay kanarlar. Bir veya birden fazla olabilirler. Genellikle jinekolojik muayenede rahim ağzını görmek için kullanılan spekulum muayenesi ile tanı konur. Servikal polipler her yaştaki kadında görülebilir. Özellikle menopoza girmekte olan kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Nadiren de olsa kanser oluşabileceği için, polipleri aldıktan sonra mutlaka iyi ya da kötü huylu olup olmadığını anlamak için patolojik incelemeye göndeririz. Alınması sırasında da genellikle acı hissedilmez ve anesteziye ihtiyaç göstermez. Cinsel ilişkiden sonra oluşan kanamalar, adetler arasında kanama, vajinal akıntı ya da menopozdan sonra kanama gibi şikayetlerle ortaya çıkabilmektedir. Bazen de bizim yaptığımız gibi rutin muayene esnasında saptanır. Servikal polip, gebe kalmanızı engellemez. Çünkü polip genellikle rahmin ağzını tıkamaz. Gebelikte durum normal doğumu engellemez ve sezaryen ameliyatı yaptırmayı gerektirmez. Doğum sonrası polip alınıp yine patolojik incelemeye gönderilir.”
RAHİM İÇİ POLİPLERİ
“Rahim içi polipler, rahmin içini döşeyen (her ay bir gebelik için hazırlık yapan ve gebelik oluşmadığında adet kanması olarak atılan tabaka) zar tabakasından köken alır ve endometrium dokusunun bazı alanlarda fazlaca büyüyerek, rahim içi dokuya doğru itilmesiyle meydana gelir” diyen Op. Dr. Karas, sözlerini şöyle sürdürdü: “Endometrial polipler, bazen hiçbir şikayete sebep olmaz. Ancak çok sıklıkla kanama şikayetiyle karşımıza çıkar. Poliplere bağlı olarak uzun süren adet kanamaları, ilişki sırasında lekelenme şeklinde hafif kanamalar, büyük polipler oluştuğunda kramp şeklinde ağrılar ve menopoz sonrasında oluşan kanamalar, şikayetler arasında sayılabilir. Bu yüzden tanıda ultrasonografi oldukça yararlı olmaktadır. Polipler hastaya yapılan ultrason veya diğer tetkikler sırasında fark edilir. Çok nadir de olsa rahim ağzına kadar sarkmışsa vajinal muayene esnasında tespit edilebilmektedir. Polipler nadiren de olsa hamile kalamamaya ya da gebe ise düşüğe neden olabilir. Rahim poliplerin oluşumunda östrojenin rolü tartışılmaz olarak vardır. Endometrial polipin tanısının kesinleştirilmesi için histerosonografi en sık kullanılan bir yöntemdir. Bir kanül yardımıyla endometrial dokuya salin solüsyonu verilir ve bu esnada vaginal ultrasonografi ile endometrial polip hiperekojen, saplı ya da geniş tabanlı olarak izlenir. Kesin tanı polipin küretaj veya histeroskopi ile çıkarıldıktan sonra patolojik olarak incelenmesi sonucu konur.”
NASIL TEDAVİ EDİLİRLER?
Poliplerin genel anestezi altında ameliyathane koşullarında vajinal yolla histeroskopi ya da küretaj yöntemi uygulanarak alındığını söyleyen Op. Dr. Karas, “Polip ameliyatı genelde çok kısa sürmekte, takriben 15-20 dakikalık bir zamanda tamamlanmaktadır. Ameliyatta rahim içerisine veya vajinaya (hazneye) dikiş atılmaz. Polip sadece alınarak kesin tanı için patolojik incelemeye gönderilir. Patolojik inceleme sonucu polip olarak gelmişse, ek bir tedaviye gerek duyulmaz” şeklinde konuştu.