Rahatla ve kendine bir fincan kahve koy

Güncelleme Tarihi:

Rahatla ve kendine bir fincan kahve koy
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2021 13:15

Kahvenin sağlık üzerindeki etkileri yıllardır süregelen tartışma konularından biri. Kimi uzmanlar müthiş sağlıklı bir içecek olduğunu söylerken, kimileri zararlı olduğunu savunuyor. Bu makaleyi kaleme alırken, profesyonel bir kafeinman olarak, konuyu mümkün olduğunca tarafsız ele almaya çalıştım.

Haberin Devamı

FATİH ARSLAN
Coffee Roaster / Kahve Aşığı

 

BU yaşa geldim, hala oturdum bekliyorum; biri de çıksın desin ki, kaymaklı ekmek kadayıfı sağlığa şöyle faydalı, böyle yararlı.
Bir koca tabak yoğurtlu mantıdan daha iyi antioksidan yok.
Ayrıca zayıflamak istiyorsanız, bol bol üzerine halis muhlis tereyağı gezdirilmiş iskender yeyin.
Varsa yoksa avokado, brokoli, brüksel lahanası ve adını doğru telaffuz edebilmek için ağır Latince tedrisatı gerektiren birtakım tahıllar, tohumlar...
Gün içinde tükettiğimiz gıdaların sağlığa etkileri üzerine medyada fikir beyan etmek konusunda kariyer yapmış profesörlerimiz, bu akademisyenleri canlı yayınlarda birbirine kırdıran televizyon programlarımız ve konuyla ilgili geniş mi geniş bir izleyici kitlemiz var.
Açık konuşayım, yukarıda belirttiğim besin grupları üzerine (kadayıf, künefe, mantı vb.) müspet bir kanı açıklanmadıkça tüm bu tartışmalar benim için fasa fisodan öteye geçmez.
Ancak iş kahveye gelince o konuda size biraz bilgi vermenin boynumun borcu olduğuna inanıyorum.
Kahvenin sağlık üzerindeki etkileri yıllardır süregelen tartışma konularından biri.
Kimi uzmanlar kahvenin müthiş sağlıklı bir içecek olduğunu söylerken, kimileri zararlı olduğunu savunuyor.
Bu makaleyi kaleme alırken, profesyonel bir kafeinman olarak, konuyu mümkün olduğunca tarafsız ele almaya çalıştım.
Standart bir fincan kahve içtiğimizde doğal olarak bize verdiği keyfin yanı sıra pek çok besin maddesini de bünyemize alıyoruz.
Tavsiye edilen günlük dozaja göre: Vitamin B1 yüzde 2 TEGD, Vitamin B2 yüzde 11 TEGD, Vitamin B3 yüzde 2 TEGD, Vitamin B5 yüzde 6 TEGD, magnezyum yüzde 2 TEGD, fosfor yüzde 1 TEGD, manganez yüzde 3 TEGD, potasyum yüzde 3 TEGD, folat yüzde 1 TEGD.
Eğer bu oranlar gözünüze az gibi göründüyse, hepsini günlük kahve tüketiminizle çarparak tekrar hesaplamayı deneyin.
Hiç de azımsanmayacak değerlerden bahsettiğimizi açıkça göreceksiniz.
İnsan vücudunun vitamin B’yi depolayamayıp sadece günlük tükettiği gıdalardan elde ettiğini de göz önüne alırsanız, yukarıdaki tablo sağlığımız açısından bambaşka bir boyut kazanacak.
Gelin, bazı ana başlıklarla kahvenin insan sağlığı üzerindeki etkilerine bir göz atalım.

Haberin Devamı

DİYABETE ETKİLİ
Toplumda gün geçtikçe artan tip 2 diyabet rahatsızlığı basit anlatımla vücudun ürettiği insülini kullanamaması olarak ifade edilebilir.
Son derece ilginç bir şekilde düzenli kahve tüketen bireylerde hastalığa yakalanma riski çok daha düşük.
Bazı araştırmalar düzenli kahve tüketen kişilerin tüketmeyenlere oranla diyabetik olma ihtimallerinin yüzde 23-67 oranında daha düşük olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

TAM BİR KARACİĞER DOSTU
Karaciğer vücutta onlarca farklı fonksiyona sahip çok önemli organlarımızdan biri.
Aşırı alkol ve fruktoz tüketimi gibi sosyal tetikleyicilere karşı son derece hassas.
Karaciğer hasarının son safhası siroz olarak adlandırılıyor.
Günde 4 fincan ve üzeri kahve tüketenlerde siroz geliştirme riski yüzde 84 gibi ciddi oranda daha düşük.
Yapılan araştırmaların gösterdiği bir diğer sonuç ise karaciğer kanseri riskinin kahve tiryakilerinde içmeyenlere oranla yüzde 40 daha düşük olduğu.
Bu değerlere bakarak kahvenin tam bir karaciğer dostu olduğunu söylememiz mümkün.

DEPRESYONA KARŞI BİREBİR
Depresyon artık milli sporumuz.
Henüz bisiklete binmeyi öğrenmemiş yaştaki çocukların reçeteli antidepresan kullandığı bir dönemden geçiyoruz.
Kapitalizmin körüklediği tüketim toplumu, ağırlaştırılmış çalışma hayatlarımız, hatta o afili kahve–kitap fotoğraflarını paylaşıp durduğumuz sosyal medya mecralarımız bile bizi adım adım depresyona sürüklüyor.
Instagram filtreleriyle resim kalitemiz artarken, toplumsal beklentileri karşılamaya yönelik üzerimizdeki ağır baskı hayat kalitemizi her geçen gün düşürüyor.
2011 yılında Harward Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, düzenli kahve tüketen kişilerin depresyona yakalanma riskinin tüketmeyenlere oranla yüzde 20 daha düşük olduğunu ortaya çıkardı.
Yani rahatlıkla şunu salık verebiliriz:
Rahatla ve kendine bir fincan kahve koy.
İçeriğindeki kafein beyin fonksiyonlarını artırıyor, metabolizmayı hızlandırıyor.
Beynindeki nöro iletkenlerin kafeinle çalıştığını ve sabah ilk fincan kahvesini içmeden evvelki IQ’suyla içtikten sonraki IQ’su arasında net 80 puan fark olduğunu iddia eden arkadaşım var.
Bu oldukça dramatik bir anlatım olmakla beraber, kafeinin beyin fonksiyonlarında düzelme, reaksiyon zamanı, uyanıklık ve genel bilişsel işlevde kısa süreli artışa neden olduğunu gösteren sayısız çalışma söz konusu.
Kafein aynı zamanda metabolizmayı hızlandırarak egzersiz performansını yüzde 11-12 oranında artırıyor.
Ancak kafein toleransı bir mit değil, gerçeğin ta kendisi!
Ve düzenli kafein tüketimi bünyenin kafein toleransını artırarak söz konusu bu etkilerin azalmasına...
Ya da da istenen etkinin elde edilebilmesi için kafein tüketiminin artırılması zorunluluğuna sebep olabilir.

Haberin Devamı

PARKİNSON RİSKİNİ AZALTIYOR
Kafeinden en belirgin biçimde etkilenen hücrelerin beynimizdeki nöronlar olması sebebiyle başlıca nörodejeneratif hastalıklar üzerinde de hatır sayılır etkileri olması son derece doğal.
Alzheimer en yaygın nörodejeneratif hastalık ve demansın önde gelen sebebi.
Araştırmalar kahve içenlerde Alzheimer’ın gelişme ihtimalinin yüzde 65 daha düşük olduğunu gösteriyor.
Parkinson ise beyinde dopamin üreten nöronların ölümünün neden olduğu ikinci en yaygın nörodejeneratif hastalık.
Kahve tiryakilerinin parkinson hastalığı riski, kahve tüketim alışkanlığı sıfıra yakın bireylere oranla yüzde 32-60 daha düşük.

UNUTMAYIN, FAZLASI DA ZARAR
Her ne kadar ateşli bir kahve tiryakisi, kelimenin tam anlamıyla bir kafeinman olsam da kahvenin insan sağlığına etkileri konusunda da sizlere tarafsız bilgiler vermeyi kendime borç bilirim.
İşte bu yüzden, biraz da kahvenin insan sağlığına olumsuz etkileri konusunda birkaç kelam etmek gerekebilir.
Kahvenin uykusuzluğa sebep olması, iyi bir uyku çekmek isteyen kişi için olumsuz özellik iken, uyumaması gereken ve sabaha kadar araç kullanacak sürücü veya gece mesaisinde makine kullanacak işçi için hayat kurtarıcı olabilir.
Üniversite yıllarınızı, vize-final öncesi sabahlamalarınızı hatırlayın...
Burnunuza mutlaka kahve kokusu gelecektir.
Dürüst olun ve itiraf edin, o mis kokulu kutsal sıvı olmasaydı uluslararası iktisat teorisi notlarınızın veya mimari projelerinizin üzerinde sabahlayabilir miydiniz?
Ortalama boy ve ağırlıktaki bir bünyede bir fincan Türk kahvesinin içerdiği kafeinin sıfırlanması yaklaşık olarak 4-5 saat arası bir süre alır.
Ancak bünyedeki kafein sıfırlanması da kafein toleransı gibi zamanla gelişen bir kavram.
Günlük kahve tüketimi arttıkça kafein toleransı artar, kafeinin bünyedeki sıfırlanma süresi azalır.
Misal, şu an ben yoğun geçen mesaimin üzerine bu yazıyı bir fincan mis gibi Ethiopia Yirgacheffe filtre kahvesi eşliğinde yazıyorum.
Ancak buna rağmen makale biter bitmez henüz daha bilgisayar kapanmadan koşa koşa eve gidip kendimi kahve çuvalı gibi kanepeye atacağımı adım gibi biliyorum.
Eğer ağır bir kahve tüketicisi değilseniz ve hedefiniz mışıl mışıl pamuk gibi bir gece uykusu ise benden size tavsiye:
Kahve istihkakınızı öğleden önce kullanın.
Anksiyete ve çarpıntı sorunu olanlar için ise günde 3-4 fincanı geçmemelerini, gerektiği takdirde kafeini alınmış kahve tüketerek kahvenin faydalı yönlerinden mahrum kalmamalarını önerebilirim.

Haberin Devamı

YANINDA MUTLAKA BOLCA SU İÇİN
Bir birim kafein vücutta dokuz birim su tüketir.
Bu nedenle her şeyin en iyisini bilen eskiler, kahvenin yanında mutlaka bir bardak su da ikram ederler.
Kahve tüketimi çok yoğun olmayan kişilerde bu durum spesifik bir sorun yaratmayabilir.
Ancak yoğun kahve tüketimi durumunda vücuttan eksilen su için takviye yapmak beden fonksiyonlarının sağlıklı devamlılığı için şart.
Bir fincan Türk kahvesinin tüketmiş olduğu su miktarını bir büyük bardak suyla (çay, soda, kola gibi sıvılar dehidrasyonu önlemek konusunda etkili olmazlar) karşılamanız mümkün.
Her şeyde olduğu gibi tüketim miktarı konusunu kontrol altında tuttuğumuz sürece faydalı yönleri zararlı yönlerinden çok daha fazla.
Bu faydalı özelliklerden en yüksek verimi almak için önerim, kahvenize şurup-krema gibi ilavelerden mümkün olduğunca uzak durmanız ve şairin dediğince kadın gibi ‘sıcak’ ve ‘sade’ sevmeniz yönünde olacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!