Güncelleme Tarihi:
Günümüzde sağlık teknolojileri alanındaki gelişmeler, pek çok operasyonu olduğu gibi burun ameliyatlarını da kolaylaştırıyor. Özellikle estetik kaygılar nedeniyle burun ameliyatı olmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artarken, gerekçelerin başında kemik eğriliği geliyor. Toplumda, burun kemiği eğriliği probleminin estetik kaygılarını gizlemek isteyenlerce sunulmuş bir gerekçe olduğuna dair yanlış kanıların bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Köksal Yuca , “Burun kemiği eğriliği yalnızca bir estetik sorunu değildir, kişinin nefes almasını engelleyen ve gerekli müdahaleler yapılmadığında hayat kalitesini kötü yönde etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Üstelik her zaman gözle de görülmeyebilir. Nitekim pandemiyle birlikte hayatlarımıza giren maske, pek çok insanın nefes problemi yaşadığını fark etmesinde ve septum deviasyonu olarak da adlandırdığımız burun kemiği eğriliği tanısı almasında etkili olmuştur.” dedi. Özellikle son dönemde İzmir’den 20-30 yaş arası estetik kaygılarla kendisine çok başvuran hastası olduğunu belirten Yuca, burun estetiği ameliyatlarında tek amacın görsellik olmadığına da dikkat çekerek yanlış uygulamaların ameliyat sonrası nefes sorununa neden olabileceği konusunda uyarıyor.
“Burun estetiği operasyonlarında iki amaç vardır. Bunlar sağlıklı nefes ve görselliktir. Öncelik ise daima sağlıklı nefesindir. Zira yalnızca görselliğin ön planda tutularak hastanın burun yapısına ve özellikle burun tünellerinin durumuna uygun olmayan dokunuşlar yapılması, hastanın estetik beklentilerine yanıt verirken nefes problemlerinin gelişmesine neden olabilir. Türkiye’nin her yerinden yanlışı uygulamalar sonucu kendisine başvuran hastası olduğunu belirten Prof. Dr. Köksal Yuca; “Bu dönem yoğun bir şekilde İzmir’e ameliyat yapmak için geldim. Gençlerin bilinçsiz sadece estetik kaygılarla ameliyat yaptırıp, nefes problemleri yaşaması ve hayat kalitelerini düşürmesini doğru bulmuyorum. Öncesinde doğru bilgilendirmek ve uzman doktorlar tarafından bu ameliyatın yapılması gerekiyor.” Şeklinde ifade etti.
Burun içi eğriliği yani deviasyonun toplumda sık görülen bir problem olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Köksal Yuca, bu sorunun farklı nedenlerle ortaya çıkabileceğini söyledi: “Tıbbi adı ‘deviasyon’ olan burun içi eğriliği, birçok kişide farklı yaş aralıklarında, farklı nedenlerden dolayı görülebilir. Burnun içindeki orta kıkırdak dokusunun eğri olması, solunum bölgesinde sorun yaratır. Burun içi eğriliği genellikle genetiktir. Anne ve babada bu rahatsızlık varsa, çocuklarda da görülebilir. Burun gelişimi, erginlik yaşına kadar devam eder. Önceleri milimetrik açılarda gerçekleşen eğrilik, büyüme hormonlarıyla birlikte 18 yaşına gelindiğinde akut seviyeye taşınır. Burun bölgesine alınan darbeler de eğriliğe yol açabilir. Çocukken bisikletten düşmek ya da futbol oynarken buruna küçük bir darbe almak, ilerleyen yaşlarda ameliyata varacak oranda burun içi eğriliğine neden olabilir.”
HORLAMA, UYKUDAN UYANMA VE
HAPŞIRIK NÖBETLERİNE NEDEN OLUR
Prof. Dr. Köksal Yuca, burun içi eğriliğinin yarattığı olumsuz durumları şöyle sıraladı: “Burun içi eğriliği ameliyatı estetik bir operasyon olarak adlandırılsa da, aslında daha çok solunum yollarının düzeltilmesiyle ilgilidir. Eğrilik sonucu burun nefes alıp verme işlevini düzenli olarak yapmamaya başlar. Bu da ağızdan solunumu gerektiren bir dizi sorunların önünü açar. Hastada horlama ve gece uykudan uyanma gibi çeşitli sorunlar ortaya çıkar. Hapşırık nöbetleri de burun içi eğriliğinin olumsuz yönleri arasındadır.”
EĞRİLİĞE SEBEP OLAN
KIKIRDAK ÇIKARILIYOR
Prof. Dr. Yuca, burun içi eğriliği ameliyatının nasıl gerçekleştiği hakkında da bilgi verdi: “Lokal anesteziyle de gerçekleşebilen bu ameliyatlar, genelde hasta ve doktor kararıyla genel anestezi altında yapılır. Ameliyat, açık ya da kapalı olmak üzere iki farklı teknikle gerçekleştirilir. Burun bölgesinin içerisine girilerek eğriliğe sebep olan duvarlar, kıkırdaklarla birlikte alınır. Sonrasında hasta hastanede kalmak zorunda değildir. Ancak birkaç gün dinlenmeli ve sırt üstü yatış pozisyonunda kalmalıdır.”