Güncelleme Tarihi:
İZMİR'deki iki ortaokulun öğrencileri, Ege Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi'ndeki prematüre çocuklar için bere ve ahtapot ördü. Bere ve ahtapotları öğrencileri ile birlikte hastaneye götürerek teslim eden proje koordinatörü öğretmen Leman Kırıcı, amaçlarının çocuklara sosyal farkındalık kazandırmanın yanı sıra, kuvözdeki bebeklerin hem ısınmasını hem de yalnızlığı ahtapotlarla gidermesini hedeflediklerini anlattı.
Menemen'deki TOKİ Ahıska Kent Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Leman Kırıcı, kendisi de prematüre doğum yaptığı için doğumdan sonra kuvözde kalan çocuklar için bir proje geliştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen 'e-twinning' çalışmaları kapsamında 'Minik Kalplerimizi Sevginizle Isıtır Mısınız?' projesini tasarlayan Kırıcı, ortak okul olarak Egekent 2 Ortaokulu ile görüştü. Bu okuldaki İngilizce öğretmeni Ebru Çağlar ile birlikte projeyi hayata geçirdi. Proje kapsamında iki okulun öğrencileri ve velileri, kuvözde kalan prematüre çocuklar için bere ve ahtapot oyuncak ördü. İki okulun öğrencileri, öğretmenler Kırıcı ve Çağlar ile birlikte Ege Üniversitesi Hastanesi'ne giderek ördükleri bere ve ahtapotları Doç. Dr. Özge Köroğlu'na teslim etti.
Proje hakkında bilgi veren Leman Kırıcı, "2008'de kızım Defne, prematüre olarak dünyaya geldi. O nedenle ailelerin yaşadığı sürecin zorluğunu biliyorum. Sürekli gidip geliyorduk, sürekli yanında kalamıyorsunuz. Bir sefer geldiğimde kızımın başında bir bere gördüm o zamandan bilinçaltımda kalan bir şey sanırım. Sonra okulumuzda e twinning projesi başlattık. Başka bir okulla ortak olarak çocuklarımıza bere ve ahtapot ördürdük. Ahtapot figürü Danimarka'da yapılan bir çalışma ve Türkiye'de pek uygulanmamış. Prematüre bebeklerin onların göbek kordonuna benzeyen uzantılarla oynayarak kendilerini anne karnında gibi hissettiği ve rahatladığı ispatlanmış. Öğrencilerimizle, velilerimizle ve gönüllülerimizle hep birlikte bir çalışma yaptık. Hem çocuklara yardımlaşmayı, toplumsal dayanışmayı öğretmek istedik, hem de buradaki çocuklarımız kendilerini yalnız hissetmesin istedik" dedi.
Egekent 2 Ortaokulu'na teklif götürdüğünde onların da kendisi kadar heyecanlandığını anlatan Kırıcı, "Çok hoşlarına gitti memnuniyet duydular. Onlar da biz de çok heyecanlandık. Bu projemizi sosyal medya hesaplarımızdan da duyurduk. Muğla Fethiye'deki Sağlık Meslek Yüksekokulu Hemşirelik bölümünden de destek geldi. Onlar da ördüklerini gönderdiler. İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi için de bir proje başlatılmış" diye konuştu.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyüse Doç. Dr. Özge Köroğlu çocukların ördüğü bere ve ahtapotları teslim aldı. Prematüre bebeklerin bakımı ile ilgili bilgi veren Köroğlu, "Prematüre bebeklerin kuvöz içerisinde gelişimsel bakımlarını desteklemeye yönelik yapılan bir takım girişimler var. Belirli pozisyonlarda yatırılmaları, ses ve ışığın belirli bir seviyede tutulması gerekiyor. Bebekler kuvöz içerisinde bu ahtapotun göbek kordonuna benzeyen ayaklarına tutunarak kendilerini anne karnındaki durumuna yakın hissediyorlar. Bu nedenle bu bebeklerin ahtapot arkadaşlarıyla daha sakin ve keyifli zaman geçiriyorlar. Danimarka'dan başlayıp dünyanın çeşitli ülkelerine ve şehirlerine ulaşan bir proje. Ben Türkiye'de hiç duymamıştım, Leman hanım da böyle bir işe girişince neden olmasın diye düşündük. İnanılmaz ilgi topladı. Bu ahtapot arkadaşların belirli ölçüleri var. Bebeklerin güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek ölçülere sahip olmalılar. Ahtapotların uzantıları 22 santimden daha uzun olursa boğulma riski olabilir. İplikleri de antialerjenik bebe yünü tercih ediliyor. Bebekler vücut ısılarını en çok başlarından kaybediyorlar. O nedenle doğumdan itibaren bir bere giydiriliyor. Ailesi bunu sağlayacak psikolojide olmuyor. Hastanenin de sağladığı bir şey değil. Bağışçılar örerek getiriyorlar. Bu getirilen ürünleri de yıkayıp dezenfekte ettikten sonra bebeklerimize giydireceğiz. Aynı zamanda bu ahtapotlar evlerine giderken de hatıra olarak bebeklere verilecek" dedi.
Prematüre doğumun önemli bir toplumsal sorun olduğunu belirten Köroğlu, "Türkiye'de 10 bebekten 1 tanesi prematüre doğuyor. Prematüre doğum çok önemli bir toplum sorunu aslında. Prematüre doğumun bir çok nedeni olabiliyor. Annenin kronik rahatsızlığı, annenin gebelikte geçirdiği enfeksiyonlar, bebeğin sahip oluduğu hastalıklar, plasentanın enfeksiyonu erken doğumu tetikleyebilir ya da bazen hiç bir sebep bulunamayabilir" diye konuştu.
Timur TARLIĞ / İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF