Polisi şehit eden yoklama kaçağının davasında tanıklar dinlendi

Mehmet CANDAN/İZMİR, (DHA)- İZMİR’in Bornova ilçesinde kimlik sorgulaması yapan 2 polis memurunu bıçaklayıp, birini şehit eden yoklama kaçağı Serhat Ceyhan'ın (21),  yargılandığı davaya devam edildi. Duruşmada, olaya tanık olan çift dinlenirken, sanık avukatı müvekkilinin bu saldırıya gerçekleştirecek yapıda olmadığını söyledi.
Olay, geçen 6 Mart'ta Kemalpaşa Mahallesi 7055 Sokak’ta meydana geldi. Polis memurları Mehmet Çelik ve Osman Çoban, durumundan şüphelendikleri Serhat Ceyhan’ı sokak arasında durdurup, kimlik sordu. Askerlik yoklama kaçağı olan Ceyhan, kimliğini vermeyince polis memurları gözaltına almak istedi. Bu sırada Serhat Ceyhan, yanındaki bıçağı çekip, polis memurlarına saldırdı. Vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanan polis memurları, telsizle yardım istedi. Bunun üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi ile ambulans sevk edildi. Gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği polis memurlarından Mehmet Çelik, tüm çabalara karşın kurtarılamayarak şehit oldu, Osman Çoban ise ambulansla Ege Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yaralı yakalanan ve tedavisinin ardından tutuklanan Ceyhan hakkında, 'Yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme' ve 'yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürmeye teşebbüs' suçlarından dava açıldı.
TANIK ÇİFT DİNLENDİ
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, tutuklu sanık Serhat Ceyhan, olayda yaralanan polis memuru Osman Çoban ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmada olay yerinin yakınında oturan ve tanık olarak dinlenen Ufuk D., "Sabaha karşı uyandığımda iki el silah sesi duydum. Pencereden dışarıya baktığımda olayın gerçekleştiği yer karanlıktı. Bir boğuşma gördüm. Üstteki kişi alttaki kişiye kelepçe takmak için uğraşıyordu. Alttaki kişi de direniyordu. Boğuşma sırasında bir el daha silah sesi duydum. Polis ‘155’i arayın polis arkadaşım yaralı’ dedi. Diğer polis aracın yanında yatıyordu" dedi. Bir diğer tanık Ufuk D.’nin eşi Sabahat D. ise “Sabaha karşı televizyon izlerken silah sesi duydum. Pencereden bakınca polislerin kelepçe takmaya çalıştığını gördüm. Bir polis yerde yatıyordu. Diğeri de çok bitkin bir şekilde 155’i aramamızı istedi. Daha sonra da yere yığıldı. Ambulans ve ekipler geldi. Polisin yarası için tampon yapmak amacıyla havlu verdim. Polisin şehit olduğunu söylediler" dedi.
'MÜVEKKİLİM BU SALDIRIYI YAPACAK YAPIDA DEĞİL'
Duruşmada sanık avukatı ise müvekkilinin bu saldırıyı gerçekleştirecek yapıda olmadığını belirterek, “Müvekkilimin ayakta duracak hali yokken, polise karşı koyması mümkün değildir. Biz bu suçlamayı kabul etmiyoruz. Bu olayın altında başka bir şey olduğunu düşünüyoruz. Araması yapıldığında üzerinden bıçak çıkmıyor. Bu olayda aydınlatılması gereken yerler karanlıkta kalmıştır" dedi. Duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaa için ek süre isterken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, savcının ek süre talebini kabul ederek duruşmayı erteledi.

FOTOĞRAF