Güncelleme Tarihi:
Bununla birlikte erkeklerde, ileri yaşlarda, sigara kullananlarda, yüksek kolesterolü, yüksek tansiyonu ve diyabeti (şeker hastalığı) olanlarda sık görüldüğünü vurgulayan Tukuloğlu, özellikle diyabete dikkat çekti. Periferik damar hastalığının en önemli belirtisinin bacaklarda oluşan ağrı olduğunu kaydeden Tulukoğlu, ağrının yürürken ortaya çıktığını açıkladı. Ağrının baldır ve uylukta daha fazla görüldüğünü belirten Tulukoğlu, şunları söyledi: “Ağrının nedeni, bacak damarında görülen daralma ya da tıkanıklık nedeniyle kaslara giden kan miktarındaki azalmadır. Hastalar belli bir mesafe yürüdükten sonra baldır ve uyluklarında şiddetli ağrı oluşur. Hastalar yürüyemez hale gelir ve durur. Bir süre bekleyip ayağını dinlendirdikten sonra yürümeye başlarlar. İstirahatte bacağın kan ihtiyacı azaldığı için, ağrı kesilir. Ancak hastalığın ilerleyen dönemlerinde damardaki darlık dereceleri artar ve istirahat dönemlerinde bile bacakta ağrı olur. Bu duruma gelen hastalar için tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Çünkü bacağın beslenmesi artık oldukça azalmıştır. Bir sonraki evrede bacakta iskemik yaralar ve en son evrede ise kangren görülür. Ayrıca bacaklarda incelme, kıllarda dökülme, tırnaklarda trofik değişiklikler de diğer belirtiler gözlenebilir.”
ANJİYO YAPILIYOR
Belirtilere sahip olan hastaların vakit geçirmeden bir kalp ve damar cerrahisi uzmanına başvurmaları gerektiğini kaydeden Tulukoğlu, hastalığın varlığının poliklinikte yapılacak muayene ve renkli dopler ultrasonografi ile tespit edildiğini vurguladı. Bu işlemlerle damar tıkanıklığı tespit edilirse, bir sonraki işlem olan anjiyoya karar verildiğini dile getiren Tulukoğlu, anjiyoda damarda tıkanıklığın derecesi ve yerinin tespit edildiğini ve böylelikle kesin tanının konulabildiğini söyledi.
SİGARAYI BIRAKIN
“Yapılan tetkiklerle bu hastalık tespit edildiyse ve sigara içiyorsanız, hemen bırakmalısınız” diyen Tulukoğlu, şöyle devam etti: “Bunun yanında tansiyon yüksekliği (hipertansiyon) varsa, kan yağlarınız yüksekse, bunlar kontrol altına alınmalıdır. İlaveten anjiyo sonucuna göre yüksek darlık derecelerine sahip olmayan hastalara ilaç tedavisi ve yürüyüş terapisi önerilir. Ancak anjiografi sonucunda yüksek darlık seviyelerine sahip hastalarda lezyona göre stent ve balonla damar açma işlemi ya da cerrahi tedavi yöntemlerinden biri seçilir.” Cerrahi tedavide tıkalı damarın öncesiyle sonrası arasına konulacak hastanın kendisinden alınan toplardamarla ya da yapay damarla (greft) bypass ameliyatı yapılacağını belirten Tulukoğlu, hastaların bu ameliyat sonrasında halk arasında ‘kan sulandırıcı’ diye bilinen ilaçları kullanacaklarını kaydetti.
TEDAVİ VE SONRASI
Tulukoğlu, hastalığın tedavi yöntemleri ve sonrası hakkında ise şu bilgiler verdi: “Hastalık tespit edilen hastalara tam donanımlı anjiografi laboratuvarında tetkikler yapılmaktadır. Anjiogarfi laboratuvarımızda uygun hastalara ameliyatsız olarak balon ve stent ile damar açma işlemleri yapılmaktadır. Balon ve stent ile tedavi edilen hastalarımız ertesi gün evlerine dönebilmektedirler. Balon ve stente uygun olmayan hastalarımıza periferik bypass ameliyatları hastanemizde yapılmaktadır. Bu ameliyatların çoğunda hastalar uyutulmadan spinal anestezi eşliğinde hiçbir ağrı duymadan tedavileri tamamlanmaktadır. Operasyon sonrası 2-3 gün hastanede kalan hastalar şifa ile taburcu edilmektedir. Unutmamak gerekir ki, zamanında yapılan müdahaleyle bazı sorunlar içinden çıkılamaz duruma gelmeden önlenebilir. Periferik damar hastalığı da böyle bir hastalıktır.