Güncelleme Tarihi:
İZMİR (AA) - TOLGA ALBAY - Selçuk’un turistik merkezlerinden Şirince, dinler arasındaki hoşgörüyü anlatan ilginç bir olaya sahne oldu. Fener Rum Patriği Bartholomeos’un restore edilmeden yıllar önce Aziz Dimitrios Kilisesi’ne ait yıkıntılar arasında bularak bir esnafa emanet ettiği tarihi haçı, babasının vasiyetini yerine getiren oğlu tarafından 11 yıl sonra teslim edildi.
Patrik Bartholomeos, İzmir programı kapsamında 9 Şubat'ta, 1800’lü yıllarda yapılan ancak mübadele ile Rumlar’ın köyden ayrılmasıyla kapılarını kapatan, son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen Aziz Dimitrios Kilisesi’ni ziyaret etti.
Kilisede Yunanistan’dan gelen kalabalık bir cemaatin katılımıyla 93 yıl sonra düzenlenen ilk ayini yöneten Bartholomeos, ayin sonrası ilginç bir sürprizle karşılaştı.
2004 yılında köyü ziyareti sırasında yıkıntılar arasında kiliseye ait tarihi bir haç bulan Bartholomeos, çıkışta sohbet ettiği esnaf Zeki Arabul’a haçı emanet etti. Kilise tekrar açıldığında düzenlenen ilk ayinde kendisinden alacağını söyleyen Bartholomeos, Arabul’dan haçı güvenli bir yerde saklamasını istedi.
Kilisenin restorasyonunun tamamlanmasının ardından Patrik’in Şirince’ye gelişini bekleyen 65 yaşındaki Zeki Arabul, bu yıl ocak ayında kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Emaneti teslim etme görevi ise vasiyeti üzerine oğlu Umut Arabul’a geçti.
- Emanete önem verdi
Umut Arabul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının kutsal emanet gibi sakladığı haça büyük önem verdiğini, kimseye göstermediğini, ailenin en değerli eşyası gibi sakladıklarını söyledi.
Babasının ölmeden önce kendisine kilisenin restorasyonunun bittiğini, Patrik’in yakında Şirince’ye gelebileceğini söyleyerek, haçı mutlaka ona teslim etmesini tembihlediğini aktaran Arabul, şöyle konuştu:
“Emanet haçın bizde olduğunu kimse bilmiyordu. Başına bir şey gelmesinden endişe ettiğim için Patrik Bartholomeos’a o gün teslim edeceğimi kimseye söylemedim. Ayinin yapılacağını gazete haberlerinden gördüm. Ayinin yapıldığı kiliseye, peştemalin içine sarılı haçla girince polisin göstereceği tepkiden korktuğum için kilisenin temsilcilerinden birine durumu anlattım. Ayin bitene kadar kenarda bekledim. Ayin sonrası kendisine yaklaşıp haçı teslim ettim. Haçı görünce şaşırdı, ayini yönettiği yerden inerek haçın düştüğü yeri gösterdi.
Babamın fotoğrafını istedi, kulağıma eğilerek ‘Allah rahmet eylesin’ dedi. Bana kağıda yazılı bir dua verdi ve babamın mezarına gömmemi, onun için dua edeceğini söyledi. Onun o sırada söylediği ‘tanrımız aynı ama dua edişlerimiz farklı’ sözünü unutmuyorum. Onun verdiği İncil’de geçen bir duanın yazılı olduğu kağıdı babamın mezarına gömdüm. Emaneti verdikten sonra artık kendimi hafiflemiş hissediyorum. Emaneti ulaştırmanın ve vasiyeti yerine getirmenin rahatlığı içindeyim.”
Arabul, Müslüman bir aile olarak evlerinin karşısında bulunan kiliseyi korumayı görev edindiklerini, kilisenin de Allah’ın evi olduğu bilinciyle hareket ettiklerini de sözlerine ekledi.
Patrikhane yetkilileri ise haçın tüm kilisedeki restorasyon çalışmaları tamamlandığında iç bölümdeki yerine konulacağını bildirdi.