Güncelleme Tarihi:
Taylan YILDIRIM/İZMİR, (DHA)- ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İzmir'de düzenlenen Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Yaklaşımlar Kurultayı'na katıldı. Türkiye'nin önde gelen çok sayıda inşaat firmasının katıldığı kurultayda konuşan Özhaseki, "Kimliksiz, sağlıksız şehirlere sahip olduk. Kimliksiz şehirde, 30 katlı bina yapılmış, yanında iki tane tamirhane de var. İki apartman var, sonra iki tek katkı ev. Bu hangi medeniyete ait? Olsa olsa arabesk medeniyet deriz. Başka şey çıkmaz. Sağlıksız şehirlere sahibiz" dedi. Özhaseki İller Bankası'na ait 20 sosyal tesisi de özelleştireceklerini belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kaya Termal Otel'deki Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Yaklaşımlar Kurultayı'na katıldı. Türkiye'nin önde gelen inşaat firmalarının temsilcilerinin de hazır bulunduğu kurultayda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, 21 yıl büyükşehir belediye başkanlığı yaptığını hatırlattı. Bakan Özhaseki, "Emin olun bizler en eski kadim medeniyetleri kurmuş insanların torunlarıyız. Allah en güzelini vermiş, insanımız elinden geldiği kadar kirletmek için seferberlik ilan etmiş. Şehirlere yaşayan canlı organizmalar. Onların da bir ruhu vardır. Aynı insana benzerler. Şehirlerin kıymetini bilmek lazım. Doğru şehirler kurmamız lazım. Şehirlerin geleceği o şehrin yerel yöneticilerinin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Vizyonu varsa orada yaşayanlar o şehirden keyif alır. Şehirler için dikkatli olmamız lazım. Şehire sahip çıkmamız lazım" dedi.
DEPREM TEHLİKESİ
Türkiye'de gecekondulaşmanın farklı gerekçelerle büyüdüğünü anlatan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kimliksiz, sağlıksız şehirlere sahip olduk. Kimliksiz şehirde, 30 katlı bina yapılmış, yanında iki tane tamirhane de var. İki apartman var, sonra iki, tek katkı ev. Ne diyeceğiz? Bu hangi medeniyete ait? Cumhuriyet döneminde okullar açıldı, mimarlar var, okumuşlarımız var. Ne diyeceğiz şimdi medeniyetin adı nedir? Olsa olsa arabesk medeniyet deriz. Başka şey çıkmaz. Sağlıksız şehirlere sahibiz. Türkiye deprem ülkesi birinci ve ikinci derecede ülkemizin yüzde 66'sı. Bu gerçeği bilelim. Nüfusumuzun yüzde 71'i bu bölgelerde yaşıyor. Bunlar korkunç rakamlar. 100 yılda 56 kez 6 şiddetinin üzerinde deprem oluyor. 83 bin can kaybı var. 100 milyar dolar mali kaybımız var. Bunları bilerek hareket etmemiz gerekmiyor mu? Bunları göz ardı edebilir miyiz? İstanbul için söylüyorum. 1939 yılında deprem Erzincan'da olmuş, 1999 yılında Marmara'da Gölcük depremi çizgi dümdüz gidiyor. Bunun için bilim adamı olmaya gerek yok. Şimdi Marmara açıklarında. Söyledikleri şu yarın sabahta olabilir 15 sene içinde de olabilir. 7'den büyük şiddetinde bir deprem olacak. İstanbul'da olursa ne olur? Bütün raporlarda 600 bin riskli binadan bahsediliyor. Böyle bir felaketle karşı karşıyayız. İzmir için de diğer şehirlerimiz için de felaket var. Bunların bilinciyle hareket etmemiz lazım. Sonumuz çok da iyi değil. Belediyeler sosyal etkinlikler yapıyor. Şarkıcılar, türkücüler gelir. İşleri rast gitsin, ben de yıllarca yaptım. Kendi bölgelerini inceleyip oradaki vatandaşlarla sorumluluk içinde 'deprem olursa benim ilçeme, şehrime ne olur' demiyorsa aldığını helal etmiyordur. Bunu kendime dert ediniyorum. Siyaseti bilen adamım. Ben de güzel şeyler söylemek isterim, depremle anılmak istemem, af edersiniz şom ağızlılık yapmak istemem ama birilerinin buna dikkat etmesi lazım. Maddi hasarın yanında manevi hasarı daha büyük değil mi? Biz sevdiklerimizi kaybedeceğiz, bunun için de orta hasarlı, ağır hasarlı yerler var. 100 milyar dolarlık hasar var. Ne yapalım, kaderimizi mi bekleyelim? Doğru bir tavır mı? İslamda böyle bir tavır yok. Onun için bizim biran önce hazırlık yapmamız önümüze bakmamız lazım."
'21 TESİSİ ÖZELLEŞTİRİP HAVUZ KURACAĞIZ'
Türkiye'nin yapı stokunun 20 milyon civarında olduğunu söyleyen Özhaseki, belediyelere dönüşüm desteği verileceğini belirtti ve şöyle dedi:
"Bizim biran önce bir seferberliğe başlayıp bunu çözmemiz lazım. Kimlikli, akıllı yeşil binaların ortaya çıkacağı ortam gerekiyor. Yapacağımız teşviklerle bina bazında dönüşümleri tercih etmiyoruz ama alan bazlı dönüşümlere çok teşvik geliyor. İllere Bankası'na ait 21 sosyal tesis var. Satışa çıkardık. Türkiye'de yaralarımızdan biri kamu kurumları güzel bir yeri çeviriyor, tatil kampları yeme içme yerleri yapıyor. 21 tesisi satışa çıkadık. Buradan gelen parayı olduğu gibi kentsel dönüşüm hesabına atıyoruz. Bir tesisimiz 10 milyon lira zarar ediyor. Niye devletin parasını böyle harcıyoruz? Sosyal tesislerin hepsi satılık. Diğer bakanlıklar da hepsi satacak. Onların hepsini bir havuza alacağız. İller Bankası'nın karları var, kredilerin yarısını bu havuza atacağız. Ben belediyelere kredi vermeye devam edeceğim. Su, kanala devam ama kültür merkezi, belediye sarayı, sosyal ve kültür merkezine kredi yok. Arkadaşlar oradaki parayı kentsel dönüşüm hesabına atıyorum. Aldığımız bu parayı havuza attığımız zaman önemli bir meblağ olacak. Kentsel dönüşüm inşaatları bitinceye kadar belediyelere aktaracağız. İnşaat biter bitmez paralarımızı geri alacağız. Önümüzdeki dönem belediyelerimizi dönüşümlerde desteklemeye devam edeceğiz. Bina bazlı alan bazlı vereceğiz."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İzmir'de Karabağlar'da temeli atılan kentsel dönüşüm projesi inşaatı için de, kaba inşaatın 6 ay içerisinde biteceğini söyledi.
GECEKONDULAŞMAYA DİKKAT ÇEKTİ
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ta konuşmasında İzmir'in gecekondulaşma sorununu anlatıp, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'yi helikopterle kent üzerinde dolaşmaya davet etti. Kentin gecekonduya teslim olduğunu vurgulayan Demirtaş, "Kaçak yapıları yıkmaya giden belediye ekiplerinin ne kadar zorlandığını düşündüm. Kent genelinde, 5 bin 930 hektarlık alanın kentsel dönüşüm ihtiyacı var. Bu yaklaşık 350 bin konut demek" dedi.
'HER YIL 800 BİNİN ÜZERİNDE KONUT ÜRETİLMESİ GEREKİYOR'
İzmir'in işadamlarıyla bilinen bir kent olduğunu ama 4 büyük firmanın da kente yatırım için geldiğini söyleyen TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, şöyle konuştu:
"İzmir geçmişi ve geleceğiyle dünya kentidir. İnşaat yatırımları İzmir'de olduğu gibi diğer illerde de devam etmektedir. Geçen yıl 1 milyon 320 bin konut satıldı, rekor kırıldı bu yönde de rekor kırılacağını düşünüyorum. İlk yedi ayda 770 bin civarındadır. Geçen yılın ilk 7 aydaki konut sayıtı 712 bin rakamındaydı. İlk 7 aylık veriler artı olduğunu gösteriyor. Yapı ve yapı kullanma ruhsatlarında da bu artışı görüyoruz. Önümüzdeki kısa vadede fikir için önemli rakamlar. Türkiye ve çevresinde yaşanan olaylara rağmen sektör, Türkiye'nin büyümesinde öncü sektörlerden birisidir. Türkiye'de konut sektörü nüfus artışı ve kentsel yenilemeden dolayı önemlidir. Konuta da ihtiyaç var. Her yıl 800 binin üzerinde konut üretilmesi gerekiyor. Konutu olmayan dar ve orta gelirli vatandaşlarımıza uygun koşullarda satışlar yapıyoruz. Bu toplamsal barış ve refahı içini önemlidir."
'İZMİR ZORLANDIĞIMIZ BİR YERDİR'
TOKİ'nin konut rakamları hakkında da bilgi veren Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TOKİ olarak kurulduğu 1984 yılından 2003 yılına kadar 19 yılda 43 bin konut üretilebilmiş, 2003 yılında idare Başbakanlığa bağlanmış. Konut seferberliğiyle, 2003 yılından 2017 yılına kadar ki rakam, 803 bini konut. Son 13 yılda 800 bin konut üreten bir yapıya geldik. TOKİ 2016 yılında sadece hasılat paylaşımı hariç işler, alt gelir grubuna yapılan rakam 65 bin sosyal konut ürettik. Bu yıl ihale ettiğimizi sosyal konut rakamı 47 bin rakamındadır."
İzmir hakkında da konuşan Turan, "İzmir zorlandığımız bir yerdir. Ancak milletvekilleriyle başlayan süreçle İzmir 2017- 2018 yılı yeni bir dönemdir. Ödemiş, Torbalı, Kemalpaşa, Tire, Selçuk, Çeşme'de sosyal konut üretiminde çok yoğun miktarda konut üretimine başladık. İhalesini yaptığımız yerler var, kentsel dönüşüm için önemli" dedi.
FOTOĞRAFLI