Güncelleme Tarihi:
Vildan hanım öncelikle sizi
tanıyabilir miyiz?
1985 doğumlu Alaçatılıyım. Birçok sektörde faaliyet göstermeme rağmen ana tema her zaman tasarımdı. Bir şeyler tasarlamak ve ortaya bir şey çıkarmanın tadını yıllar önce almış biri olarak Alaçatı’da çalışmakta ve yaşamaktayım.
Minas Takı ismi nereden
geliyor?
Mina kızımın adı. Oğlumun adını eşim kendi firmasında kullanırken ben de kızımın adına kurdum. Kızımla beraber Minas Takı da büyümekte.
Takı merakınız nasıl ve
ne zaman başladı?
Bu aslında trajikomik uzun bir hikâye. Ama zaten tasarımın içindeydim. Sadece hayatımda dekor değişti. Senaryo aynı ama sadece kostümler, figüranlar ve sahne değişti. Bir ablamızın vesilesi ile takı tasarımcılığına soyundum. Biraz çaba, biraz merak, bol çalışma ve bir o kadar da sabırla bu günlere geldim. Takı işi zaten başlı başına sabır işi. Bu esnada müşterilerimin de destek ve her türlü geri dönüşleri bana ilham, azim kaynağı oldu. Onların takdir ve destekleriyle daha güzelini tasarlamaya çalışıyorum.
Takı ayrı bir sanat, bu
konuda eğitimler aldınız...
Evet takı gerçekten ayrı bir sanat. Her yaptığınız takıda bir hikâye, duygu ve düşünceler var. Mesele o anki hislerinizi takıya yansıtmak. Bu konuda da tabii ki bir eğitim şart. Metalinden derisine kadar işleme teknikleri ile bağlantılar hakkında fikir sahibi olmalısınız ki ortaya bir sanat eseri çıkarabilesiniz. Bu konuda Mesleki Eğitim’den Kuyumculuk Teknolojileri Ustalık Belgesi ile Usta Eğiticilik Belgesi’ni aldım. Ancak bu işin teoriği. Pratikte ise İstanbul Kapalı Çarşı’daki birçok eski ustalardan da el aldım. Ders diyemiyorum çünkü takı işi sır işidir. Mesleki bilgiler kolay kolay paylaşılmaz.
Tasarımlarınızı
oluştururken nelerden
esinleniyorsunuz?
Hayatın kendisi zaten bir tasarım harikası. Bakmak ile görmek arasındaki farkı çözdüğünüzde perdeler ardı ardına açılıyor. Herkesin bakış açısı farklı.
Siz denizde ilerleyen bir gemi görürsünüz başkası o gemide martılara simit atan birini. Tasarım da bana göre böyle. Hayatın içindeki renkler, semboller, ardışık düzenli veya düzensiz çizgiler benim tasarım kaynağım. Bunları o anki duygularımla harmanlayınca ortaya sıra dışı ve çarpıcı takılar kendiliğinden doğuyor.
Alaçatı’da bir takı atölyeniz
ve mağazanız var, takıları
kendiniz mi üretiyorsunuz?
Atölyemizi açmak zorunda kaldık. İyi de yaptık. Bu işe ilk soyunduğumuzda birçok atölye ile görüşmeler yaptık. Ancak ne istediğimi ne hissettiğimi ustalara anlatmakta çektiğim zorluklar neticesinde “en iyisi kendin yap” dedim ve atölyemizi kurduk. Metalden deriye kadar tüm ham maddeleri kendimiz ürettikten sonra bunları birleştirerek takı tasarımını tamamlıyorum. Zaten atölyemiz mağazamızın içinde. Yanımızda stajyer ve kadrolu ekip arkadaşlarımızla hayallerimi gerçekleştirme imkânım oluyor. Oldukça keyifli bir ortamımız var. İş güzel, ortam güzel e imkân olunca da ortaya şahane tasarımlar çıkıyor.
Bir takı ortalama
ne kadar sürede oluşuyor?
Bu konuda bir standart yok.
Biz fabrika değiliz. Ürünler tamamen el işçiliği ile üretilmekte olduğundan vakit alıyor tabii. Ama standart bir süresi yok. Eğer kullanılacak tüm materyaller elinizin altındaysa 15 dakikada olabiliyor, günlerce kafa patlattığınız da oluyor. Neticede takı bir iletişim sanatı. İçimdeki sesi sessiz bir şekilde bir takıda anlatabilme adına mücadele ediyorum. İşin aslı süre ile pek işim de yok. Amacım keyif almak. Tasarımımdan da müşterilerimizin keyif aldığını görünce gözüm zaten süreyi görmüyor.
Sizi diğer takı
mağazalarından
farklı kılan şey nedir?
Bu soruyu aslında müşterilerimize sormalısınız. Çünkü biz farklılık görmesek de geri dönüşler bu şekilde. Kişiye özel tasarımlarımız mı dersiniz, tasarımlarımızın farklılığı mı, yoksa Alaçatı’ ya uygun dekorasyonumuz mu bilemiyorum. Tek bildiğim hiç bitmeyen enerjimiz ve güler yüzümüz. Her şeyimiz değişebilir. Tasarımlarımız, stilimiz, yerimiz. Değişmeyecek olan tek şey güler yüzümüz olacağından eminim. İnsana verdiğimiz değer, insanı sevmemiz sanırım bizi birçok mağazan farklı kıldığını yine müşterilerimiz söylemekte.
Neden Alaçatı?
Başka yeri düşünmedim. İlk başta burayı seviyorum. Alaçatı aşığıyım. Bunda tüm tanıdıklarımızın burada olmasının, buralı olmamızın da etkisi çok. İnanın evden mağazaya gitmem 10 dakika iken 1 saatten önce komşularımla selamlaşmaktan, etrafa bakmaktan gidemiyorum. Hayatım burada ve burada keyif alıyorum. Diğer taraftan Alaçatı bir dünya markası. Markalaşmak için daha farklı bir yere ihtiyacınız yok. Biz de bu markalaşma adına doğru yerde olduğumuza inanıyoruz. Alaçatı sayesinde Türkiye geneli ile birçok yurt dışından bağlantılar sağladık. Yurt içi ve yurt dışındaki bayilerimiz ile Alaçatı buluşma noktamız.
Yeni tasarımlarınız neler?
Daha soft renklerde dolamalı bileklikler, halhallar da yine olmazsa olmazımız turuncu (enerji rengi), mor (paranın rengi) ve mavi (Alaçatı’nın rengi) ile 2023 yılının takılarını tasarlıyoruz. Taşlı tasarımlarımız da ise Strin (bereket taşı), pembe kuvars (aşk taşı) ve ametist (nazar taşı) kolye, halhal, bileklik, küpe ve yüzüklerimizde kullanıyoruz. Daha minimal tasarımlar bu sene de popüler olacak. Gümüş ile yaptığımız tasarımızda da pırlanta işçiliği ile üretimler yapmaya başladık bile. 2023’te eğer planınızda yoksa bile Alaçatı’ya gelmeniz için nedeniniz olabilir.
Tasarımlarımızda kullandığımız vazgeçilmezlerimizden gözler, geometrik objeler, om(iyilik) sembolleri, Budizm tarzı simgeler kullanılmaktayım. Renk seçimlerinde de 2022’ye damgasını vuran turuncu, mor, mavi ve siyah renkler ağırlıkta. Ancak 2023 yılı için farklı düşüncelerdeyiz. Daha çok soft ve daha minimal tasarımlar için kolları sıvamış durumdayız.
Sizce 2022 yılının
en beğenilen tasarımları
hangileri oldu?
Uzun zamandır bizi şaşırtmayan patentli halhal modelimiz bu sezonda da müşterimizin gözdesi oldu. Doğal taş ile el yapımı seramik gözlü kolyelerimizde oldukça rağbet gördü. Dediğim gibi fabrika değiliz. Bizdeki tasarımlar tamamen el yapımı. Canlı renkli choker modellerimiz ile de çok güzel olumlu geri dönüşler aldık.
Duydum ki bir de kadın
dayanışmanız var...
Ben zaten bir ablamız sayesinde bu işe kalkıştım. Hala görüşüyoruz. Onun desteği benim önümü açtı. Belki bir tesadüftü ama içimdeki tasarımcının farkına varmama yardımcı oldu. Şimdi sıra bende diyerek elimin yettiği tüm kadınlara destek olmaya çalışıyorum. Birçok sosyal sorumluluk projesinde var olmaya çalışıyoruz. Bir kısmında adımızı yazdırıyoruz ama çoğunda ismimizin geçmesini istemiyorum. Bu şekilde yardımları ve destekleri reklam malzemesi olabileceğini düşününce kızıyorum. Birçok kızımıza iş imkânı sunuyoruz. Başka dayanışma kanallarımız da var ancak bunları dile getirmek istemiyorum. Ne hayatlar var bir bilseniz. Ben sadece o hayatlara dokunmak destek vermek adına elimden geleni yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim.
Eklemek istedikleriniz...
Sanırım ben bu hayatta şanslılardanım. Sevdiğim yerde, sevdiklerimle, sevdiğim işi yapıyorum. Tavsiyem hayallerinizin peşinden gidin. Tabii kolay olmayacak ama bu sizi yıldırmasın. Tekrar denemekten asla korkmayın. Önümüzdeki yıllarda adımızı daha çok duyuracağımızdan eminim. Birçok projede varız ve daha yapacak birçok projemiz var. Gün bize yetmiyor. Yeni trend tasarımlarda yakın zamanda tekrar buluşacağız.