Güncelleme Tarihi:
İZMİR'deki bir alışveriş merkezinin sergi alanında 'Mendillerdeki Tarih / Üç Kıta, İki Yüzyıl' adıyla 10 gün boyunca bu hafta başına kadar sergilenen tarihi mendiller, İstanbul'da bir müzeye bağışlandı.
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 100. yıl etkinlikleri kapsamında 2015 yılında İzmir'de ilk kez sergilenen tarihi mendiller, son kez 26 Ocak'tan itibaren yine İzmirlilerle buluştu. Bu özel koloksiyondeki tarihi mendiller, İstanbul'da bir müzeye bağışlandı. Koleksiyonun sahibi Oğuz Aydemir (68) tarafından 43 yıl boyunca dünyanın dört bir yanındaki müzayedelerden ve özel koleksiyonerlerden satın alınarak oluşturulan koleksiyonda, yaklaşık 190 tarihi mendil yer alıyor. Bazı koleksiyonerlerin elindeki mendilleri toplu olarak satışa çıkardığını belirten Aydemir, "Bu nedenle koleksiyonumuzda olmayan birkaç mendil için, elimizde var olan mendilleri de satın aldık. Böylelikle elimizde bazı mendillerden 2- 3 adet var. Bazı mendiller ise cam çerçeveye silikonla yapıştırılmış. Bu nedenlerle müzeye 115 mendil bağışladık" diye konuştu.
"ÖNEMLİ TARİHİ OLAYLARA TANIKLIK EDİYORLAR"
Türk deniz tarihi ve sualtı arkeoloji çalışmalarıyla da tanınan Aydemir, tarihi mendillerde 200 yıl boyunca üç kıtada gelişen tarihi olayların yanı sıra Fransa, Rusya ve komşu devletlerin tarihine ait izlere de rastlamanın mümkün olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
"İpek üzerine soğuk taş baskıyla yapılmış mendiller, aynı zamanda Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait olaylar ve kişilere ışık tutmakta. Çanakkale Savaşı'ndan Kırım Savaşı'na, İkinci Meşrutiyet'in ilanından Meclis-i Mebusan'a, Sultan Abdülmecid'den Mustafa Kemal'e, Hicaz demiryollarının tamamlanmasından genç cumhuriyetin ilk fabrikalarına uzanan bir tarih yolculuğunu bize sunuyor"
"DÜNYADA BENZERİ OLMAYAN SEÇKİN BİR KOLEKSİYON"
Sadece Türkiye'de değil, dünyada bir benzerinin olmadığı koleksiyonun gelecek nesiller tarafından da izlenebilmesi için düzenli aralıklarla periyodik bakımlarının yapılması gerektiğinin altını çizen Aydemir, "Dünyada tek olan bir şeye sahip olmak değil, bu güzellikleri paylaşabilmektir önemli olan. Bu tür koleksiyonlar elbette bir kıymettir ama paylaşılmadığı takdirde pek de bir anlamı yok. Dolayısıyla ortak mirasımız olan bu koleksiyonun insanlarla paylaşılması, bir de üstüne beğeni alması hoşuma gidiyor, insanın gururunu okşuyor. Bugüne kadar aralıklarla düzenlenen sergiler, sergilenen eserlerin değerini bulmasına vesile oluyordu. Artık bir müzede sürekli olarak benim adıma oluşturulacak bir holde sergilenecek. Mendiller sonuçta ipekten birer kumaş. Bu kumaşlar ideal ısı ve havalandırma ortamında daha nice yıllar titizlikle, değerlerinden hiçbir şey yitirmeden koruma altına alınmış olacak. Bu da bana ayrı bir heyecan ve mutluluk veriyor" dedi.
Fulya OMAÇ / İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI