Güncelleme Tarihi:
Bu sürecin en masum ve belki de en çaresiz olan bireyleri özel ihtiyaç sahibi çocuklarımız. Kendilerini ve duygularını ifade etmekte zorlanan özel çocuklarımızın daha ağır bir travma yaşamamaları ve bu üzücü süreci bir gerileme yaşamadan atlatmaları için günlük rutinlerine hızlı bir şekilde dönmeleri büyük önem taşıyor. Çiğli’de hizmet veren Özel Yaşam Çiçeğim Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Kurum Psikoloğu İlknur Beyza Şener, özellikle otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocukların travmaya neden olan olaylara karşı aşırı uyarılmış hale geçmeleri ve olaylara olduğundan daha yoğun tepkiler vermelerinin olası olduğunu kaydetti. Yaşadığımız felaketin büyüklüğü göz önünde alındığında olağan dışı tepkilerin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Şener, velilerin bu durumdan endişe etmemeleri ve sakin, güven aşılayacak şekilde çocuklarıyla iletişim kurmalarının önemli olduğunu vurguladı. Çocukların zarar gören güven hislerini tekrar kazandırmak için gerekirse fiziksel temas kurarak, saçları okşanarak, sarılarak telkin edilmelerinin sakinleşmelerini sağlayacağını ifade eden Şener, “Yaşanan travmatik olaydan kaynaklı olarak alt ıslatma, kucaktan inmek istememe, parmak emme, tekrar etme, dikkatte azalma veya inatçılık-hırçınlık gibi davranışların gösterilmesi olasıdır. Çocuğun eğitim sürecine devam etmesi ve ailenin telkiniyle bu kısa süreli gerileme 1-2 aylık bir süre içinde telafi edilebilir” dedi.
HEMEN ENDİŞELENMEYİN
Bu davranışların sadece özel ihtiyaç sahibi çocuklara özgü olmadığını hatırlatan İlknur Beyza Şener, “Çocukların bu dönemde gösterdiği aşırı davranışlar bir rahatsızlık belirtisi olarak yorumlanmamalı. Otizm spektrum bozukluğu, davranış kalıpları süreklilik göstermesiyle teşhis edilir. Kısa süreli davranış değişiklikleri bir rahatsızlık belirtisi değil, tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çevrede olan olaylara verilen duygusal tepkilerdir. Otizm spektrum bozukluğundan söz edebilmek için uzun süreli davranış tekrarı ve uzman hekim teşhisi gerekmektedir. Otizm spektrum bozukluğu semptomları genel olarak çocuğun 2 yaşına kadar kendini gösterir. Çok nadir de olsa ileri yaşlarda ortaya çıkması mümkündür. Fakat kısıtlılıktan söz edilmesi için teşhis şarttır” diye konuştu. Otizm spektrum bozukluğu ile ilgili erken teşhis ve eğitimin önemine değinen Şener, “Çocukların hızlı bir şekilde eğitime başlamaları ve sosyal çevrelerine uyum sağlamaları için iletişim ve sosyal becerilerin kazanılması büyük önem taşır. Çocuklar bu becerileri ne kadar çabuk elde ederse, akranları ile eğitime ve sosyal gelişime o kadar çabuk adapte olabilirler. Eğitimin gecikmesi uyum sürecini de geciktirerek çocukların zaman kaybına yol açacaktır” ifadelerini kullandı.
TAMAMEN ÜCRETSİZ
ÖZEL Yaşam Çiçeğim Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Kurucu Müdürleri Alphan Çelikel ve Hasan Karapınar, özel eğitimin ücretsiz olduğunu hatırlattı. Çelikel ve Karapınar, şunları söyledi: “Özel eğitim masraflarını tamamen devletin karşıladığı ve özel ihtiyaç sahibi çocukların günlük hayattaki ihtiyaçlarını kendilerinin karşılamasına ve sosyal çevrelerine uyum sağlamalarına yönelik eğitimlerin verildiği kurumlardır. Velilerimiz ile iş birliği içinde çocuğumuzun ihtiyaçlarını belirleyerek, kişisel eğitim programları uyguluyoruz. Kurumumuzda fizik tedavi ve rehabilitasyon, özel eğitim, konuşma bozukluğu tedavileri, öğrenme güçlüğü, otizm spektrum bozukluğu ve zihinsel yetersizlik destek eğitim programları uygulanmakta. Velilerimizi devletin ücretsiz tanıdığı bu imkandan faydalanmaya ve çocuklarımızı topluma kazandırmaya davet ediyoruz.”