Güncelleme Tarihi:
Kadınlar arasında idrar kaçırma sorununa çok sık rastlandığını dile getiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Çiğdem Karas, birçok kadının tedaviden kaçındığını söyledi ve bunun nedenlerini şöyle açıkladı: “İdrar kaçırma, birçok kadını yakından ilgilendiren ve hayat kalitesini bozan bir problem. Gerek sosyal gerekse hijyenik sorunlara yol açan bu problemin gerçek yaygınlığını saptamak aslında çok zor. Bunun nedeni ise hastalarımızın çekinmesi, utanması, idrar kaçırmayı yaşlılığın doğal bir sonucu olarak algılaması ya da idrar kaçırmada tıbbi tedavinin iyi sonuç vermediği şeklinde önyargılı olmaları.”
İDRAR KAÇIRMANIN
FARKLI NEDENLERİ VAR
Op. Dr. Çiğdem Karas, idrar kaçırma sorununun farklı nedenleri olabileceğini söyledi: “Kadın anatomisinde mesaneyi ve idrar kanalını (üretra) taşıyan kas demetleri ve kolajen lifler vardır. Bunlar ne yazık ki zayıf bağlardır. Mesanenin normal çalışması sırasında bu bağlar mesaneden idrarın dışarı kaçmasını engeller. Doğum, menopoz, kronik öksürük, hormonal değişiklikler, kabızlık, aşırı kilo, fazla zayıflık ya da geçirilen bazı ameliyatlar bu kas ve liflerin zayıflamasına neden olur. Bu durumlarda idrar kaçırmalar başlar.”
ARTIK LAZERLE
TEDAVİ EDİLEBİLİYOR
İdrar kaçırma sorununun daha önce üç farklı yöntemle tedavi edildiğini dile getiren Dr. Karas, ilerleyen teknoloji sayesinde tedavi yöntemlerine yenilerinin eklendiğini söyledi: “Şimdiye kadar tedavi konusunda kullanılan alternatifler; ‘Kegel egzersizi’ dediğimiz idrar yolu güçlendirici egzersizler, medikal tedavi ve cerrahi tedaviydi. Teknolojinin ilerlemesiyle bu alanda da bazı gelişmeler oldu. Özellikle ‘Fraksiyonel CO2 lazer tedavisi’ idrar kaçırma konusunda dikkat çekici bir başarı yakaladı.”
HIZLI ÇÖZÜM
UZUN VADELİ ETKİ
İzmir’in başarılı doktorlarından Op. Dr. Çiğdem Karas, Fraksiyonel CO2 lazer tedavisinin etkilerini şöyle açıkladı: “Özellikle stres tipi dediğimiz idrar kaçırma sorununda (öksürük, gülme, hapşırma gibi durumlarda karın içi basıncının artmasıyla olan idrar kaçırma) yararlandığımız Fraksiyonel CO2 lazerler, cildin hem üst hem alt tabakalarında etkili olmaktadır. Fraksiyonel lazer sistemlerinde lazer ışığı cilde mikroskobik kolonlar halinde gönderilir. Kolajen, kan damarları, keratinositler gibi su içeren yapılar, kontrollü bir şekilde hasara uğrarlar. Termal hasar oluşan bölgenin hemen yanındaki sağlam bölgelerde yer alan canlı hücreler, hasarlı alana göç ederek buradaki onarım mekanizmasını uyarırlar. Böylece bu minik kolonların gönderildiği alanlarda doku yenilenir. Fraksiyonel CO2 lazer; idrar kaçırmada tüm pre-üretral (idrar kanalı boynu ve çevresi) alanı tedavi ederek, vajinal duvarın kalınlığını artırır. Bu sayede orta üretranın alt kısmından daha iyi destek sağlanır. Sonuç olarak idrar kontrolü sağlanır ve uzun vadeli idrar tutabilme sağlanmış olur.”
KISA SÜREDE YAPILIYOR
KESİ YA DA ANESTEZİ GEREKTİRMİYOR
Lazer tedavisinin kısa süreli bir işlem olduğunu ifade eden Op. Dr. Çiğdem Karas, uygulamanın nasıl yapıldığı ile alakalı “Lazer tedavisinin önde gelen faydalarından biri, çok kısa sürede tamamlanması ve günlük rutini etkilememesidir. İşlemin kısa sürmesi, cerrahi bir kesi veya dikiş işleminin olmaması, hastalar için son derece kolay tolere edilebilir olması, anestezi gerektirmemesi, hafif-orta düzey idrar kaçırmalarında oldukça başarılı olması ve aynı seansta boylu boyunca vajinal sıkılığın da sağlanabilmesi gibi avantajlı yönleri var. Aynı gün içinde hastanın günlük hayatına devam edebilmesi de işlemin tercih edilmesinin nedenlerinden biri. Tedavi, transvajinal ultrason probuna benzer özel tasarımlı başlığın nazikçe vajinaya uygulanmasıyla gerçekleştirilir. Tüm vajinal duvarlar yaklaşık 20 dakika süren bir prosedürle taranır. Son derece ağrısız, acısızdır. Ağrı eşiği çok düşük hastalarda vajina içerisine hafif lokal anestezik kremler sürülerek prosedür kolaylaştırılabilir. Lazerle vajina daraltma ve idrar kaçırma problemlerindeki uygulamalar 4-6 hafta aralıklarla, toplam iki veya üç kez yapılmalıdır. 1 yıl sonra tek bir ‘hatırlatma uygulaması’ da önerilmektedir. Kolajen bağ dokusu azalmasına bağlı olarak tüm işlemler 2-3 yılda bir tekrarlanabilir. Sonuç olarak idrar kaçırmak bebeklik dönemi hariç hayatın hiçbir döneminde normal bir durum ya da kader değildir. Herkes için hayat kalitesini artıracak bir çözüm vardır.”