Güncelleme Tarihi:
Sıtkı Şükürer
İzmir; geçmişte körfezini kirleterek, tarihsel bina dokusunu tahrip ederek 1970’li yıllardan itibaren çok kan kaybetmiştir. Dünyanın en büyük açık hava çarşısı konumunda olan Kemeraltı da bu gelişmelerden etkilenmiştir. Kemeraltı on binlerce esnafı ve birbirinden ilginç iş kollarıyla tam manasıyla “otantik” bir mücevherdir. Şimdilerde, üst ve orta gelir grubundaki insanların ilgisini tekrar çekebilmek için kamu, özel, STK, oda vs. herkes elbirliğiyle çıtayı yükseltmek için çaba sarf ediyor. Bu çabanın anlamlı bir gerekçesi vardır. Zira, mevzu Kemeraltı ise orada durmak gerekir.
Artık geceleri de yaşıyor
Kemeraltı’nın yıllanmış esnafı, hele lezzet noktalarının büyük ustaları vakurdurlar ve asla kendilerini beğendirme telaşı içine girmezler. Kepçe erbapları o denli kendilerinden emindirler ki, soylu geçmişlerinin getirdiği özgüvenle bir özel tür “dingin duruş” onların adeta karakteridir. Mahmut Usta’lar, Urla’lı Hasan’lar, Gül Kebap’lar, Mennan’lar, Numan Pide’ler, Can Döner’ler, tarihi şambaliciler, turşucular, kılçıksız balıkçılar, kuyum, serpme börekçiler... Liste öylesine uzar gider ki, bizim yaptığımızı yapıp isimleri ananlar mutlaka yazamadıklarına dair mahcup olurlar. Kemeraltı gündüzleri, hele hafta sonları yüz binlerce kişiyi ağırlar. Bu kentin yeniden büyük yürüyüşünün zamanının geldiğini idrak edenler, bu tarihi çarşının ne ölçüde önemli olduğunun farkına çoktan vardılar. Kemeraltı artık geceleri de yaşayan, 24 saat her yaştan gençliğin, sanat eğlence mekânlarının dolu dolu hayata dahil olduğu bir cazibe odağı olma kararlılığında ve bu yola çıkmış durumda. Kadifekale’den Konak Pier’e, Hatuniye’den Damlataş, Varyant, Basmane’ye dev bir açık hava pazarı, tarihi kimliğinin korunması koşuluyla, tıpkı Alaçatı gibi bölgenin ticari bereketine ilgi duyacaklara da büyük imkanlar vaat ediyor.